Avukat Serkan Karakaş’ı aracıyla ezen polis amiri Sırrı Erdoğan’ın görülen duruşmasında konuşan Karakaş’ın avukatı, dosyadaki bütün delillerin karartıldığını belirtti
Şirnex Barosu’na kayıtlı olan Avukat Serkan Karakaş’a karşı polis amiri Sırrı Erdoğan tarafından gerçekleştirilen “kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan açılan davanın 2’nci duruşması Şırnak 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşmaya Türkiye Barolar Birliği (TTB) Avukat Hakları Merkezi, Amed, Sêrt, Êlih, Mêrdîn ve Şirnex Barosu Başkanları ile çok sayıda avukat katıldı. Duruşma salonunda sanık polis amiri Sırrı Erdoğan da hazır bulundu.
Kimlik tespitiyle başlayan duruşmada sanık beyanları dinlenildi. Sanık psikolojik rahatsızlıklarının olduğundan dolayı olayı gerçekleştirdiğini iddia etti. Erdoğan, polis kimliğiyle kendisini korumaya çalışırken, “20-30 yıllık görev sürecimde Siirt, Elazığ, Adıyaman, Antep ve Şırnak’ta görev yaptım. Ben 2016 yılında görev yaptığım kentte yaşanan patlamada enkazın altında kaldım. Bu olaydan sonra tayinimi istedim. Geldiğim Şırnak’ta ve Diyarbakır’da tedavi gördüm. Bu olayın o olay ile ilgisi var. 10 Nisan’da Diyarbakır’a tedaviye gitmek için yola çıktım. Araba ile çıktığımda kavşağa geldim. Yolu çift görmeye başladım. Yukarıya çıkacağım esnada araç bir anda durup ters istikamete gitti. Yolun sağ tarafında duran bir araç vardı. Bir ses bana araca çarp dedi. Daha sonrasını hatırlamıyorum” savunmasında bulundu.
Sanık avukatı müvekkilinin ilaçlarını kullanmadığı için olayın gerçekleştirdiğini ileri sürdü.
Emniyet kamerayı nasıl alamaz?
Ardından mağdur olan avukat Serkan Karakaş dinlendi. Karakaş, dosyadaki bütün delillerinin karartıldığını ifade ederek, “Olay günü ben ve yanımda bulunan meslektaşım Şırnak’tan Cizre’ye doğru gidiyorduk. Bu olay bende travma yaşattığı için her detayını her an hatırlıyorum. Yola çıkarken mezbahane kavşağına varmadan bana bir koku geldi ve durmak zorunda kaldım. Aracı açıp kontrol ederken arkamdan şiddetli bir aracın bana çarptığını hissettim. Çarptı ve sürükledi. Yerde 2 metre sürüklendim. Çarpmanın etkisiyle çığlık atmaya başladım. Çok canice ve sinsice çarptı. Benim öfkemi kimse bilemez. Bir insanı ezmek nasıl bir caniliktir? Eğer etkin bir soruşturma yapılsaydı şimdi bu kadar öfkeli olmazdım. Koskocaman emniyet kamerayı alamıyor. Emniyet bu kamerayı alma kudretine sahip değil midir? İki araç arasında sinsice bedenimi ezdi. Daha sonra araçtan inip bana doğru geldi. Savunmasız halde iken bile üstüme yürüyordu. Arkadaşımın bağırmasıyla birlikte durdu. Eli silah şeklindeydi. Akıl sağlığı yerindedir. Mevcut rapor geçerlidir ve çelişki olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca gerekli olan delilleri mahkemeye sunmayan kolluk güçleri ve savcılar hakkında davacı ve şikayetçiyim. Bu şahıs bunu niçin yaptı bilmiyorum ama bizler bu coğrafyanın avukatları olarak onurlu mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
Eksik delillerle iddianame hazırlandı
Ardından konuşan Şırnak Barosu başkanı Rojhat Dilsiz de, olaydaki delillerin bir şekilde karartılmaya çalışıldığını beyan ederek, “Olay anını gören kamera bozuk. Çok ilginçtir ki diğer kameralar çalışıyor. Ama olay anını kaydeden kamera bozuk. Gerekli bilgilendirmede bulunmamıza rağmen deliller toplatılmadı. Eksik delillerle iddianame hazırlandı. Kamera görüntülerinin getirilmesi için talepte bulunduk ancak bu talebimiz kabul edilmedi. Faili kolluk olan dosyalar cezasız kalıyor. Faili kolluk olan her dosyada bizler bir bariyerle karşılaşıyoruz” diye belirtti.
Dosya kapatılmaya çalışıldı
Ardından konuşan Karakaş’ın avukatı Samet Ataman, “Biz Şırnak Barosu avukatları olarak öfkeliyiz. Maalesef ki bu dosya Şırnak Cumhuriyet Başsavcısı ve kolluk birimleri tarafından kapatılmak istendi. Şüphelerimiz vardı ve bu şüphelerimiz doğru çıktı. Sanık çarpma esnasında kendisine bir telefon geldiğini beyan etmiştir. Bu çarpmanın gelen aramadan bağımsız olmadığını düşünüyoruz. Şüpheli olay esnasında da gayet rahat bir şekilde kollukla sohbet ediyor ve elinde ki telefonuyla mesajlaşıyor. Olay esnasında rütbeli bir amir geliyor, talimat veriyor. Kolluk güçleri hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. O anda müvekkilimin kan kaybı var ama hastane polisi tutanak tutmuyor. Şüpheli kolluk güçleri tarafından bizden saklanıyordu. Dosya kapatılmaya çalışıldı ve kolluk gereken delilleri toplamayarak bu talimata uymuştur. Savcı ve kolluk güçleri hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. 3’üncü kamera olay anını net görüyor ancak savcı hanım sabit 1 ve sabit 2 kameralarını istemiş. Daha sonra bizlerin talep etmesi üzerine kameranın bozuk olduğu söyleniliyor. Şırnak Devlet Hastanesi raporunda sanığın Elazığ Ruh ve Sinir hastanesine yatırılması gerektiğini belirtiyor raporunda ve bu rapor kabul ediliyor ama savcılık bunun aksine sanığı Elazığ Fethi Sekin Şehir Hastanesi yatırıyor. Cumhuriyet savcısının eliyle dosya bizzat kapatılmaya çalışıldı” ifadelerini kullandı.
Tutuklama talebi reddedildi
Ardından söz alan diğer baro başkanları, dosyada sanığın devletin bütün mekanizmalarını kullanarak delilleri kararttığını ifade ederek, sağlıklı bir yargılama için failin tutuklanması gerektiğini beyan etti.
TBB Avukat Hakları merkezinden avukat Deniz Özbilgin, mesleğin icra edilmemesine yönelik bir saldırı olduğunu ifade ederek, sanığın derhal tutuklanması gerektiğini söyledi.
Yapılan savunmalar ardından duruşmaya 5 dakika ara verildi.
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti bir sonraki duruşmada sanığın akıl sağlığının yerinde olup olmadığına dair raporun yeniden tahkim edilmesini, HTS kayıtlarının getirilmesini, adli kontrol tedbirinin devam etmesine, tanık avukatın dinlenmesine, tutuklama talebinin ise reddine karar vererek, bir sonraki duruşmayı 3 Temmuz’a erteledi.
Kaynak: MA