2016 yılında Hezex’te katledilen 13 yaşındaki Fatma Elarslan için açılan dosyaya konulan fotoğraflarda Erarslan’ın yanındaki silah görüntüsü, daha önce katledilip yanlarına silah bırakılan Fatma Erkan ve Uğur Kaymaz’ı hatırlattı
Kurdistan’da katledilen çocukların dosyalarında cezasızlık işletilirken, katledilen birçok çocuk ise açılan mahkemelerde, Türkiye Anayasası ve Ceza Kanunu’na göre; 15 yaşından küçük çocukların “örgüt üyesi” kabul edilemeyeceği açıkça belirtilmesine rağmen “örgüt üyesi” kabul ediliyor.
‘Kovuşturmaya yer yok’ kararı
Şirnex’in (Şırnak) Hezex (İdil) ilçesinde özel harekat polisleri tarafından katledilen 13 yaşındaki Fatma Elarslan, mahkeme tarafından “örgüt üyesi” olarak kabul edildi. Hezex’te sokağa çıkma yasağının başlamasının ardından kendisinden haber alınamayan ve yasakların devam ettiği 7 Mart 2016’da katledilmiş halde bulunan 13 yaşındaki Fatma Elarslan’a ilişkin ailesinin yaptığı başvuru üzerine soruşturma başlatıldı. Ancak Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı, Temmuz 2020’de Elarslan hakkında, “örgüt mensubu” olduğu iddiasıyla “kovuşturmaya yer olmadığı” yönünde karar verdi.
Emir yerine getirilmiş
Şırnak Cumhuriyet Savcılığı tarafından verilen kararda “Hilal” isimli “gizli tanık” beyanlarına dayanılarak, Elarslan’ın Hezex’te “Özyönetim talebiyle faaliyet yürüttüğü” savunuldu. Savcılık, “Güvenlik güçleri ile yapılan çatışmalara katıldığı, güvenlik güçlerine karşı silahlı faaliyet gösterdiği esnada güvenlik güçlerince öldürüldüğü değerlendirilmiştir” diyerek, özel harekat polislerinin aldıkları emri yerine getirdiği savunuldu.
Katletmek hukuka uygun sayıldı
Ardından 13 yaşındaki Elarslan’ın yaşam hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle ailesinin Mardin 1’inci İdare Mahkemesi’nde açtığı tazminat davası da “örgüt mensubu olduğu” iddiasıyla reddedildi. Bunun üzerine aile avukatı Veysel Vesek’in başvurduğu Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi de Elarslan’ın “örgüt mensubu olduğu” iddiasıyla yerel mahkemenin kararının “hukuka ve usule uygun” olduğunu savunarak talebi reddetti.
AYM’ye taşındı
Elarslan’ın annesi Guli Elarslan ve babası Mehmet Elarslan Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) çocukları için “Temel Hak ve Özgürlüklerin Kamu Gücü Tarafından İhlal Edildiği” yönünde başvuru yaptı. AYM’ye yapılan başvuru üzerine İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı’ndan konuya dair cevap savunma istendi. İçişleri Bakanlığı, Şırnak Valiliği’ne gönderdiği yazıda bilgi isterken, Şırnak Valiliği Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü de İdil Kaymakamlığı’ndan bilgi istedi. İdil Kaymakamlığı İlçe Emniyet Müdürlüğü TEM şube tarafından hazırlanan dosya önce Kaymakamlığa oradan Valiliğe, Valilikten de İçişleri Bakanlığına iletildi.
Polis tutanaklara yer verildi
İçişleri Bakanlığı tarafından AYM’ye gönderilen yazıda Elarslan için doğrudan “örgüt üyesi” denilirken, polis tutanaklarına yer verilen dosyada; “(…) A/K Seydo sorumluluğundaki bir başka timde Fatma Elarslan kişinin olduğunu hatırlıyorum” şeklindeki “gizli tanık” beyanı ile üzerinde bulunduğu iddia edilen silah ve mermiler dayanak yapılarak, Elarslan’ın “örgüt saflarında faaliyet yürütmekte iken etkisiz hale getirildiği değerlendirilmiştir” denildi.
Adalet Bakanlığı ise, araştırma yapmak yerine İçişleri Bakanlığı’nın göndermiş olduğu cevaba atıf yapmakla yetindi.
Hepsinde silah olduğu iddia edildi
Dosyada Elarslan ile birlikte aynı alanda 10 kişinin cenazesi olduğu belirtilirken, Elarslan ile birlikte katledilen 10 ismin yanında uzun namlulu silah ve patlayıcı madde bulunduğu öne sürüldi. Diyarbakır Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü tarafından hazırlanan raporda da, cenazelerin tamamının avuç içi ve el üstü ile elbiselerinde antimon maddesine rastlandığı savunuldu.
Aynı görüntüle aynı iddialar
Elasrlan’ın katledildikten sonra çekilen fotoğrafı da dosyaya eklenirken, ortaya çıkan fotoğraf Mêrdîn’in Mîdyad (Midyat) ilçesine bağlı Sîti (Çalpınar) köyünde 1995’ta katledilen 11 yaşındaki Fatma Erkan ile Qoser’de (Kızıltepe) 2004’te babası Ahmet Kaymaz ile birlikte katledilen 12 yaşındaki Uğur Kaymaz’ın katledildikten sonra çekilen fotoğraflarını hatırlattı. Aynı Fatma Erkan ve Uğur Kaymaz gibi yanına uzun namlulu kaleşnikof silah bırakıldığı görülen Elarslan’ın sırt üstü yattığı görülüyor.
Haber: Ahmet Kanbal / MA