2011 yılında ev sahibi olmak isterken inşaat firmaları tarafından dolandırılan yurttaşlar Bakırköy Adliyesi önünde bir araya geldi. Yurttaşlar 10 yıldır süren davanın sonuçlanmamasına tepki göstererek ‘Bu müteahhitleri kim koruyor?’ diye sordu
Türkiye genelinde 2011 yılında ev sahibi olmak isterken İnnovia 4, Esenyurt Osmanlı İnşaat, FLY Butik ve Esenyurt Spor City firmaları aracılığıyla dolandırılan yurttaşlar, Türkiye Konutla Dolandırılan Hak Sahipleri Platformu’nun çağrısıyla Bakırköy Adliyesi önünde bir araya geldi. Yaşanan mağduriyete ilişkin ortak açıklamayı Türkiye Konutla Dolandırılan Hak Sahipleri Platformu’ndan Fahri Kaygu yaptı.
300 bin konut mağduru
Kaygu, “Konut dolandırıcılığı yapılarak mağdurlardan toplanan paralarla yapılan imalatlar, şirketlerden kaçırılarak kara para aklama suçu işlenmektedir. İdarenin yasaları uygulama ve denetleme konusunda kusurlu davranması nedeniyle Esenyurt’da 30 bin, İstanbul’da 100 bin, ülke genelinde 300 bin kişi konut mağduru olmuştur” dedi.
Müteahhitlerin cezalandırılmamasına tepki gösteren Kaygu, “Kim bu müteahhitler ki hesap sorulmuyor? Paralar toplanılıyor, inşaatlar yapılmıyor, yarım bırakıp tapu tescil engelleniyor. Bazı projelere mafyalar, çeteler çöküyor, mağdurlar şikayet ediyor. Tüketicileri mağdur eden bu müteahhitleri kim koruyor, bunu soruyoruz? Koruyan kim ise millete ve devlete ihanet içindedir” diye belirtti.
Yargılama 10 senedir devam ediyor
Ardından konuşan Tüketici Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu, Tüketici Kanunu’nun uygulanmamasından dolayı bugün binlerce mağduriyetin yaşandığına dikkat çekti. Ağaoğlu, “28 Mayıs 2014’te yürürlüğe giren Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’dan önce konut satışları başıboş değildi. Bu kanundan önce yapılmış sözleşmelerin bu kanuna aykırı hükümleri geçerli değildir. Yani eskiden yapılmış sözleşmelerin yeni kanuna uygun olması ve tüketiciye teminat verilmesi gerekiyordu. Ama bu yasayı yürütmekle görevli Ticaret Bakanı sadece seyrediyor. Bu projeleri yapanlar sayfa sayfa ilanlar, TV reklamları, tanıtım lansmanları yaptı. Vatandaşın gördüğünü görmek onların da göreviydi. Devlet görevini yapmadı, millet yargıya gitti. Yargılama 10 senedir devam ediyor. Bilirkişilerin kendini bilmez raporları sonucunda insanların ciğeri yandı. Ciğeri yanan bu insanlar, avukat, bilirkişi parası bulmak zorunda kaldı. Bir türlü sonuç alamadılar” dedi.
TMSF de mağdur etti
Yaşanan mağduriyetlerin ardından Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) belli dönemlerde bu projelere el koyduğunu hatırlatan Ağaoğlu, bununla beraber yurttaşların umutlanmaya başladığını, ancak sonraki süreçte tekrardan hayal kırıklığı yaşadığına dikkati çekti. Ağaoğlu şöyle konuştu: “Bazı durumlarda TMSF projelere el koydu. TMSF el koyunca yurttaşlar sandı ki ‘müteahhitten kurtuldum artık devlet kurumu var.’ Maalesef bunlarda vatandaşı sürüm sürüm süründürüyor. Üstüne de paralar istiyor. İnsanda utanma olur. Devlet, yargı bu olayı süratle çözmelidir.”
Meclis’teki girişim de sonuçsuz kaldı
Son olarak konuşan HDP’li Züleyha Gülüm ise alanda bulunan insanların mağduriyetlerinin giderilebilmesi için Meclis’e de başvurduğunu hatırlattı. Gülüm, bu girişimlerin Meclis’te de sonuçsuz kaldığına dikkati çekerek şöyle devam etti: “Bir komisyon kurdular. Yalandan göstermelik bir şeyler yazıp çizdiler ilgileniyoruz algısı yaratmak için. Ama çözüm var mı, yok. Bunu sadece sizin mücadeleniz çözecek. Öyle ‘yaptıklarımız yanımıza kar kalacak, kimse bizi yargılayamayacak’ zannetmesinler. Hepsi de yargılanacak.”
Açıklama eylemlerle sona erdi.
HABER MERKEZİ