AKP iktidarının rantçı politikaları yüzünden yüzbinlerce insan yaşamını yitirdi. Milyonlarca insanın evsiz kaldığı AKP iktidarında tek bir devlet görevlisi istifa etmezken, yaşayan ölümlere ‘kader, fıtrat’ kılıfı uyduruldu
Selman Çiçek
Türkiye’de 14 Mayıs’ta seçmenler sandığa giderken 21 yıldır iktidarda olan AKP’nin politikaları tartışılmaya devam ediyor. Özellikle Mereş merkezli depremde yaşanan felaket sonrası AKP’nin halka dayanmayan rantçı politikaları tartışmaları alevlendi. 21 yıllık AKP iktidarında yaşanan büyük felaketlerde Türkiye’nin 100 yıllık cumhuriyet tarihinin rekorları kırıldı. Depremlerde 80 yılda yaşanan ölüm sayısına bir depremde ulaşan AKP, sel felaketlerinde de ölümlerde zirveyi bırakmadı. Sadece doğal afetlerde sınıfta kalmayan AKP, işçi cinayetlerinde de daha fazla kâr ve üretim hırsı politikalarından dolayı yüzlerce işçi yaşamını yitirdi. AKP’nin ölüm karnesinde doğal afetlerde, salgınlarda ve iş kazalarında yüzbinlerce insan öldü. Tüm bu ölümler yaşanırken Türkiye’de tek bir devlet görevlisi istifa etmezken, yaşanan ölümlere “kader, fıtrat” denildi.
21 yılda 70 yıllık bilançoya ulaştı
Mereş merkezli depremin vurduğu 10 ilde resmi rakamlara göre 50 bin 96 insan yaşamını yitirdi. AKP iktidarının en çok tartışıldığı bu depremlerde, ölümler daha çok imar affı ile kaçak yapılaşmanın önünün açılması ve rant politikasının bir sonucu olarak görüldü. Birinci dereceden deprem kuşağında geçen bu illerde iktidarın hiçbir önlem aldığı görülmezken, yapılar depreme dayanıklı inşa edilmesi gerekirken dayanıksız ve kaçak yapılar bile AKP’nin imar affı ile yasal hale geldi. Türkiye’de Mereş merkezli depreme kadar yaşanan depremlerde 56 bin kişi yaşamını yitirirken AKP iktidarı bu sayıya sadece bir depremde ulaştı.
Depremlerde 50 bin 859 ölüm
1939 Erzincan Depremi’nde 32 bin 962, 1966 Varto depremi; 2 bin 394 ölü, 1976 Muradiye depremi; 3 bin 840 ölü, 1999 Gölcük depremi; 17 bin 480 ölü, 1999 Düzce depremi; 845 ölü, 2011 Van depremi; 601 ölü, 2020 Elazığ depremi; 41 ölü, 2020 İzmir depremi: 119 ölü ve 2022 Düzce depremi; İki ölü olarak kayıtlara geçti. Mereş merkezli depremde şu ana kadar açıklanan resmi verilere göre ise 50 bin 96 kişi yaşamını yitirdi. Bu sayının açıklanan rakamdan çok fazla olduğu tahmin edilmektedir.
1932 Erzincan depreminden 2002 yılına kadar depremlerde 56 bin kişi yaşamını yitirirken bu sayı AKP’nin 21 yıllık iktidarında ise 50 bin 859 kişi yaşamını yitirdi.
Sel sularında boğulan halklar
AKP’nin 21 yıllık iktidarında doğa üzerinde yarattığı tahribatlarının bir sonucu da yaşanan seller oldu. Rant politikaları ile doğayı tahrip eden, doğa düşmanı politikalar izleyen AKP iktidarı 21 yılda halkları sel sularında boğar hale getirdi. Hemen hemen her yıl yağan yağmurlar sonucu dereler, yatakları üzerine yapılan yapılaşmalar sonucu taşıyor. Bu taşmalar sonucu insanlar sular altına kalırken ev ve araçları ise kullanılamaz hale geliyor. 1980-2018 yılları arasında Türkiye’de sellerden 1242 kişi yaşamını yitirdi. Bu oran özellikle AKP döneminde arttı. 2021 yılındaki Kastamonu, Sinop ve Bartın’da meydana gelen sel felaketi Türkiye’de en çok can kaybının yaşandığı felaket olarak tarihe geçti. 2009 yılında İstanbul’da 34, 2021 yılında Batı Karadeniz’de yaşanan sel felaketinde 78 insan sel sularında boğuldu. AKP iktidarının Türkiye’sinde son olarak Riha ve Semsûr’da yaşanan sel felaketlerinde 21 kişi öldü.
Madenlerde 962 ölüm
AKP’nin 21 yıllık iktidarı boyunca almadığı önlemlerden dolayı göçük altında bıraktığı bir de madenciler var. Daha fazla üretim daha fazla kâr mantığı ile hareket eden AKP iktidarı 21 yıl boyunca maden ocaklarında hiçbir önlem almadı. Madenciler için bir kurtuluş sığınağı olarak gösterilen yaşam odaları hiçbir maden ocağında yapılmadı. Bu yüzdendir ki 21 yıllık AKP iktidarında 962 işçi yaşamını yitirdi. 13 Mayıs 2014 yılında Manisa’nın Soma ilçesinde madende yangın çıkması sonucu, 301 işçi hayatını kaybetti. Bu iş cinayeti Türkiye tarihinin en büyük iş cinayeti olarak tarihe geçti. Bartın’ın Amasra ilçesinde 14 Ekim 2022’de Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne ait bir maden ocağında yaşanan patlama sonrası 41 işçi hayatını kaybetmişti. Hiçbir maden ocağı sorumlusu kamuoyu vicdanını rahatlatacak bir ceza ile karşılanmazken AKP iktidarının 21 yılda tek savunması ise “kader, fıtrat” oldu.
Kâr hırsına 2030 işçi ölümü
Benzer durum iş cinayetlerinde de geçerli. İşyerlerinde yine daha fazla üretim ve kâr amacı ile hareket eden AKP iktidarı, işyerlerinde almadığı iş güvenliği nedeni ile işçilerin ölümüne neden oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 1941 yılından bu yana madenlerde 3 bin işçi yaşamını yitirdi. Bartın’da maden faciasında ölen 41 kişi bu listeye daha eklenmemiştir. İş Sağlığı ve İşçi Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) verilerine göre ise sadece AKP’nin 21 yıllık iktidar döneminde bin 989 işçi yaşamını yitirdi. Güncel sayıları eklediğimizde bu sayı 2 binin üzerine çıkmaktadır. Bu veriler de bize şunu gösteriyor. 1941 yılından AKP’nin iktidara geldiği süreye kadar iş cinayetlerinde bin kişi yaşamını yitirirken AKP döneminde bu sayı iki katına çıkıyor. İş cinayetlerinin üçte ikisi AKP iktidarı döneminde yaşanmış.
Salgında yüzbinlerce ölüm
AKP döneminde yaşanan felaketlerden biri de koronavirüs (Covid19) salgınıydı. Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirus, Türkiye’de AKP’nin yanlış sağlık politikaları yüzünden kısa bir sürede hızla yayıldı. “Ben bilirim” mantığı ile hareket eden AKP, salgının koruma yöntemlerinden biri olan maskeyi halka ulaştırmada bile sınıfta kaldı. Bütün dünyanın eve kapandığı bir dönemde “üretim durmasın, paralar akmaya devam etsin mantığı” ile hareket eden iktidar, 14 günlük eve kapanma sürecinde işe gitmeleri ve toplu taşımayı yasaklamadı. İktidarın sınıfta kaldığı salgın felaketinde Sağlık Bakanlığının verilerine göre 101 bin 492 kişi öldü. Ancak iki yıl sonra TÜİK’in açıkladığı verilere göre; salgın döneminde önceki yıllardaki kaba ölüm hızı hesaplandığında ölüm sayısı yaklaşık 200 bin olarak açıklandı.