Faşist cuntanın hazırlattığı siyasi partiler ve seçim kanunu çok kez değiştirildi; ancak kolayca kurulsa da partilerin hem seçime hem de meclise girmesi halen çok zor.
12 Eylül askeri faşist darbesi tüm siyasi partileri ve meclisleri kapattığı için, 22 Nisan 1983 tarihinde Siyasi Partiler Kanunu yeniden çıkarıldı. Kanun 124 maddeden oluşuyor. 19 geçici ve 7 ek maddesi olan kanunun maddelerinde şimdiye kadar 30 kez değişiklik yapıldı.
En az 30 kişinin evraklarının İçişleri Bakanlığı’na verilmesiyle kolayca kurulan siyasi partilerle ilgili kanun, özgürlüklerden daha çok partilere getirilen yasakları düzenliyor. Buna rağmen, siyasi parti kurma hevesi çok yüksek. Siyasi partilerin çetelesini tutmakla görevli Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kayıtlarına göre, bugün Türkiye’de 122 parti bulunuyor.
Ancak bu partilerin üçü listeden silinmiş. Söz konusu partilere ne olduğu hakkında bilgi almak mümkün değil. Kimi partilerin hiç üyesi yok. Kimisinin bırakın üyesini şu anda genel başkanı bile yok. Bir hevesle ya da birkaç kişinin gazıyla parti kurmak aslında çok kolay sayılır ama bir partiyi -ilgili yasalara uyarak- kapatmak çok daha zor.
Parti program ve tüzüğü ile kurucu üyelerle ilgili nüfus kağıdı ve adres bilgilerini içeren dosyayı İçişleri Bakanlığı’nın teslim almasıyla parti kurulmuş sayılıyor. Bakanlık dosyaların bir örneğini Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na, bir örneğini ise Anayasa Mahkemesi’ne gönderiyor.
Bu yasaya rağmen neredeyse iki yıldır, iki partinin (Yeşiller Partisi ile İnsan ve Özgürlük Partisi) kuruluş evrakları İçişleri Bakanlığı’nca teslim alınmayarak kuruluşları engelleniyor. Bu partiler, bu yüzden resmen faaliyete başlayamıyor ve üye kaydedemiyorlar. Ülkenin siyasi tarihinde ilk kez böylesi bir keyfilik yaşanmakta.
Seçime girmek kolay değil
Bir partinin seçime katılabilmesi için oy verme gününden en az 6 ay önce illerin en az yarısında (41 il) teşkilat kurmuş ve büyük kongresini yapmış olması gerekiyor. İl teşkilatı kurabilmek için o ilin merkez ilçesi dahil en az üçte ikisinde örgütlenmiş olmalı.
Partiler 2 ila 3 yılda bir kongre yapmak zorunda. İki kez üst üste kongre yapmamış partiler, -eğer varsa- seçime girme hakkını kaybediyor.
Siyasi Partiler Kanunu’na göre, 2014 yılından bu yana, partilerin eşbaşkanlık hakkı var. Bir partide yapılacak olan program veya tüzük değişikliği 15 gün içinde; üyeliklerin durumu her 6 ayda bir Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirilmek durumunda.
Mecliste en 20 milletvekili olan partiler grup kurabilirler. Partilerin genel başkanları, partinin meclis başkanıdır; başkan vekilleri ise seçimle belirlenir. Oturumları yönetmekle yükümlü meclis başkanı ve meclis başkan vekilleri, kendi partilerinin siyasi faaliyetlerine katılamaz. (Oysa mevcut Meclis Başkanı Mustafa Şentop, partisinin faaliyetlerine katılıyor)
İttifak partilerinin durumu
Geçen genel seçimlerle birlikte partilerin ittifak halinde seçime girmesinin yolu açıldı. Ancak bu seçim öncesinde ittifak halinde seçimlere giren partilerin içinden milletvekili olabilme yöntemi değiştirildi.
Daha önce ittifak partilerinin toplam oyu, yüzde 10 geçtiğinde, her ilde ittifak partileri aldıkları oya karşılık düşen milletvekili sayısını, aldıkları oy oranına göre kendi aralarında paylaşıyorlardı. Ancak bu seçimde seçim barajı yüzde 7’ye düşürüldü; ancak ittifak için milletvekili paylaşımında az oy alan partinin oy oranı ittifak dışı partilerle de yarışmak zorunda. Yani onları geçmesi gerekiyor.
İktidardaki AKP, bu düzenlemeyi MHP’nin de katkısıyla, Millet İttifakı’nda yer alan DEVA, Gelecek gibi oy oranı düşük partilerin umduklarından daha az vekil çıkarabilmesi için yaptı. Aynı handikap, Emek ve Özgürlük İttifakı için de söz konusu. Yani seçime kendi amblemi altında girmek isteyen TİP ve bu talepte bulunan partilerin seçimde sıfır çekmesi söz konusu.
Vekil sayısı nasıl belirleniyor?
Yeşil Sol Parti’nin yurt çapındaki oy oranı yüzde 7’yi hayli hayli geçtiği için ittifak içinde bulunan ama aldığı oy oranı örneğin yüzde 2 olan TİP de barajı geçmiş sayılacak ama milletvekili hesabı şöyle olacak:
Örneğin 4 milletvekili çıkaran ülkenin batısındaki bir seçim bölgesine bakalım ve diyelim ki; CHP %37, AKP %34, İYİ %14, MHP %7, Yeşil-Sol %5 ve TİP %2 oy alsın. Bu durumda ilk milletvekili CHP’ye gidiyor ve CHP’nin oyu ikiye bölünüyor.
CHP %18.5, AKP %34, İYİ %14, MHP %7, Yeşil-Sol %5 ve TİP %2. Bu durumda ikinci milletvekili AKP’ye gidiyor ve AKP’nin oyu ikiye bölünüyor.
CHP %18.5, AKP %17, İYİ %14, MHP %7, Yeşil-Sol %5 ve TİP %2. Üçüncü milletvekili CHP’ye gidiyor ve CHP’nin başlangıç oyu bu kez üçe bölünüyor.
CHP %12.3, AKP %17, İYİ %14, MHP %7, Yeşil-Sol %5 ve TİP %2. Bu durumda dördüncü ve son milletvekili de AKP’ye gidiyor. Bu seçim bölgesinde CHP 2, AKP 2 vekil çıkarıyor.
Eğer beşinci bir milletvekili çıksaydı o vekil İYİ Parti’ye gidecekti. Ama bu seçim bölgesinden 4 vekil çıkacağını varsaymıştık. 8-10 vekil çıkaran bir seçim bölgesinden bile TİP’in vekil çıkarabilmesi için en az yüzde 10-15 oranında oy alması gerekiyor.
Millet İttifakı’nın durumu
2023 yılı genel seçimlerinin favorisi gösterilen Millet İttifakında 6 parti bulunuyor: Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İYİ Parti, Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA), Gelecek Partisi, Demokrat Parti ve Saadet Partisi. Kendisinin Sosyal Demokrat bir parti olduğunu iddia eden CHP, merkez solda bulunuyor. MHP’den gelen kadrolarla kurulan İYİ Parti’den merkez sağ bir parti olması bekleniyor. DEVA’den beklenti, ekonominin liberal kurallarla yönetilmesi. Gelecek Parti Genel Başkanı’nın güvenirlik sorunu var. Demokrat Parti, Demirel’in partisi olmaktan çok uzak görünüyor. Saadet Partisi ise Erbakan çizgisinin gerçek temsilcisi olduğu iddiasında.
Yani 20 yıldır iktidarda olan ve günlük hayata dair tüm hususlarda Erdoğan’dan artık tamamen bıkmış olan seçmen için Millet İttifakı tam anlamıyla bir süpermarket durumunda. Hangi çizgide olursa olsun, kendi gönlüne göre bulabileceği bir parti, bir anlayış var Millet İttifakı’nda. AKP-MHP birlikteliği başlarken, ‘MHP, AKP’ye kayyum olarak atandı’ deniliyordu. Şimdi de ‘CHP’nin kayyumu İYİ Parti olacak’ deniliyor. Siyasi gözlemcilere göre, bu yaklaşım aslında çok doğru sayılmaz; çünkü CHP’nin kendisi de devlet partisidir.
Cumhurbaşkanı aday adayları
14 Mayıs günü yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yarışın, Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ile Cumhur İttifakı adayı Recep Tayyip Erdoğan arasında geçmesi beklenirken, cumhurbaşkanlığı yarışına girmek isteyen diğer adaylar da Yüksek Seçim Kurulu’na başvurdular.
Ancak son genel seçimlerde en az yüzde 5 oy almış partiler, cumhurbaşkanlığına doğrudan aday gösterebilirken, diğer partilerin göstereceği adayların ya da bağımsız kişilerin aday olabilmesi için en az 100 bin imza toplaması gerekiyor:
MUHARREM İNCE: CHP’nin 2018’deki cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, aradan geçen sürede CHP’den ayrılarak Memleket Partisi’ni kurdu. AKP trollerinden başka partinin desteklemediği İnce’nin 100 bin imzayı toplamakta bir sorun yaşamayacağı sanılıyor.
SİNAN OĞAN: MHP’nin eski milletvekillerinden Sinan Oğan’ı destekleyeceğini açıklayan partiler arasında Zafer Partisi, Ülkem Partisi ve Türkiye İttifakı Partisi yer alıyor. Sinan Oğan’ın özellikle Zafer Partisi üyelerinden gelen destekle 100 bin imzayı toplayabileceği umuluyor.
FATİH ERBAKAN: Yeniden Refah Partisi’nin lideri Fatih Erbakan, AKP temsilcileriyle yaptıkları müzakerelerin ardından Cumhur İttifakı’na girmeyeceklerini ve partisinin cumhurbaşkanı adayı olacağını açıkladı. Fatih Erbakan’ın 100 bin imzayı toplamasında bir sorun çıkması beklenmiyor.
Yeterli imzayı toplayabileceği düşünülmeyen diğer adayların isimleri ise şöyle: Vatan Partisi lideri Doğu Perinçek, 6-7 küçük parti tarafından desteklenen Ahmet Özal, Adalet Birlik Partisi Genel Başkanı İrfan Uzun, Kırıkkale Üniversitesi öğretim üyelerinden Halil Murat Ünver, Osmangazi Üniversitesi öğretim üyelerinden Hilmi Özden, Covid-19 aşılarına karşı çıkan Erkan Trükten, Türkal Şirketler Grubu kurucusu olan Yakup Türkal ve Batmanlı inşaat mühendisi Davut Turan…
Hiç üyesi olmayan partiler
Adalet ve Demokrasi Partisi, Adalet ve Özgürlük Partisi, As Parti, Ayyıldız Partisi, Devlet Partisi, Devrim Hareketi, Kadın Partisi, Liberal Parti, Milli Mücadele Partisi, Ötüken Birliği Partisi, Sağduyu Partisi, Sevgi ve Saygı Partisi, Şahlanış Partisi, Türkiye Gençlik Partisi, Türkiye Yaşam Partisi, Uyanış Partisi, Yeni Dünya Partisi (Büyük Anavatan), Yeni Yol Partisi ve Yükseliş Partisi…
Üye sayısı 100’den aşağı olan partiler
Adaletin Aydınlığı Partisi, Barış ve Eşitlik Partisi, Bağımsız Cumhuriyet Partisi, Değişim ve Demokrasi Partisi, Demokrasi Zamanı Partisi, Ebedi Nizam Partisi, Gelişim ve Demokrasi Partisi, Güven Adalet ve Aydınlık Partisi, Türkiye Birliği Partisi, Türk ve Dünya Birliği Partisi, Türkiye Ekonomi ve Kalkınma Partisi, Ulusal Parti, Yeniden Birlik Partisi…
Seçime katılma hakkı olan partiler
‘Adalet Birlik Partisi, Adalet Partisi, AKP, Anavatan Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi, Büyük Birlik Partisi, Büyük Türkiye Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, Demokrasi ve Atılım Partisi, Demokratik Sol Parti, Demokrat Parti, Emek Partisi, Gelecek Partisi, Genç Parti, Güç Birliği Partisi, Hak ve Özgürlükler Partisi, Halkın Kurtuluş Partisi, Halkların Demokratik Partisi, Hür Dava Partisi, İYİ Parti, Memleket Partisi, Millet Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, Milli Yol Partisi, Saadet Partisi, Sol Parti, Türkiye Değişim Partisi, Türkiye İşçi Partisi, Türkiye Komünist Hareketi, Türkiye Komünist Partisi, Vatan Partisi, Yeniden Refah Partisi, Yenilik Partisi, Yeni Türkiye Partisi, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi ve Zafer Partisi.’