Eşi Vahdettin Ozğan’ın Ankara’daki barış mitingine kaybeden Saime Ozğan, eşinin bir daha anneler ağlamasın diye mitinge gittiğini söyledi. Ozğan, “Onlar seslerini barış için yükselttiler” dedi.
10 Ekim Gar katliamında eşini kaybeden Saime Ozğan eşinin Vahdettin Ozğan’ın, alandan kendisine telefondan, ‘Şerefim üzerine yemin ederim ki bu sefer sana barış getireceğim’ dediğini ve oraya bir daha anneler ağlamasın diye gittiğini ifade etti. Bombayı patlatanların piyon olduğunu söyleyen Ozğan, Başbakanın, polisin ve savcının da mahkemede olması gerektiğini söyledi.
‘Bu sefer sana barış getireceğim’
Vahdettin Ozğan’ın eşi Saime Ozğan, o gün başı ağrımasına rağmen Ozğan’ın barış için yola koyulduğunu ve yol boyunca eşiyle yaptığı konuşmada tedirgin olduğunu hissettiğini belirterek, “Kaç defa telefon ettim. Konuştuğumuzda bana şunu dedi: ‘Çok rahat geldim. Hem çok seviniyorum hem de bir taraftan çok korkuyorum.’ Neden korkuyorsun diye sordum. Bana ‘35 yıldır bu işin içindeyim. Her yere gidiyorum. Hiçbir zaman böyle rahat geldiğimi görmemiştim. Ya da bize izin verdiler. Onun için bize yolları bu kadar rahat açtılar’ dedi. Ondan sonra görüntülü beni aradı. Alanı verdi. Halay çektiler. Bana ‘Şerefim üzerine yemin ederim ki bu sefer sana barış getireceğim’ dedi. Biz telefonu kapattıktan 8 dakika sonra yeğinim aradı, ‘Televizyonu aç’ dedi. O zaman kucağımda 16 aylık çocuğum vardı. Yere düştü ellerimden. Aşağı koştum ne yapacağımı bilmeden. Hissetmiştim bir şeyler olacağını” dedi.
‘Ne günahları vardı?’
“Eşim oraya anneler bir daha ağlamasın diye gitti” diyen Ozğan, “Onlar seslerini barış için yükselttiler. Ama barışı savaşa döndürdüler. Ne günahları vardı? Tek günahları Kürt olmak mıydı? Kürt’tü diye onu öldürmek zorundalar mıydı?” diye sitem etti. Ozğan, mahkemeye ilk çıktıklarında savcıyla arasında geçen bir diyaloğu şöyle aktardı: “Ben ilk mahkemeye çıktığım zaman hâkim bana utanmadan yüzüme baka baka sordu. ‘Şikâyetçi misin’ diye. Evet dedim şikâyetçiyim. ‘Neden şikâyetinden vazgeçmiyorsun? 30 bin tazminat verelim, 800 TL de aylık bağlayalım size. Şikâyetçi olmak istediğinden emin misin?’ dedi. Yüzüne baktım ve dedim ki: Sen insan mısın bana bu teklifi ediyorsun. ‘Evet veya hayır diye cevap ver’ dedi. Ben da sana bir çift lafım var dedim. Eğer sen kabul ediyorsan ben senin canını alayım, 100 bini ben senin çocuklarına bağışlayayım. Bu insanların kanları o kadar ucuz mu? Ben buraya para için gelmedim. Adalet istiyorum. 30 bini ne yapacağım? Ben canımı geri istiyorum. Onu bana verebilir misin? Sonra bana terbiyesizce ‘Tamam çık. Senin burada işin bitti’ dedi.” Başbakanın, polisin ve savcının da mahkemede olması gerektiğini söyleyen Ozğan, “Onları, orada karşımda görmek istiyorum. Adalet ancak o zaman yerini bulur” diye belirtti.
‘Bombayı patlatanlar piyondu’
Vahdettin Ozğan’ın ağabeyi İsa Ozğan ise, piyonlara verilen cezanın kendilerini tatmin etmediğini belirterek, “Çünkü piyonları kullanan birileri vardı. Bombayı patlatanlar piyondu. Onlar Antep’ten buraya gelene kadar neden hiçbir aramadan geçmediler? Onları kim buraya getirdi. Bu katliamı yapanlar ve yaptıranların gayesi neydi? Adaletin yerine gelmesini istiyorlarsa onları kimin buraya soktuğunu söylesinler. Biz onların cezalandırılmasını istiyoruz. Böyle bir adalet bekliyorduk. Ama onu da göremedik” sözleriyle yaşananlara tepkisini gösterdi.