İÇERİDEN/Hüseyin Aykol
Trabzon-Beşikdüzü T Tipi Cezaevi’nde bulunan Ahmet Gerez 6 Mart 2023 tarihli faks mesajında şöyle diyor: “Dört yıldır tutulduğumuz bu cezaevinde ilk günden bu yana birçok sorun, sıkıntı yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Arkadaşlarımız dört ayrı odada kalıyor. Bu odaların her biri cezaevinin dört bir köşesine dağıtılmış durumda. Onlara elden cezaevi içi mektup veya postayla mektup göndermemiz yasak. Sosyal, kültürel, sportif, hobi, atölye, kütüphane gibi hiçbir faaliyete birlikte çıkartılmıyoruz. Bu dört oda arasında değişim de yasak.
Adlilerin radyo alma ve bulundurma hakkı var. Bize radyo yasak. Dergi ve muhalif gazeteler (Karar dahil) verilmiyor. Haber hakkımız iktidar yanlısı medya ile sınırlı. Odada kişi başı 5 kitap bulundurabiliyoruz. Hakkında yasak kararı olmayan birçok kitap verilmiyor. Başka cezaevlerinden buraya sevk edilen arkadaşlarımıza çıplak arama dayatılıyor. Bu arkadaşlarımız -yasal olmayan şekilde- aylarca, bazen de süresiz olarak tek kişilik hücrelerde tutuluyor. Şartlı tahliyesi gelmiş olan arkadaşlarımızın İdare ve Gözlem Kurulu’nca tahliyesi önleniyor. Bu durumdaki arkadaşlarımızın sayısı 6’yı geçmiş bulunuyor. Bu sorunları her yere ilettik. Sonuç alamayınca 6 ay boyunca dönüşümlü açlık grevi yaptık. Fakat deprem nedeniyle açlık grevine ara vermiş bulunuyoruz.”
* * *
İçerideki çizerlerimizden Ahmet Bilge, 1 Mart 2023 günü Antalya Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden gönderdiği mektubunda şöyle diyor: “Televizyondan seyredebildiğimiz -ki elbette siz dışarıda çok daha fazlasına tanık oluyorsunuz- içler acısı manzaralar, trajik öyküler ve ifadeye kavuşamamış, belki de hiç kavuşamayacak yığınla hikayeler var. Yaşanan vurdumduymazlık ve pişkinlik de isyan ettirecek cinsten. Olan yine halka oluyor tabi. Bu durum belki de ciddi bir sarsılmayı ve uyanışı beraberinde getirir. Ve sağlam bir dönüşümü. Gündem deprem ile dopdolu olduğundan bu defaki çizimler de depremle ilgili oldu doğal olarak. 10 adet gönderiyorum. Ben ve buradaki arkadaşlar iyiyiz. Daha önce de belirttiğim gibi teklilerdeyiz. Benim ceza da 10 ay kadar kaldı. Son bir yıl için denetimli için başvurmuştum; ancak reddedilmişti. Şimdi son ayları tamamlıyorum.”
* * *
Tarsus 2 Nolu T Tipi Cezaevi’nde bulunan Dr. Ayhan Kavak 28 Şubat 2023 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Yıkımların adı oldu Şubat ayı. Binlerce, on binlerce canın bile isteye uğratıldığı trajedi karşısında ne söylenebilir ki. Kuşkusuz ne söylense de kifayetsiz kalacak. Evet bizim payımıza içeriden izlemek düştü naçar. Benim de yakın akrabalarımdan teyzem, teyzemin üç kızı ve onların çocukları ile üç dayı oğlu olmak üzere toplamda 11 canımız Hatay’da vefat etti. 25 can bir apartmanda enkaz altında kaldı. Diğerlerinin kurtulması teselli oldu desem de, pek öyle olmuyor. Enkazı kaldıracak kimse olmayınca ta Batman’dan bizim akrabalardan 15-20 genç Antakya’ya gidip cenazeleri çıkarmışlar. Bir kısmı orada, bir kısmı ise Batman’da toprağa verilmiş…”
* * *
İzmir-Kırıklar 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Güven Usta’nın 6 Şubat 2023 tarihli mektubu 8 Mart günü postaya verilmiş. Güven Usta, deprem öncesi kaleme aldığı mektubunda rutin hak ihlallerini ele almış. Odalarında sadece 15 kitaba izin verildiğini, haftada 10 saat olması gereken sohbet hakkının sadece 4 saat yapılabildiğini, haksız yere verilen disiplin cezaları yüzünden her mahpusun 90 aya kadar ziyaret cezası aldığını belirtiliyor. Dahası disiplin cezaları yüzünden infazların yakıldığı ve tahliyelerin ileri bir tarihe ertelendiğini hatırlatıyor.
* * *
İzmir-Şakran 4 Nolu T Tipi Cezaevi’nde bulunan Bêhrûz Şûcayî 2 Mart 2023 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Yaşanan deprem felaketi nedeniyle çokça canlar yitirdik, tarifi olmayan bir felaket ve acı. Gidenlere rahmet, yaralılara şifa ve kalanlara sabır ve direnç dilerim. Tüm halklarımızın başı sağ olsun, hepimize çok geçmiş olsun. Halkların dayanışmacı ruhu dilerim bu acıların biraz olsun toparlanmasına yardımcı olur. Bu güzel duygu ve ruh bizleri bir nebze umutlandırılıp acıları hafifletse de, bu dayanışma ve paylaşımı büyütüp güçlendirmek hepimizin ortak görevi olmalı. Bizler de içeriden bir yardım örgütlemek ve bu yardımı ilgili kurumlara ulaştırabilmek için idareye iki kez dilekçe verdik ama hiçbir yanıt alamadık.”
* * *
Şakran 2 Nolu T Tipi Cezaevi’nde bulunan Hüseyin Güçlü, 26 Şubat 2023 tarihli kartında şöyle diyor: “Şahsınızda bütün gazete emekçilerinin 8 Mart ve Newroz bayramlarını kutluyor, özgür yarınlara vesile olmasını temenni ediyoruz. Acıya kesildiğimiz böylesi bir anda kawayi ateşin mevcut karanlığı aydınlatması dileğiyle…”
* * *
Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Osman Kılavuz, 26 Şubat 2023 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Benim beş ayım kaldı. En azından teorik olarak öyle. 30 yılını dolduran iki arkadaşın tahliyesini üç ay ertelediler. Buradaki yerel mahkemelerin lehte kararlarına rağmen arkadaşları bırakmadılar. Bunların dışında bu süreçte asıl gündemin deprem ve onun yarattığı yıkımlar kuşkusuz. Sarsıntı depremdendi ama yıkım ve ölümlerin sebebi politikti. Yaşanan ortak acı beraberinde yeni ortaklaşmaları ortaya çıkarttı, yarattı. Halklarımıza geçmiş olsun diyorum.”
* * *
Afyon E Tipi Cezaevi’nde bulunan Hakan Gökcan 7 Mart 2023 tarihli faks mesajında şöyle diyor: “Yaşanan deprem felaketi nedeniyle milletimizin başı sağ olsun, hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar, zarar gören yurttaşlarımıza sabır dilerim.”
MEKTUBU GELENLER:
———————————
Habibe Eren – Sincan Kadın Kapalı Cezaevi
Öznur Değer – Sincan Kadın Kapalı Cezaevi
Hakan Gökcan – Afyonkarahisar E Tipi Cezaevi
Ahmet Bilge – Antalya Yüksek Güvenlikli Cezaevi
Ahmet Gerez – Beşikdüzü T Tipi Cezaevi
Güven Usta – Kırıklar 1 Nolu F Tipi Cezaevi
Selman Güzelyüz – Sincan 1 Nolu Yük. Güv. CİK
Hüseyin Güçlü – Şakran 2 Nolu T Tipi Cezaevi
Bêhrûz Şûcayî – Şakran 4 Nolu T Tipi Cezaevi
Ayhan Kavak – Tarsus 2 Nolu T Tipi Cezaevi
Osman Kılavuz – Tekirdağ 2 Nolu T Tipi Cezaevi