HDK, Emek ve Özgürlük İttifakı’na açık bir mektup yazarak, ‘İki egemenlikçi kutbun ideolojik ve politik saldırıları karşısında taktiksel hamlelerimizi de stratejik hedeflerimize mümkün olduğunca yakınlaştırmak, seçim sonrası süreç için de belirleyici önemdedir’ dedi
14 Mayıs’ta yapılacak seçimler için partilerin hazırları ve görüşmeleri devam ederken, Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Emek ve Özgürlük İttifakı’nın 16 Mart günü yaptığı toplantı sonucunda verdikleri ortak aday fikrini onaylayan açık mektup gönderdi.
Yıllardır sürdürülen ittifak politikasının, Kurdistan ve Türkiye halklarının demokrasi ve özgürlük mücadelesinin ortak kazanımlarından taviz vermeden sürdürüldüğü ifade edilen mektupta, “Her ittifak bileşeninin kendisini politik, örgütsel ve toplumsal düzlemde büyütme hedefini doğal gördüğümüzü, olması gerekenin de bu olduğunu ayrıca belirtmek isteriz. Ancak dostluk ve yoldaşlık ilişkilerimiz gereği söylemek isteriz ki içinde bulunduğumuz koşullar, tekil kazanımlarımızın ittifakın tümüne kazandıracağı bir yaklaşımı zorunlu kılmaktadır. Faşizmin son yıllardaki yönelimleri karşısında ‘çokluk içinde birlik’ ilkesiyle varlığımızı koruduğumuzu, büyüdüğümüzü, güçlendiğimizi ve haklı olarak halkların umudu olduğumuzu hatırlatmak isteriz” denildi.
Faşizme her açıdan kaybettirilmeli
Türkiye ve Kurdistan halkları açısından hayati bir süreçten geçildiği vurgulanan mektupta, “Parlamentoda rejimin kaybettiği her sandalyeye odaklanmayan bir taktik hepimize kaybettirecektir. Kazanımlarımızın ölçüsü, kaybettireceklerimizle de test edilecektir. Faşizm her açıdan kaybetmediği sürece halklar kazanamayacaktır. İttifakınız, faşizmi her kulvarda geriletebildiği ve halkların ortak kazanımlarını somutlayabildiği sürece toplumsal mücadele hüviyetine daha da yakınlaşacak; ezilenlerin, ötekileştirilenlerin, yok sayılanların umudu olmanızı güçlendirecektir” diye belirtildi.
Hedeflerimizi yakınlaştırmak belirleyicidir
Ortak kazanıma vurgu yapılan mektupta,” İki egemenlikçi kutbun ideolojik ve politik saldırıları karşısında taktiksel hamlelerimizi de stratejik hedeflerimize mümkün olduğunca yakınlaştırmak, seçim sonrası süreç için de belirleyici önemdedir. Yine seçim sonrası ortak mücadelemizin geleceği ve faşist blokun ayakta kalmak adına olası her türlü saldırısını toplumsal mücadeleyle boşa çıkarabilmek için taktik-stratejik uyum, her zamankinden daha fazla toplumsal muhalefete gerekli olandır” denildi.
Tarihsel sorumluluktur
Mektubun devamında şu sözler yer aldı: Son yıllarda halklarımızın faşizm ve restorasyonculuk karşısında demokrasi ve özgürlük seçeneği olarak ortaya koyduğu üçüncü yol/kutup mücadelesindeki tavır ve bilinç, her birimize tarihsel sorumluluklar yüklemektedir. Depremin felakete dönüşmesinin sorumlularından halklar adına gerçek bir hesap sormanın yolu da taktiklerimizde esnek, stratejik hedeflerimizde, ilkelerimizde şaşmaz olmaktan geçiyor. 14 Mayıs seçimlerinin ezilen halklar ve kimlikler açısından demokratik bir sistem inşasının ve özgür yaşam umudunun lehine sonuçlar doğurması da ancak böyle mümkündür. Faşizme, inkarcılığa, tekçiliğe ve sermaye talancılığına karşı halkların toplumsal ittifakında ısrar eden dostlarınız, yoldaşlarınız olarak devrimci bilincin, ferasetin galebe çalacağına inancımızı bir kez daha belirtiyoruz. Birlikte kazanmanın yolu, Demirci Kawalar’dan, Paris Komünlerinden miras kalan geçmişimizi, ileriye taşımak ve bunun gerisine düşmemekten geçiyor. Bu duygu ve düşüncelerimizle Emek ve Özgürlük İttifakı olarak sizlere bu zorlu ve onurlu yürüyüşte başarılar diliyoruz.”
İSTANBUL