Her yıl yüzlerce maden işçisinin yaşamını yitirdiği ve doğal yaşamın yerle bir edildiği madenlerde patronlar bu suçlardan sorumlu tutulmuyor. Sorumluluk mühendislerin üzerine yıkılırken, patronlar cezaevlerine atılan mühendisleri destekleme projesi hazırladı
Yusuf Gürsucu / İstanbul
Türkiye genelinde meydana gelen ölümlü ve doğal yaşama zarar veren uygulamalarda işverenin suçu olan nedenlerle tutuklanan ve/veya hüküm giyen 50’den fazla maden mühendisi bulunuyor. Ceza alan ve cezaevinde tutuklu olan mühendislere maddi ve manevi destek olmak iddiasıyla, Maden Mühendisleri Mesleki Gelişim Derneği (MMMGD) tarafından sosyal sorumluluk projesi hazırlandığı öğrenildi. MMMGD Yönetim Kurulu Üyeleri ve hukukçu dernek üyelerinden oluşan bir heyetle, 18 Ocak 2023 tarihinde Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü ile görüşülüp, resmi başvuru yapıldıktan sonra start verilen proje işverenlerce organize ediliyor.
Her türlü hukuksuzluk
Başlatılan proje kapsamında tutuklu ve hükümlü maden mühendislerinin moral-motivasyonlarının arttırılması, meslekten kopmalarını önlemek, duruşmalarına katılmak, ziyaret edip ilgilenmek, bulundukları cezaevlerinin kütüphanelerine, mesleki ve madencilik konulu edebiyat kitapları göndermek, sektörel dergileri abone etmek, hükümlülük halleri sonlandığında eski hükümlü kontenjanından iş bulmak, kendilerinin ve ailelerinin elzem ihtiyaçlarının karşılanmasını içeren proje ile halen çalışan ve hukuksuz uygulamalara göz yummaları ve hukuksuzluğa imza atmaları halinde sahipsiz kalmayacakları mesajı verilerek, mühendisleri adeta sermayenin tetikçisi durumuna itilmak isteniyor. İş Sağlığı ve İşçi Meclisi Güvenliği’nin (İSİG) açıkladığı son verilere göre, son 20 yılda 1989 maden emekçisi iş cinayetinde yaşamını yitirirken, bu katliamların gerçek sorumluları yani işverenlerin sorumluluğu gizleniyor.
Bu bir aldatmaca
MMMGD giişimiyle ilgili görüşüne başvurduğumuz TMMOB Maden Müh. Odası eski başkanı Mehmet Torun, “Bu girişim mafyanın tetikçilerine uyguladığını akla getirirken işverenin sorumluğunun mühendislerin üzerine yıkıldığı bir durumda güya mühendislere sahip çıkılıyormış gibi bir algı peşindeler. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iş cinayetleri ve ölümler artarak devam etmektedir. Bu yasadaki en önemli sıkıntılardan biri işyerinde ‘kaza’ olduğunda, sorumlu tutulacak kişilerin yine aynı işyerinde ücretli olarak çalıştırılan mühendisler olmasıdır. Bu yasa, iş kazalarında işverenlerin sorumluluğunu ortadan kaldırmaya yönelik bir düzenleme olarak karşımıza çıkmaktadır. Buna en son Amasra’da 42 maden işçisi yaşamını yitirdiği patlamadan dolayı, gerçek sorumlulara dokunulmadı ve maden mühendisleri tutuklanarak katliamın üstü örtüldü” diye belirtti.
Doğal yaşam madenlere kurban ediliyor
Türkiye’nin 24 il coğrafyasında yaklaşık 20 bin maden ruhsatı ve bu ruhsatların ormanlar, korunan alanlar (milli park, sit alanı vb.), tarım alanları ve kültür varlıkları üzerine kurulması diakkat çekici. Muğla, Tekirdağ, Kırklareli, Afyon, Kütahya, Uşak, Zonguldak, Bartın, Eskişehir, Karaman, Mereş, Erzincan, Dersim, Ordu, Tokat, Artvin, Erzirom, Bayburt, Şirnex, Sêrt, Êlih ve Sêwaz illerinin yüzölçümünü yüzde 63’ü madenler için ruhsatlandı. Bu illerde bulunan ormanların ortalama yüzde 60’ı, tarım alanlarının ortalama yüzde 57’si, meraların ortalama yüzde 55’i, korunan alanların ortalama yüzde 57’si, potansiyel koruma alanı olması gereken alanların ortalama yüzde 63’ü madenlere ruhsatlı. Bu sonuçlar ise Türkiye coğrafyasında doğal, ekonomik ve kültürel olarak her türlü değer, maden şirketlerinin yağmasına açıldı.