Deprem bölgelerinde yer alan cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dair izleme raporu hazırlayan İHD, tutuklulara dönük işkence ve kötü muameleye dikkat çekti
İnsan Hakları Derneği (İHD), deprem bölgelerinde yer alan cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dair hazırladığı izleme raporunu, derneğin genel merkezinde düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuna açıkladı. Toplantıya, İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ve İHD Hapishaneler Komisyonu Eşsözcüsü Nuray Çevirmen katıldı.
Toplantıda konuşan Türkdoğan, depremin acısının devam ettiğini hatırlatarak, İHD olarak bölgeye defalarca gidildiğini, deprem bölgesindeki sevk edilen mahpusların ziyaret edildiğini aktardı.
Adalet Bakanlığı’nı kamuoyunu bilgilendirmeye davet ettiklerini söyleyen Türkdoğan, bakanlığı aileler ile görüşmeye davet ettiklerini bu süre içerisinde 2 mahpusun yaşamını yitirdiği ve 2 mahpusun da yaralandığını aktardı. Türkdoğan, çok sayıda mahpusun işkence ve kötü muamele gördüğünü söyledi.
Sevk esnasında işkence
İHD Hapishaneler Komisyonu Eşsözcüsü Nuray Çevirmen ise, cezaevlerindeki çok sayıda tutuklunun başka cezaevlerine sevk edildiğini hatırlatarak, Hatay T Tipi’nden 250 mahpus farklı cezaevlerine sevk edildiğini söyledi. Bu sevkler esnasında birçok sorunun yaşandığına dikkat çeken Çevirmen, mahpusların işkence ve kötü muameleye maruz kaldığını ifade etti.
Samsun Kavak S Tipi’nde sevk edilen mahpusların cezaevi girişinde çıplak aramaya maruz kaldıklarını, İskenderun T Tipi Kapalı Cezaevi’nde ise mahpusların darp edildiği ve 2 mahpusun Tokat’a sevk edildiği bilgisini paylaştı.
Tutuklular depremzede olarak değerlendirilmeli
Deprem nedeniyle birçok tutuklunun psikolojik sorunlar yaşadığına dikkat çeken Çevirmen, tutuklulara psiko-sosyal destek verilmesi gerektiğinin altını çizerken, aileleri depremden etkilenen tutukluların maddi sıkıntılar da yaşadığını belirterek, “Mahpus ailelerinde yoksullaşma artıyor. Mahpusların deprem bölgelerinde yaşayan ve depremden etkilenen aileleri nedeniyle mahpuslar da depremzede olarak değerlendirilmeli ve aileleri tarafından karşılanamayan tüm ihtiyaçları idare tarafından karşılanmalıdır” dedi.
Deprem iç güvenlik sorunu değil, affettir!
Meletî (Malatya), Mereş ve Hatay cezaevlerinde meydana gelen vakalar ve edinilen bilgilerin yaşam hakkının korunmasını, işkence ve kötü muamele yasağını ihlal eder nitelikte olduğunu ifade eden Çevirmen, “Hapishane idareleri, mahpusların yaşam hakkını mutlak surette korumak zorundadır. 29 Mart 2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren ‘Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi İle Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Yönetmelik’te deprem bir iç güvenlik sorunu olarak yer almaktadır. Oysa deprem bir güvenlik sorunu değil, yaşamsal tedbirlerin hızlıca alınması gereken bir doğal afettir” diye konuştu.
Şeffaf bir şekilde soruşturulmalı
Tutukluların sevk edildikleri cezaevlerinde uğradıkları işkence ve kötü muameleye dair de görevliler hakkında soruşturma süreci başlatılması gerektiğine değinen Çevirmen, Anayasa’nın 17’nci maddesi ve uluslararası sözleşmelere işaret ederek “Deprem bölgesindeki tüm mahpusların yaşam hakkının mutlak korunması sağlanmalıdır. Meydana gelen ölüm ve yaralanmalarda sorumluluğu olanlar hakkında mutlaka soruşturmalar açılmalı ve bu süreç şeffaf bir şekilde yürütülmelidir” diye aktardı.
Çevirmen açıklamasının devamında, Özellikle Yüksek Güvenlikli ve S Tipi Hapishanelerdeki tek kişilik yerde tutulma uygulamasından vazgeçilmesini, “depremden etkilenen yerlerdeki mahpusların durumları dikkate alınarak bu uygulama yerine daha kalabalık odalara verilmelidir” dedi. Ayrıca hasta mahpusların ve engellilik durumu olanların da tekli yerde kalamayacağı hususu göz önünde bulundurulmalıdır açıklamasında bulundu.
‘Ağız içi arama ve ayakta sayım son bulsun’
Deprem sürecinde tutukluların birçok sağlık sorunu ile karşı karşıya kaldıklarına vurgu yapan Çevirmen, yeni açılan cezaevlerindeki revir sorunun çözülmesi ve tedaviye erişim hakkının sağlanması gerektiğini dile getirdi. Çevirmen ayrıca, tutuklulara dayatılan ayakta sayım ve ağız içi arama uygulamasına son verilmesi çağrısında bulundu.
‘Çocuklar tahliye edilmeli’
Çocuk tutukluların yargılamalarından vazgeçilmesi gerektiğine dikkat çeken Çevirmen, tahliyelerinin bir an önce sağlanması için harekete geçilmesini söyledi. Çevirmen, “Çocuklarıyla birlikte hapishanelerde tutulan kadınların çocuğun yüksek yararı gözetilerek hapishanede dışında tedbir alınarak tahliyeleri sağlanmalıdır. Yine çocukları depremden etkilenmiş, barınma ve destek ihtiyacı olan kadın mahpusların infazları ertelenmelidir. Kadın mahpusların tüm hijyen malzemeleri ve ped ihtiyaçları ücretsiz olarak karşılanmalıdır” şeklinde konuştu.
Çevirmen’in ardından söz alan Türkdoğan, hazırladıkları İnceleme ve Gözlem Raporu’nu ilerleyen süreçlerde kamuoyu ile paylaşacakları bilgisini verdi.
Kaynak : MA