Boşanmak istediği Vasıf Kaya adlı erkeğin beyanlarıyla tutuklanarak hakkında 7 yıl 6 ay hapis cezası verilen MATUHAYDER üyesi Emine Kaya, cezaevinden yaptığı söyleşide, kadınlara ‘başaracağız’ mesajı verdi
İki yıl önce gözaltına alınacağı sırada boşanma aşamasında olan erkek tarafından ihbar edilen Barış Anneleri İnisiyatifi ve Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MATUHAYDER) üyesi Emine Kaya, hakkında açılan davada 7 yıl 6 ay hapis cezası aldı.
MATUHAYDER üyesi Kaya, 16 Ocak 2020’de İstanbul’da gözaltına alınan dört kişi arasında bulunan S.B.’nin telefon mesajlaşmasında “Emine abla” şeklinde birinden bahsetmesi üzerine, 26 Kasım 2020’de gözaltına alındı. Baskın sırasında polis, Kaya’nın boşanma aşamasında olduğu Vasıf Kaya adlı erkeği başka bir odaya götürdü. Vasıf Kaya, burada polise, kendisinden boşanmak isteyen Kaya’nın “PKK üyesi” olduğu ve Kandil’e gittiğini ileri sürdü.
Dosya Yargıtay’da
Gözaltına alınan ve emniyete dört gün tutulan Kaya, 29 Kasım 2020’de tutuklandı. Katıldığı demokratik eylem ve etkinliklerle suçlanan Kaya, yargılama sonucu 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılarak, tutukluluk halinin devamına karar verildi. Kaya’ya verilen ceza İstanbul Bölge Adliyesi’ne taşındı. Ancak istinaf mahkemesi, verilen cezayı yerinde bularak, onadı. Kaya’nın avukatları, dosyayı Yargıtay’a taşıdı.
Çocuk yaşta başlayan zorluklar
Boşanma aşamasında olduğu erkeğin beyanları üzerinden tutuklanan ve şuanda Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ne gönderilen Kaya 8 Mart dolayısıyla Mezopotamya Ajansı’ndan ( MA) Mehmet Aslan’ın sorularını cevapladı. Yaşamı boyunca erkek-devlet sarmalında mücadele ettiğini belirten Kaya, Elîh’in (Batman) Sason ilçesinde mücadele başladığını ardından Amed’in Bismil ilçesine taşındıklarını belirtti.
13 yaşında evlendirildi
13 yaşında zorla evlendirildiğini belirten Kaya, yıllarca çok zor süreçler yaşadığını belirtti. Kaya, “Bu şiddeti ve baskıyı kabullenmesem de, çocuklarım için birçok şeye katlandım. Bir nevi ölü bir yaşam sürdüm yıllarca” dedi. Yaşamının bu dönemini “karanlık dönem” olarak değerlendiren Kaya, bu dönemin cezaevine girene kadar da sürdüğünü kaydetti. Kaya, evlendikten sonra 1999’da İstanbul’a taşındıklarını ve o süreçte HADEP başta olmak üzere sonrasında tüm çalışmalara dahil olmaya çalıştığını dile getirdi.
Çocuklarıyla tehdit edildi
“Her gittiğimde kendime dair umut ışığı yakaladığımı görüyordum” diyen Kaya, evli olduğu erkeğin ise bu durumdan rahatsız olduğunu ve sürekli tehdit ettiğini belirtti. Kaya, “Her gün beni tehdit etmeye başladı. Bana uyguladığı şiddeti çocuklarım kabul etmediğinde aynısı onlara da uyguladı. Bu yaptıklarını kabul etmeyip boşanmak istediğimde, bu sefer beni çocuklarımı öldürmekle tehdit etti. İftiralarını sıralayıp beni hapislerde çürütmekle tehdit etti. Bize uyguladığı şiddetin darp raporları bulunmasına rağmen hiçbir önlem bizler için alınmadı” diye konuştu.
Polislere ihbar etti
Yaşadıkları üzerine Amed’e ailesinin yanına taşındığını belirten Kaya, İstanbul’a geri döndüğünde ise boşanma davası açtığını dile getirdi. Kaya, “2020’de polis evimizi bastığında bu kişi benim ve çocuklarımın gözü önünde utanç verici bir yalakalık içine girdi. Polislerle birlikte karakola gidip olmadık yalan ve iftiralarda bulundu. Zindanda, ‘Bu kadar da düşülmez’ dedim. Yine her mahkemeye katılmasıyla sergilediği davranış ve tutum utanç vericiydi” dedi.
Bizi kurtaracak olan öz gücümüz
Tutuklandıktan sonra açtığı boşanma davasının 3 yıldır sürdüğünü belirten Kaya, “Neticede bugün dışarıda onlarca kadın, sözüm ona devlet koruması altında öldürülüyor. Halen Emine Bulut’un ‘ölmek istemiyorum’ sözü kulaklarımızda çınlıyor” diye kaydetti. Kaya, devletin boşanma aşamasında olduğu erkek ile iş birliği yaptığını dile getirerek, “Süreç içinde anladım ki kadını kurtaracak, yüceltecek ve güçlendirecek olan şeyin kendi öz iradesini ve öz gücünü ortaya çıkarmasıdır. Mücadelesini güç geçtikçe daha da güçlendirmesidir” şeklinde konuştu.
‘Korkmayın, yeter ki ilk adımı atın’
Yaşadıklarının kendisine çok şey öğrettiğini yazan Kaya, kadınlara seslenerek şunları dile getirdi: “Birliktelik kadar güzel bir şey yok. Birliktelikten güç doğar. Seslerini birbirlerine duyursunlar. Mücadele için asla geç değildir. Yeter ki ilk adımı atabilsinler. Bizlere dayatılan erkek ve erkek devletin hiçbir rol ve misyonunu kabul etmek zorunda değiliz. Bu zindan mekanları yaşam, durum ve olaylardan etkilenme payı daha ağır oluyor. Bu en açık haliyle 6 Şubat’taki depremde etkisini gösterdi. Halkımızın, kadın ve çocukların acısına karşı bir şey yapamamak, hepimizi çok daha fazla üzdü. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nüne dair evrenselleşen ‘Jin, jiyan, azadî’ demek istiyorum.”
İSTANBUL