20 yıla yakın cezaevinde kalan, işkence ve sürgünler gören İbrahim Halil Akan Semsûr depreminde ise eşini kaybetti
Mereş’te (Maraş) 6 Şubat’ta peş peşe yaşanan depremlerin üzerinden yaklaşık bir ay geçti. On binlerce insanın hayatını kaybettiği depremde sağ kalanlar ise sevdiklerinin acısı ile baş etmeye çalışıyor. Onlardan biri de depremde eşini kaybeden İbrahim Halil Akan.
Semsûr’da (Adıyaman) yaşayan ancak 6 Şubat’ta iş için Meleti’de (Malatya) olan Akan, depremde eşi Zühre Akan’ı kaybetti. Akan, şimdilerde eşinin arkasından seslendirdiği klamlarla ayakta kalmaya çalışıyor.
4 gün sonra cenazesi çıktı
Yaşadıklarını Mezopotamya Ajansı’dan (MA) Zerrin Sargut ve Mahmut Altıntaş’a anlatan Akan, “Eşimin bulunduğu enkazda kimse yoktu. Gönüllüler Riha’dan gelip yaşadığımız binada kurtarma çalışmalarına yardım etmeye çalışıyordu. Fakat arama-kurtarma çalışmalarından pek anlamadıkları için, ne yazık ki fazla müdahale edemiyorlardı. Çekoslovakya’dan bir ekip, Soma’dan ise madenciler geldi. 4 gün sonra da eşimin cenazesi enkazdan çıkarıldı” dedi.
Sürgün, işkence ve ölüm
“Latek min û Fatek min hebû, lat jî çû Fat jî çû…” sözleriyle acısını dile getiren Akan, bu acıyla evinin enkazından günlerce ayrılmadı. Şimdilerde ağabeyi ile temin ettikleri konteynırda kalan Akan’ın dilinde yılarca yaşadığı acıları anlatan sözler var. Yıllarca cezaevi, işkence, sürgün ve yoldaşlarının katledilmesinin acısına göğüs geren Akan bu kez de depremin ondan aldığı yol arkadaşı Zühre’nin acısıyla baş başa.
İşkencede iki arkadaşını kaybetti
1980 askeri darbede Semsûr’da tutuklanıp idam cezası verilen Akan, birçok cezaevinde kaldı. Semsûr’un Kolik (Kahta) ilçesinde tutuklandığını anlatan Akan, “Tutuklandıktan sonra idam cezası aldım. Önce Semsûr’a, ardından Adana cezaevine götürüldüm. 5 ay Adana’da tutuklu kaldıktan sonra, 12 Eylül darbesinin ardından tekrar Semsûr’a getirildim. 1986 yılında, Semsûr’da bir deprem oldu ve cezaevi depremden dolayı hasar gördüğü için de oradan da Antakya’ya sürgün edildim. Sürgün yollarında binlerce kez işkence gördü. Bize yaptıkları işkenceler yüzünden, 2 arkadaşım Hüseyin Hüsnü Eroğlu ve Mehmet Yalçın Kaya işkenceyle katledildi” sözleriyle yaşadıklarını anlattı.
1993’te idam cezasının ertelenmesiyle, Akan 20 yıl sonra 2000 yılında Antep Cezaevi’nden tahliye edildi. Bütün zorluklara göğüs gerekn Akan, şimdi ise eşinin acısı ile yaşamaya çalışıyor
SEMSÛR