Hani ne derler, “Ecel geldi cihane, başağrısı bahane”, bundan esinlenip koydum yazının başlığını.
Seçimler yaklaştıkça, yasak üstüne yasak, engelleme üstüne engelleme geliyor.
Türkiye’de zaten internet erişim yasakları vardı. Yetmiyor demek ki?
Bu ne panik!
Hoş geldin Kızıl Sultan desek kızarlar.
Hoş geldin Ulu Han! Diyelim o zaman.
En son, gazetelere düşen, pes artık dedirten bir haber:
“Diyanet İşleri Başkanlığı’nın girişimi üzerine ilahiyatçı yazar İhsan Eliaçık’ın ‘Yaşayan Kur’an Türkçe Meal-Tefsir’ (İnşa Y., İstanbul Haziran 2022) isimli kitabına basım, dağıtım yasağı ve toplatma kararı alındı.”
Hristiyanlıkta İncil’in tercüme edilemeyeceği saplantısı vardı. Reform dönemine kadar…
İncil’i tercüme eden Luther Protestan Kilisesi’nin önünü açacaktı.
Bizde de Kur’an’ın tercüme edilemeyeceği inancı güçlüydü.
Hatta Mehmet Akif, TBMM’nin 1925 yılında aldığı karar ile Kur’an’ı tercümeye giriştiği halde, bundan vazgeçecek, Diyanet İşleri ile yaptığı sözleşmeyi iptal edecekti.
Camilerde Kur’an’ın aslı yerine tercümesinin okunacağı korkusuyla yakılmasını vasiyet eder.
Yaptığı işi de “tercüme” değil “meal” olarak adlandıracaktı. Bu metnin bir kopyası emanet edilenler tarafından saklandığı için 51 yıl sonra yayınlanacaktı. (Mehmet Akif Ersoy, Kur’an Meali, Mahya Yayınları 2012)
Belki de Kemalist rejimin amacı, bir anlamda bir çeşit İslam Protestanlığı’nın önünü açmaktı.
Kemalist rejim laik olduğunu iddia etse de Diyanet İşleri Dairesi’ni kuracaktı.
Amaç dini devlet kontrolü altında tutmaktı. Ama sonunda din devleti kontrol altına aldı.
Gerçek laik bir rejimde dinin tamamen devlet yapısı dışında bırakılması gerekir. Bu da ancak kaldırılan Hilafet kurumu ile mümkün olabilirdi. Batıda laisizm böyle işliyor. Herkes kendi işine bakıyor!
Ve 2023 yılında TC’de ise “Kur’an”ın meali yasaklanabildi! Hem de Diyanet İşleri’nin talebi ile.
Avesta Yayınları uzun yıllar süren bir çalışmanın sonunda, 1450 sayfalık, üç ciltlik anıtsal çalışmayı yayınladı: Şeyh Said Efendi, Hayatı – İlmi ve Tasavvufi Anlayışı, Hzl. Abdulilah Fırat, İstanbul 2023.
Kitabı hazırlayan Abdulilah Fırat, Şeyh Said’in torunu. 1946 yılında babasının Kırklareli sürgününde doğmuş. Refah, Fazilet ve Saadet partilerinde yer almış, milletvekili seçilmiş iki dönem 90’lı yıllarda.
Ve yayıncısının internet sitesine erişim yasağı getirildi.
Başka bir torun, Abdülmelik Fırat genç yaşında Yassıada ile buluşmuş, idamdan dönmüştü. 1991 yılında Demirel’in DYP’sinden milletvekili oldu yeniden. 28 Şubat’a giden dönemde, 1996 yılında tutuklandı. Sağmalcılar’da onu da ziyaret etmiştim o zamanlar. 2009 yılında vefat etti.
Irak Kürt Yönetimi depremden sonra büyük dayanışma gösterdi, heyet yolladı.
Ankara yönetiminin deprem dayanışması nedeniyle her dilde teşekkür edilirken, teşekkür edilmeyen tek yer Irak Kürt Yönetimi oldu. Seslendirilmeyen tek dil de Kürtçe!
Ve şimdi Irak Kürt Yönetimi’nin Rudaw haber sitesine erişim yasağı getirildi. Gerekçe: “Terör örgütü ile bağlantı”. Demek KDP de terör örgütü oldu artık!
Ve sonunda tüy dikildi, “ekşi sözlük”e erişim yasağı!
Ardından peş peşe gelen diğer yasaklar: aralarında Xwebûn, Mezopotamya Ajansı, Jinnews’in de yer aldığı 340 Twitter, Facebook, Telegram ve Youtube adresi ve internet sitesine getirilen erişim engeli.
Dezenformasyonla mücadele ediyorlarmış.
Hadi canım sizde!
Dezenformasyonun alası sizde.