Savaş nedeniyle Halep’ten İslahiye’ye göç eden ve depremde eşini kaybeden Emine Abdu, çocukları ile bir kömürlükte kalıyor. Çadır verilmeyen Abdu, ‘Kimse beni duymuyor’ diyor
Mereş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen depremlerde on binlerce insan yaşamını yitirdi, yüzbinlerce insan da barınma, gıda ve sağlık gibi temel ihtiyaçlardan yoksun.
Havaların eksi dereceleri bulduğu günlerde halk kendi başının çaresine bakarken, Türkiye ve Kurdistan’da halkın örgütlenmesiyle deprem bölgelerine ilk gününden itibaren gıda, giyecek, hijyen malzemeleri yetiştirilmeye çalışıldı. Halk dayanışmasını kaldıramayan iktidar ise gelen yardımlara ya el koydu ya da AFAD’a devretti. İktidarın dayanışmaya karşı yürüttüğü politikaya karşı ise halk dayanışması tüm engellere rağmen devam ediyor. Ancak hâlâ çadırın ulaşmadığı aileler bulunuyor.
Dîlok’un İslahiye ilçesine bağlı Altınüzüm Mahallesi’nde tüm binalar ikinci depremde yıkılırken, ayakta kalan binalar ise hasarlı. Yapılan tespitlere “az hasarlı” denilen evlere ise yurttaşlar korktuğu için giremezken, mahalleye de her yerde olduğu gibi AFAD’ın 3 gün sonra girildiği belirtildi.
Suriye’nin Halep kentinden savaştan dolayı 10 yıl önce gelen Emine Abdu, kirada kaldıkları evin hasarlı olduğunu bundan kaynaklı evlerine giremediğini ifade etti. JinNews’ten Dilan Babat’a konuşan, Emine Abdu, ev sahiplerinin kömürlüğü onlara açtığını ve 6 kişi kömürlükte kaldıklarını belirti.
‘Kimse beni duymuyor’
Emine Abdu, “Nereye gidip istediysem bana çadır vermediler. Kömürlüğün içerisi de sağlam değil, hepsi çatlamış her artçı deprem olduğunda koşup zeytinlik ağaçlara sığınıyoruz, iki küçük çocuk var. Soğuktan hemen hasta oluyorlar” dedi.
Eşinin yaşamını yitirdiğini kaydeden Emine Abdu sözlerine şöyle devam etti: “Acil çadır ihtiyacım olduğunu söylediğimde kimse beni duymuyor. Sürekli çadır yok diyorlar. İlk depremden bu yana dışarıda kaldık, evin sahibi bize kömürlüğünü açtı. Birkaç gün boyunca yağmurun altında kaldık. Dışarıdan gelen yardım aracı geldiğinde gidip ihtiyacımızı alıyoruz ama çadır öncelikle ihtiyacımız var. Soba yanmıyor ve akşamları iç içe uyuyoruz ısınmak için. Bize çadır versinler burada yaşanmıyor, hastalıklar var. Savaştan dolayı Halep’te evim yıkıldı geldim şimdi başımı koyacak bir yer bulamıyorum.”
HABER MERKEZİ