Almanya’nın Frankfurt kentinde, ‘Yapım aşamasındaki devrim’ başlıklı Uluslararası Kadın Konferansı’nda, Kuzey Suriye’de kadınların, özyönetimin yürütücüleri oldukları ve IŞİD’e karşı örgütlendikleri vurgulandı
Almanya’nın Frankfurt kentinde düzenlenen Uluslararası Kadın Konferansı’na dünyanın dört bir yanından kadınlar katıldı. Konferansta, Kuzey ve Doğu Suriye’deki devrim ve aşamaları ele alındı. Kuzey Suriye’den gelen delegeler de tecrübelerini paylaştı. “Yapım aşamasındaki Devrim” başlıklı konferansta, “Fis’ten Kobane’ye, Minbic’den Reqa’ya kadınların özgürlük mücadelesi” konulu sunumlar yapıldı. “Ataerkil sistemin yok oluşunun arkasındaki felsefe”, “Kadın konfederal sistemin oluşumunun felsefesi”, “Neden kadınların savunulması değil de özsavunma, mit, ikiyüzlülük ve gerçek” konulu sunumlar yapıldı. Jineoloji Avrupa Komitesi’nden Haskar Kırmızıgül, “Ataerkil sistemin yok oluşunun arkasındaki felsefe” konulu bir sunum yaptı. Kadın özgürlük mücadelesinin 40 yılı aşkın bir süredir devam ettiğini belirten Kırmızıgül, Sakine Cansız’ın mücadelesine vurgu yaptı.
Kürt kadınların mücadelesi
Kürt kadınının mücadelesinin ilk başta özgürlük temelinden ziyade eşitlik temelinde olduğunu vurgulayan Kırmızıgül şöyle devam etti: “Marksizm etkisi ile oluşturulan bütün devrimlerde olduğu gibi, Kürt özgürlük mücadelesi de başlangıçta öyleydi. Ama Kürtler de bu uzun sürmedi.” Kırmızıgül, Kürt kadınlarının özgürlük mücadelesinin gelişiminde çelişkilerle çatışmanın temel olduğunu vurguladı. Jineolojinin önünde üç hedef olduğunu söyleyen Kırmızıgül, bunları şöyle sıraladı: “Kadının sömürgeliştirilmesi tarihinin açığa çıkarılması, devrimi oluşturma mücadelesinin sürmesi, toplum ile sözleşmenin hazırlanması.”
Deneyimlerin paylaşılması
Kuzey Suriye’den konferansa katılan Kongreya Star Sözcüsü Avin Sweed, “Kadın konfederal sistemin oluşumunun felsefesi” başlıklı bir sunum yaptı. Kürt kadının özgürlük ve kimlik mücadelesi verdiğini söyleyen Sweed, kadının tarihten bu yana maruz kaldığı baskılara dikkat çekti. Demokratik konfederalizm sisteminin devlet artı demokrasi sisteminin kadın öncülüğünde, direniş deneyimlerinin toparlanması ile gerçekleşebildiğini ifade etti. Kuzey Suriye’de kadınların öz yönetimin yürütücüleri olduğunu da kaydeden Sweed, kadınların bütün alanlarda rolünü oynadığını da vurguladı. Savunma alanında kadının aktif bir şekilde yer aldığını belirten Sweed, özgürlük mücadelesinin devam etmesinde görevini yerine getirdiğini kaydetti.
IŞİD’e karşı örgütlenme
Rakka Halk Meclisi Eşbaşkanı Khawla El-İsa Ahlamud ise, IŞİD egemenliği altında yıllarca yaşamak zorunda kaldığı tecrübesini paylaştı. IŞİD’in kadınları sadece siyah giymeye zorladığını, kadınların cinsel obje olarak ele alındığını belirten Ahlamud, “Ben de IŞİD’in bu saldırılarına karşı kadın örgütlenmesinde yer aldım. Kadın örgütlülüğü için çalıştım. Kadınlara ders verdim, böylece kadınları IŞİD’e karşı örgütledim” diye konuştu. Kadınların örgütlendikçe ataerkil sistemden sıyrılabildiğini vurgulayan Ahlamud, ataerkil sisteme karşı anaerkil sistem oluşturmak için çalıştıklarını söyledi.
Komünal yaşam
Konuşmasına, kadınların taş devrinden bu yana insanlığa hep katkısı olduğunu belirterek devam eden Ahlamud, tarımı kadınların bulduğunu da sözlerine ekledi. Sanayi devriminin, erkekleri köle konumuna getirdiğini ve erkekleri kadına karşı örgütlediğini vurgulayan Ahlamud, “Komünal yaşama geri dönmeliyiz” dedi. Rakka’da kadınları, çalışmalarını ve enerjilerini bir arada toparlamaya çalıştıklarını da kaydeden Ahlamud, inşaatta, tarımda, ekolojide kadınların ortak çalıştığını söyleyerek, “Genç kadınların jineolojiden, kadın bilimi, komünal yaşam bilimi, modern demokrasi biliminden çok faydalanmasını sağlamalıyız” dedi.
Kadın Akademileri
Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Foza Yusif, Kuzey Suriye’deki kadın örgütlenmesinin şekline ilişkin bilgilendirme yaptı. Akademiler oluşturulduğunu kaydeden Yusif, “Toplumsal cinsiyetçilik” dersleri verildiğini söyledi. Bilinç olmadan devrimin gelişemeyeceğine vurgu yapan Yusif şöyle devam etti: “Toplumsal bilinç üzerine çok yoğunlaştık. Kadın akademileri ve toplumsal akademiler oluşturuldu. Ancak, burada sadece kadın üzerinde çalışmanın yeterli gelmediği, erkeklerin bilinçlenmesi çalışması yürütmemiz gerektiğini de anladık. Yoğunlaştığımız diğer bir konu ise toplumun örgütlenmesi idi. Örgütlenme olmadan yaşamın olmadığı gerçekliğinden yola çıktık. Bundan dolayı da komünler, yani köy meclisleri oluşturuldu. Her komün, eşbaşkanlık sistemi ile çalıştığı için binlerce köy komünü eşbaşkanları bulunuyor. Ayrıca kadın örgütlenmesi de esas alınıyor. Bütün çalışmalarda kadın özgün sistemi mevcuttur.” Konferans, çeşitli sunumlarla devam etti.
FRANKFURT