İmralı Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan için Asrın Hukuk Bürosu avukatları ve ailelerin şimdiye kadar yaptığı 273 görüşme başvurusuna herhangi bir yanıt verilmedi
Uluslararası komplo ile Türkiye’ye getirildiği 15 Şubat 1999’dan bu yana İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde ağır tecrit koşullarında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ve aynı cezaevindeki Hamili Yıldırım, Veysi Aktaş ve Ömer Hayri Konar’dan haber alamama hali 22 ayını geride bıraktı.
273 sonuçsuz başvuru
Abdullah Öcalan’ın ve diğer tutukluların görüştürülmeme haline ilişkin Asrın Hukuk Bürosu’nun 25 Mart 2021 tarihli yapılan son telefon görüşmesinden bu yana Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve İmralı Cezaevi’ne yaptığı 182’si avukat ve 91’i aile olmak üzere toplam 273 görüşme başvurusuna herhangi bir yanıt verilmedi.
Yüzlerce avukattan başvuru
Süreç içerisinde bir diğer önemli gelişme ise, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı’nın (TOHAV), AİHM’in 18 Mart 2014’de Abdullah Öcalan’ın ömür boyu cezaevinde tutulmasının “işkence” olduğuna dair kararın yerine getirilmesi için 26 Temmuz’da Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne (AK BK) başvurması oldu. Komite, sivil toplum örgütlerinin girişimiyle 7 yıl sonra konuyu gündemine alarak 30 Kasım-2 Aralık arasında yapacağı toplantı öncesi Türkiye’den STÖ’lerin bildirimine ve kararların yerine getirilmesi sürecine dair bilgi istedi. Komite, 3 Aralık 2021’de kararını açıkladı.
Komite, “Öcalan-2” kararında halihazırda indirilemez ve inceleme imkanı olmayan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmış olup, tutuklu bulunan kişilerin sayısı hakkında bilgi istedi. Komite, Türkiye’yi genel tedbirlerin uygulanmasında kaydedilen ilerleme hakkında en geç 2022’nin Eylül ayı sonuna kadar bilgi sunmaya davet etti. Türkiye, yıl içinde verdiği yanıtlarda, Abdullah Öcalan’a uygulanan infaz rejiminin “istisna” olduğunu kabul etti.
Bakanlık cevapsız bıraktı
2021 yılında yerel düzeyde yapılan başvurular dışında yüksek mahkeme niteliğinde olan AYM’ye 19, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de 5 başvuruda bulunuldu. Bu başvurularla birlikte Anayasa Mahkemesi’nde 79 bireysel başvuru, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) ise 12 başvuru derdest durumda. 2021 yılı boyunca avukatlar, Türkiye Barolar Birliği (TBB), barolara ile Meclis’e ve aynı zamanda ulusal ve uluslararası sivil toplum örgütlerine tecridi takip etme ve ziyaret gerçekleştirme yanı sıra Adalet Bakanlığı’na da randevu talebiyle başvuru yaptı. Ancak bakanlık, bu güne değin bir yanıt vermiş değil. Bunun yanı sıra Abdullah Öcalan ve diğer tutuklulardan haber alamama durumu hukuk örgütlerini harekete geçirdi. Aralarında Özgürlük için Hukukçular Derneği’nin (ÖHD) de olduğu hukuk örgütleri, Abdullah Öcalan ile görüşülmesi için imza kampanyası başlattı. 29 baroya kayıtlı 775 hukukçu, Abdullah Öcalan ile görüşülmesi için imza vererek, 10-17 Haziran 2021’de tarihinde Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu. Ancak bakanlık, avukatların başvurusuna cevap vermedi.
22 ülkeden 350 başvuru
Avrupa ve Ortadoğu’da bulunan avukatlar da Abdullah Öcalan ile görüşmek için Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu. Dünya genelinde 22 ülkeden 350 avukat, İmralı’da ağır tecrit koşullarında tutulan Abdullah Öcalan ile görüşme talebiyle 14 Eylül 2022’de Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu. Sonrasında Fas, Filistin, Federe Kürdistan Bölgesi, Kuzey ve Doğu Suriye, Irak, Lübnan, Mısır, Suriye ve Ürdün’de bulunan 756 avukat da görüş için harekete geçti. Abdullah Öcalan ve diğer tutukluların ağır tecrit koşullarında tutulduğunu belirten avukatlar, “Sayın Öcalan’ı ve İmralı’da bulunan diğer tutukluların haklarını savunmak için harekete geçiyoruz” diyerek, bu durumun Kürt-Arap birliğinin tarihi adımı olarak yorumladıklarını kamuoyuna duyurdu.
Kuzey ve Doğu Suriye ile Tartus, Halep, Humus ve Lazkiye’den 691 avukat ise, 19 Eylül tarihinde Qamişlo’da bulunan Toplumsal Adalet Meclisi önünde bir araya gelerek Abdullah Öcalan üzerindeki tecride tepki gösterdi. Avukatlar, Adalet Bakanlığı’na mektup gönderdiklerini ve tecridin sonlandırılması istedi.
Ziyaret sonrası ‘disiplin cezası’
Türkiye’deki hukuk örgütlerinin yanı sıra Ortadoğu ve Avrupa olmak üzere yüzlerce avukatın görüş başvurularının ardından Avrupa Konseyi’ne (AK) bağlı Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT), 20-29 Eylül tarihlerinde İmralı’yı ziyaret ettiğini açıkladı. Her ne kadar İmralı’yı ziyaret ettiğini duyursa da CPT, ziyaretin içeriğine dair herhangi bir bilgilendirme yapmadı. Asrın Hukuk Bürosu ayrıca, CPT’nin İmralı ziyaretinden hemen önce Abdullah Öcalan ve diğer tutuklular hakkında İmralı Disiplin Kurulu Başkanlığı’nın 9 Eylül’de 3 aylık “disiplin” cezası verdiği ve bunun 28 Eylül’de kesinleştiğini açıkladı.
Siyasilerden görüşme talebi
Tecrit ve görüşme engellerinin devam ettiği ve kaygıların derinleştiği dönemde siyasi partilerin başvuruları da oldu. Aralarında Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, HDP Parti Sözcüsü Ebru Günay ile HDP Urfa Milletvekili Ömer Öcalan, 20 Ekim’de Öcalan ile görüşmek için Adalet Bakanlığı’na başvurdu. Daha sonraki süreçlerde Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ile birçok HDP milletvekili de Abdullah Öcalan’la görüşmek için başvuruda bulundu.
Tecride karşı bedenlerini ateşe verdiler
Öte yandan aylardır haber alınamayan Abdullah Öcalan’a yönelik tecride karşı 13 Ocak’ta Mêrdîn’de Bubo Taş, 16 Ocak’ta Amed’te ise Mehmet Akar bedenini ateşe verdi. Taş ve Akar, tecridin son bulması için böylesi bir eyleme başvurduklarını belirtti.
Yine tecride karşı eylem ve etkinlikler kapsamında 25 Ocak’ta dünyanın 7 farklı ülkesinden 36 hukukçu, akademisyen, siyasetçi ve gazeteci, Türkiye’ye gelerek çeşitli baro, hukuk, sivil toplum ve siyasi parti ile Abdullah Öcalan’a yönelik tecridi görüştü. 28 Ocak’a kadar Türkiye ve Kurdistan’da temaslarını sürdüren “Tecride Karşı Uluslararası Deklarasyon”, yaptığı konferansın ardından açıklama yaparak, “İmralı sistemi lağvedilmeli” diyerek, tepkisini gösterdi.
İSTANBUL