Afet İçin Feminist Dayanışma ve Eşitlik İçin Kadın Platformu depremzede çocukların İHH’ye verilmesine tepki gösterdi: ‘Devlet istismar geçmişiyle bilinen tarikat bağlantılı oluşumlara görev ve yükümlülüklerini devredemez. #ÇocuklarınTakipçisiyiz’
Afet için Feminist Dayanışma, İstanbul’da en 20 çocuğun İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından ‘ayarlandığı’ belirtilen evlere yerleştirilmesi ile ilgili yazılı bir açıklama yayınladı. Twitter hesabından yayınlanan ve “Depremden etkilenen çocuklar tarikat evlerine gönderilemez!” başlıklı açıklamada, çocukların hangi koşullarda ve kim tarafından bu evlere yerleştirildiğinin açıklanmadığına dikkat çekildi. Açıklamada ayrıca #ÇocuklarınTakipçisiyiz etketi de kullanıldı.
“Çocuklar bakanlığın iddia ettiği gibi ‘annelerinin refakatinde’ dahi olsalar depremin travmasını yaşayan kadın ve çocukların bu evlere yerleştirilmesi kabul edilemez” ifadelerine yer verilen açıklamada, “Devlet hiçbir uzmanlığı olmayan hatta istismar geçmişiyle bilinen tarikat bağlantılı oluşumlara görev ve yükümlülüklerini devredemez” denildi.
Bakanlığın, “şartları kötüleşirse korumaya alırız” sözlerininin de hatırlatıldığı açıklamada devamla şu ifadelere yer verildi: “Bakanlığı acilen Anayasa ve yasalara uygun hareket etmeye çağırıyoruz. Devletin her türlü istismar ve şiddete karşı çocukları koruma yükümlülüğü vardır. Bakanlığa bu yükümlülüğünü hatırlatıyoruz! Toplumsal muhalefeti ve kamuoyunu deprem bölgesinde olan ve deprem bölgesinden başka illere nakil edilen çocukların akıbetinin takipçisi olmaya çağırıyoruz! Çocukları yaşadıkları yıkımın ardından hiçbir istismar ortamına terk edemeyiz, acilen sosyal hizmet kurumlarında koruma altına alınmaları sağlanmalıdır!”
Bir açıklama da EŞİK’ten
Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) de yaptığı yazılı açıklama ile çocukların durumuna dikkat çekti. “Şeffaf olmayan bir şekilde Devlet dışı kurumlara gönderilen kaç çocuk var? Bakanlık bu durumla ilgili ne yapacak” sorularının sorulduğu açıklamada, 18 Şubat’ta bakanlık tarafından İHH’ya yerleştirilen çocukların durumunun itiraf edildiği belirtildi. Açıklamada, “Çocuklara ilişkin yasal düzenlemelerin ve uygulamaların tümü, çocuğun üstün yararı ilkesi gözetilerek yapılmak zorundadır. Hukuk dışına çıkılamaz. Refakatsiz, mülteci, yoksul çocukların yasal düzenlemelere aykırı şekilde devlet dışı kurumların, tarikatların evlerine yerleştirilmeleri kabul edilemez” denilerek sürecin şeffaf yürütülmesi gerektiği vurgulandı.
İktidar ülkenin üzerine yıkıldı
Diyanet’in evlat edinme ile ilgili açıklamalarına da değinilen metinde, “Evlat edinmek de dahil toplumsal yaşama ilişkin konularda dini dayanak sunmak, Anayasa’ya ve laiklik ilkesine açıkça aykırıdır”diye vurgulandı.
Diyanet’in paralel devlet yapılanmasına dönüştüğü belirtilen açıklamada, “Deprem yirmi yıldır devletin içini boşaltan iktidarın tüm ülkenin üzerine yıkılmasına neden oldu. Çocukları, hepimizin güvencesi olan laiklik ve hukuk güvenliği ilkelerini, seçim güvenliğini, eşit ve şiddetsiz bir ülkede yaşama umudumuzu iktidarın hukuk tanımaz tavrına teslim edemeyiz. Hukuka sahip çıkmaktan, toplumsal dayanışmayı büyütmekten ve birlikte mücadele etmekten başka yolumuz yok” denildi.
Ne olmuştu?
Mereş’te dokuz saat arayla meydana gelen ve 11 ilde yıkıma yol açan iki büyük depremde ailesini kaybeden ve refakatsiz en az 20 çocuğun iktidara yakınlığıyla bilinen İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından bu eve yerleştirildiği ortaya çıktı.
TELE1.com.tr’den Egehan Erkün’e konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yetkilisi, söz konusu ihbarın ardından bakanlık personellerinin polis ekipleriyle birlikte villaya gittiğini ve konutun Aynur Akdeniz isimli İHH yöneticisine ait olduğu bilgisine ulaştıklarını ifade etti.
Bakanlık kaynağı, Aynur Akdeniz ile 20 depremzede çocuk ve 7 annenin Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde geçmişte de iletişim halinde olduğunu söyledi.
Öte yandan deprem nedeniyle birçok çocuğun ailesini kaybettiği veya çocukların kaybolduğu iddia ediliyor. Depremin ilk günlerinden bu yana bazı depremzede çocuklara devlet tarafından sahip çıkılmadığı belirtiliyor.
Bu iddialara ilişkin daha öne açıklama yapan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, “Deprem bölgesinde şu ana kadar ailelerine ulaşılamayan refakatsiz çocuklar konusunda tek yetkili kurum bakanlığımızdır” demişti.
Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği, deprem bölgesindeki refakatsiz çocukların tarikatlar tarafından kaçırıldığı, kendilerini aileleri olarak tanıtan kişilere veya organ mafyalarına teslim edildiğine dair iddialar üzerine suç duyusunda bulundu.
Çağdaş Hukukçular Derneği de depremzede ve kimsesiz olabileceği düşünülen çocukların tarikatlarla ilişkili olabilecek bir derneğe teslim edildiği yönünde ciddi şüpheler içeren bir ihbar aldıklarını duyurmuştu.
HABER MERKEZİ