Mereş merkezli iki depremin en çok etkilediği illerden biri olan Semsûr’da halkın iktidara olan öfkesi dinmiyor. Dayanışma ile yaraların sarıldığı Semsûr’da en büyük ihtiyaç ise çadır.
Selman Çiçek
Kış soğuğunun yoğun yaşandığı bugünlerde yazdan kalma bir gün yaşayan Semsûr’da halk, böylesi havalarda kendilerini sokaklara atarken bugün sessizlik hakimdi. Kenti büyük yıkıma uğratan depremden dolayı nüfusun yarısı kenti terk etmek zorunda kaldığı için kent sessizliğe bürünürken, kalanlar ise gönüllülerin çalışmaları ile yaralarını sarmaya çalışıyor. Kentte kalanların bir kısmı ise ağır hasar alan evlerde, tüm riskleri göze alarak eşyalarını kurtarmaya çalışıyor.
Kamu binaları yıkıldı
Semsûr’un merkez ilçesinde, resmi olmayan verilere göre; bin 450 bina yıkıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın açıkladığı ilk verilere göre; ağır hasarlı olan 3 bin 554 bina ile ilgili acil yıkım kararı verilirken, ilçelerdeki ağır hasarlı binalarla birlikte 5 bin 500 bina yıkılacak. Semsûr kent merkezinde yıkım daha çok Valilik binasının olduğu bölgede olurken bu bölgede devlete ait kurumların çoğunun yıkılması dikkat çekiyor. Kentte Adıyaman Belediyesi binası, AFAD binası, İl Sağlık Müdürlüğü, PTT, Türk Telekom ve Orman İşletme Müdürlüğü binaları da yıkıldı.
11 bin kişi öldü
Yıkımlar daha çok Kalepınar, Cumhuriyet, Atışalanı mahallerinde olurken Gölbaşı ilçesinde göl yatağından dolayı ilçedeki bütün evler depremden hasar gördü. Kente 9 yapıda arama kurtarma çalışması yapılırken diğer yapılarda ise enkaz kaldırma çalışması yapılıyor. Enkazlar, kent dışına çıkarılarak Besni ilçesinde boş bir alana boşaltılıyor. Sağlık kurumlarından alınan gayri resmi verilere göre kentte depremden dolayı 11 bin kişinin öldüğü düşünülüyor. Resmi kurumlar şu ana kadar net bir rakam vermedi.
Devlet nerede?
Kentin her sokağında gezdiğimizde depremin üzerinden 13 gün geçmesine rağmen iktidara olan öfke ilk gün gibi tazeliğini koruyor. Yıllardır iktidar partisinin birinci parti çıktığı kentte, halkın öfkesi iktidara üst seviyede iken, devletin depremin ilk üç gününde enkazlara müdahale etmediğini, bu nedenle ölümlerin arttığına inanıyor. Konuştuğumuz depremzedelerden çoğunun ortak tepkisi; “Devlet nerede? Güya büyük devlettik. Semsûr’da ne devlet, ne belediye ne Valilik, ne de AFAD var” yönünde.
Almanya’dan geldi
Halkın tepkisini her sokakta duymak mümkün. Bu tepkilerden biri de Kalepınar Mahallesinde ailesinden 6 kişiyi kaybeden Hüseyin Büyükşahin, deprem olduğunda Almanya’da olduğunu deprem sabahı uçak ile Adıyaman’a geldiğini söyledi. Kendisinin kilometrelerce yol kat ederek Semsûr’a geldiğini ancak kentte bulunduğu üç gün boyunca devletin kentte gelmediği için öfke dolu olduğunu söyledi. “Güya büyük devlettik” diyen Büyükşahin, devletin kendilerini yalnız bıraktığını, eğer devlet geldiğini iddia ediyorsa devlet ile yüzleşmeye hazır olduğunu söyledi. Ailesini kendi imkanları ile kurtarmaya çalıştıklarını söyleyen Büyükşahin, “Eğer AFAD ilk gün müdahale etseydi kimse ölmeyecekti. Oy zamanında kapımızı çalan devlet afet anında bizi yalnız bıraktı” dedi.
Vali ortada yok
Depremzedelerden biri de “Bugün Semsûr kırsalında bir PKK’li görse on bin askeri yığıyor. Ancak kendi halkı enkaz altında olunca ilk üç gün kimse gelmedi. Amed’ten, Artvin’den insanlar geliyor ama devlet yok. Çınar Belediyesi bugün bize yemek dağıtıyor. Ama ortada ne Semsûr Belediyesi ne de Valilik var” diyerek tepkisini gösterdi.
Köylülere yardım etmediler
Kentin köylerdeki durumu ise daha vahşet. Köylerin bir çoğunda halen ulaşım sağlanmezken.Köyde yaşayanlar kendi başlarının çaresine bakıyorlar. Semsûr’un Aksu köyünde yıkılan hiç bir yapıya AFAD ekibi müdahale etmezken köy halkı, kendi lmkanlarıyla yakınlarını çıkarmaya çalıştı. Depremin ardından köyün ilerisindeki karakola haber vermelerine rağmen karakolun, köyün kendilerine bağlı olmadığı için yardım edemeyecekleri cevabını aldı.
Dayanışmanın merkezlerinden biri olan Yeni Mahalle Cemevi, yaptığı koordinasyonla köylere ulaşarak köylerin sorunlarını çözüyorlar. Kentin hiçbir noktasında ne aş evi var nede koordinasyon merkezi. Kentteki tek dayanışma merkezi cemevi iken HDP, Çınar Belediyesi ve KESK’in gönüllü çalışmalarıyla kentin yaralarını sarmaya çalışıyor.
Kontrol noktası kuruldu
Kentin tek dayanışma merkezi cemevi son dönemde asker ve polislerin tehditleri ile karşı karşıya. Kentte giriş çıkışlarda kontrol noktaları kuran asker ve polis, kentte giriş çıkışları kontrol etmeye başladı.
Bir çadırda üç aile kalıyor
Kentte en büyük sorunlarından biri de çadır sorunu. Kentte evi yıkılan depremzedeler çadır bulmakta zorlanırken AFAD’ın buna yönelik bir çalışması yok. Bir çadırda üç dört aile kalıyor.