Semsûr’da anne babası ve akrabalarından kişiyi depremde kaybeden Nazım Portakal, üç gün enkaz altında yardım bekledi. Portakal’ın sıkışan ayağını AFAD kesmek isterken, İspanyol ekibi izin vermeyerek kurtardı
Mereş merkezli meydana gelen ve 10 kenti etkileyen depremlerde, yaşamını yitirenlerin sayısı 40 bine dayandı. Depremzedeler hala çadır, gıda ve ısınma gibi birçok şeye ulaşamazken, AFAD ve iktidar gerekli yardımları hala yaptığı iddia ediyor.
‘Sesimi duyuramadım’
Depremde anne ve babasıyla birlikte akrabalarından 10 kişiyi kaybeden ve kendisi de depremin 3’üncü günü enkaz altında kurtarılan 25 yaşındaki Nazım Portakal, uzun süre yardımın ulaşmadığı depremzedelerden biri. Enkazda kalışından üç gün sonra insanların sesini duyduğunu aktaran Portakal, sesini duyurabilmek için bulduğu masa ayağıyla duvarı kırdığını söyledi.
AFAD bırakıp gitti
Portakal, akrabalarının kendi yerini tespit ettiğini, gelip üzerine battaniye attıklarını kaydetti. Bir süre sonra AFAD ekiplerinin gelerek sol ayağını kurtardığını fakat sağ ayağını kurtarmadan bırakıp gittiğini anlatan Portakal, saatler sonra akrabalarının geldiğini belirterek, “Akrabalarım AFAD’dan daha bilgililerdi. Ayağımı baya bir boşluğa düşürdüler” dedi.
İspanyadan gelen ekip kurtardı
Ayağının akrabalarının müdahalesi sonrası baya rahatladığını fakat malzeme yetersizliğinden kaynaklı ayağının sıkışan kirişten bir türlü kurtarılamadığını ifade eden Portakal, “Sonra tekrardan AFAD’dan bir ekip daha geldi. Onlarla biraz konuştum. Artık dayanamıyordum. Hiç gücüm yoktu. ‘İspanyol ekibi gelecek, bekle’ dediler. Onların yüzünü görür görmez çok rahatladım. Adamlar 2-3 saatlik bir çalışma sonucunda beni oradan çıkardılar. Beni çıkardıktan sonra hemen hastaneye götürdüler. Hastaneye girer girmez hiç film çekmeden ayağımı alçıya aldılar” ifadelerini kullandı.
Valilik yardım etmedi
Portakal’ın Dîlok’ta yaşayan amcası Mulla Portakal, 3 saat yol yürüyerek deprem bölgesine gittiğini, Valilikten istedikleri yardımların da karşılıksız kaldığını söyledi. Portakal, her yardım isteklerinin geri çevrildiğini ve bunun kendilerini büyük bir çaresizliğe sürüklediğini belirtti.
AFAD ayağını kesmek istedi
2’nci günün gecesinde AFAD ekiplerinin kendisine, “Bu çocuğun ayağını keseceğiz” dediklerini aktaran Portakal, kan kaybından yaşamını yitirmesi riski nedeniyle kabul etmediklerini söyledi. Bunun üzerine ekiplerin kendilerine, “Çocuk yavaş yavaş bilincini yitiriyor. Yapacak bir şey yok. Biz bu çocuğun ayağını kesmesek, oradan canlı çıkaramayız, şuurunu kaybediyor” dediklerini aktaran Portakal, bunun üzerinde canlı kurtulması için kabul etmek zorunda kaldıklarını söyledi.
İspanyol ekip engelledi
Portakal, sonrasında yaşanan gelişmeleri şu sözlerle aktardı: “Ondan sonra bir yerleri aradılar. Telefon konuşmasını dinledik. Telefondakiler, ‘Öyle saçma sapan bir şey yapmayın. Hiçbir uzman doktor o çocuğun ayağını orada kesemez, kesseler bile çocuk ölür’ dediler. Onlar öyle deyince vazgeçtiler. Çalışmaya devam ettiler. En son İspanya’dan bir ekip geldi. Her türlü olanağa, ekipmana sahiptiler. Gelip müdahale ettiler. Moral vermesi için enkazın içine 2 kadın götürdüler. Bir yandan sohbet ederken bir yandan da çalışma yürüttüler. Çalışma 2 saat falan sürdü. O şekilde çocuğu çıkardık. Ondan sonra canlı var mı diye tespit etmek için etrafa 2-3 tane köpek bıraktılar. Başka canlı da yoktu zaten.”
MA / Rukiye Adıgüzel