Hatay’da açığa çıkan örgütlü mücadele ile oluşturulan dayanışma ağları, devletin on gündür çözemediği her sorunu çözmeye çalışıyor. Bu ağlarda yer alan insanlar, kapitalizmin insanları öldürdüğünü ancak halkın örgütlü dayanışmasını yaşattığını söylüyor
Selman Çiçek/Hatay
Merkez üssü Mereş Bazarcix (Pazarcık) olan 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde gerçekleşen ve 10 ilde hissedilen yıkıma neden olan deprem onbirinci gününü geride bırakırken, arama kurtarma çalışması yerini enkaz kaldırmaya bıraktı. Soğuk havaya rağmen hala birçok yurttaş enkazın altından yakınların çıkarılmasını bekliyor. Depremin ilk gününde bu yana yapılan yetersiz arama kurtarma çalışmalarından dolayı halk yer fırsatta ‘burada devlet yok’ diyerek tepkilerini dile getiriyor. Devletin hiçbir kurumunun yeterli derecede olmadığı kentte arama kurtarma çalışmasından yemek dağıtımına kadar, yardım tırlarını organize etmekten barınma sorunlarını çözmeye kadar tüm sorunları gönüllüler ve devrimci, demokrat sol güçler yapıyor.
Örgüt dayanışma ile kurulan yaşam ağları
Devrimci ve sol güçler açtıkları dayanışma merkezleri ile depremzedelere birinci elden müdahale ediyor. Hatta AFAD bile depremzedeleri bu dayanışma merkezlerine gönderiyor. Halkların Demokratik Partisi, Birleşik Mücadele Güçleri İskenderun ve Hatay’da. Türkiye İşçi Partisi ve Halkevleri Antakya’da, Toplumsal Özgürlük Partisi Defne’de, Sol Parti İskenderun’da ve Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi ise Samandağ’da gönüllüler ile birlikte kurdukları ağ ile halkın sorunlarıyla ilgileniyor. Örgütlü mücadele sayesinde çalışmalar daha sonuç alıcı olurken bu örgütlerin emekleri ile kurulan dayanışma ağları adeta yaşamın yeniden örüldüğü yerler oluyor. Gelen destek TIR’ları, bu merkezlerde toplandıktan sonra koordineli şekilde dağıtılıyor. Yine bu merkezlerde küçük bir ecza çadırı yapılırken telefon, bilgisayarlar için de şarj doldurma istasyonları kuruldu.
İş bölümü ve komünal paylaşım
Dayanışma ruhu o kadar büyük ki Kocaeli, Amed, Agirî, Manisa, Giresun başta olmak üzere neredeyse her ilden gönüllü kente akın etmiş. Gönüllüler burada iş alanlarına göre kollara ayrılmış. Sağlık alanında olan ilk yardım kolunda iken arama kurtarma konusunda yetkin olanlar da kurtarma ekiplerinde yer alıyor. Aşçılık yeteneği olanlar da depremzedelere üç öğün yemek çıkarıyor. Çalışmalar tamamen komünal şekilde yapılırken, gelen destek TIR’ları da yarım saate boşaltılıyor.
HDP: Halklara hizmet edeceğiz
Halkların Demokratik Partisi Meclis üyesi Zeki Koç, Hatay ve ilçelerinde büyük yıkımın olduğunu ve yeniden yapılanmanın ancak tamamen baştan olması ile mümkün olacağını söyledi. İnsanların kendi emekleri ile kimi yerlerde tırnakları ile kazıyarak sevdiklerini enkaz altından kurtarmaya çalıştıklarına tanık olduğunu aktaran Koç, devletin üçüncü gün Hatay’a geldiğini, geldiğinde ise enkaza müdahale etmek yerine burada yaşayan insanları yağma yapmak ile suçladığını söyledi. Devletin halka el uzatmadığını söyleyen Koç, “Burada insanlar çadırsızdı. Aç ve susuzdu. Soğuğa karşı korunaksızdı. 250 bin insan Hatay’ı terk etmek zorunda kaldı. Halkın gerçekliği şu an sahada. Her türlü zorluğa rağmen halkın dayanışması yaraları sarıyor. HDP olarak ilk günden beri halkın içinde idik. Bütün olanaklarımızı seferber ettik. Amacımız, burada kim yaşıyorsa bu insanlara hizmet götürmekti. Bunu da zor şartlara rağmen başarmaya çalışıyoruz. Halkların kardeşliğine hizmet sunmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
SYKP: Dayanışma ağı oluşturuyoruz
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi’nden Canan Yüce, Samandağ’da büyük yıkım olduğunu ancak arama kurtarma ekibinin bölgeye günler sonra geldiğini söyledi. Bölgeye gönüllülerin ilk önce geldiğini belirten Yüce, ardından örgütlü güçlerle birlikte gönüllülerle bir dayanışma ağı kurduğunu söyledi. Samadağı Dayanışması adı altında bir ağ oluşturmaya çalıştıklarını belirten Yüce, “Hem Samandağlıların hem de dışarıdan gelen gönüllülerin ortak hareket ettiği bir ağ oluşturuyoruz. Bu ağ ile birlikte köylere de gitmek istiyoruz. Genelde yardımlar geliyor, ancak ilçe merkezinde dağıtılıyor. Bizler bu ağ ile birlikte köylere, ucra köşelere de gitmek istiyoruz” dedi.
Amaçlarından birinin de enkazda olan insanları kurtarmak olduğunu belirten Yüce, bir yandan ise insanları enkaz altına bırakan sorumluları açığa çıkarmak istediklerini söyledi. Yüce, bu ağ ile birlikte uzun vadede Samandağ’ı yeniden inşa etmek istediklerini, bu inşayı Alevi örgütleri ile, diğer devrimci-demokrat güçlerle tamamlamak istediklerini söyledi.
TÖP: Dayanışma yaşatır
Hatay’a depremden sonra Mersin’den geldiğini söyleyen Toplumsal Özgürlük Partisi üyesi Efecan Özcan, Hatay’a ilk gün geldiğini ve burada devlet adına hiçbir ize rastlamadıklarını söyledi. Hatay’da bir masa ayarlayarak gönüllüler ile insanlara nasıl yardım edebilecekleri üzerine tartışma yürüttüklerini söyleyen Özcan, Türkiye’nin dört bir yanından gelen insanlarla geniş bir alana yayılarak depremzedelerin sorunlarıyla ilgilenmeyi başardıklarını belirtti. Hatay’da halkın dayanışması ile enkazların kaldırıldığının altını çizen Özcan, “Bizler de diğer illerden gelerek buranın halkı ile birleştik. Dayanışma yaşatır sloganı ile yola çıktık. Ve bu slogan ile dayanışmayı büyütüyoruz. Kapitalizm öldürüyor insanları da halkın dayanışması yaşatıyor” dedi.
Sol Parti: Yemek, sağlık, barınma
Sol Parti üyesi Aysun Gezen ise, depremin doğal bir afet olduğunu ancak alınmayan önlemlerin, dağıtılan ruhsatların, rant amaçlı yapımına izin verilen inşaatların felakete neden olduğuna tanık olduklarını söyledi. Sol Parti Dayanışma Kooperatifleri olarak bir ağ oluşturduklarını belirten Gezen, “İnsanların temel ihtiyaçlarını önce belirledik. Daha sonra bu ihtiyaçları temin etmeye başladık. Kuru gıda ve sıcak yemek ihtiyacı vardı. Biz de burada endüstriyel bir mutfak inşa ettik. Bu mutfak günde yaklaşık iki bin kişiye sıcak yemek çıkarıyor. Sıcak yemeği buraya gelmeyenlere de ulaştırıyoruz. Aynı zamanda burada bir revir oluşturduk. Sağlık koşulları giderek güçleşiyor. Salgın tehlikesi var. Bu yüzden sağlığa erişimi için bir revir oluşturduk. Önümüzdeki günlerde barınma sorununu çözen bir çalışmamız da olacak” diye belirtti.
ESP: Herkes seferber olsun
Ezilenlerin Sosyalist Partisi Eşbaşkan Yardımcı Beycan Taşkıran da, dayanışmanın son derece önemli olduğunu belirterek, herkesi deprem bölgesinde görev almaya davet etti. Enternasyonalist bir mücadele gerektiğini vurgulayan Taşkıran, “Ciddi bir gönüllü dayanışma var. ESP olarak, çok büyük gönüllü çalışması yürütüyoruz. İlk günden itibaren sahadaydık. Seferberlik çalışması yürütüyoruz. Avrupa’dan gelmek isteyen arkadaşlarımız var. Bunu organize ediyoruz. Halkların kardeşliğine, Enternasyonalist dayanışmaya ihtiyaç var. Birleşik güçler etkin bir çalışma yapıyor. İnsanlar deprem için seferber olmuş durumdalar. Bütün olanakları seferber etmeliyiz. OHAL kararını tanımayarak insanların yaralarını sarmalıyız. Halkımızın emeğini, ekmeğini paylaşması ve buraya gelebilen herkesin gelmesi gerekiyor. Depremin acılarını birlikte sarmalıyız” dedi.