Yaşadığımız coğrafya, son derece acılı bir coğrafya. Bu coğrafya, bir kez daha, büyük bir acıya tanıklık yapıyor. Birçok ilde -ki bunların büyük bir bölümü Kürt coğrafyasını oluşturuyor- çok büyük bir deprem meydana geldi. Bu depremde, birçok insan canı yok oldu. Birçok bina yok oldu, birçok hastane yok oldu. Aslında bir tarih yok oldu. İnsanlar, kişisel tarihlerini kaybettikleri gibi, coğrafya da tarihinin büyük bir bölümünü kaybetti. Depremin meydana geldiği coğrafya, bütünüyle savaş acılarının yaşandığı coğrafya aynı zamanda. Büyük isyanlara, büyük soykırımlara, büyük ilhaklara tanıklık etmiş bir coğrafya burası.
Bu büyük depremde, çok fazla sevdiğimiz insanı kaybettik. İnsan hakları savunucuları olarak, birçok şubemiz yıkıldı ya da kullanılamaz hale geldi. Hatay’da çok sevdiğimiz arkadaşlarımız Hatice Can ve Mithat Can’ı yitirdik. Yine İskenderun’da, Diyarbakır’da, Maraş’ta, Adıyaman’da birçok kayıplarımız oldu.
Yastayız hepimiz
Ben bu yazıda, yine kaybettiklerimizden ve bizler için çok değerli olan Melike Alp’ten söz etmek istiyorum. Melike Alp, Amed’de uzun yıllardır insan hakları alanında çalışan, çok sevdiğimiz bir ablamızdı. 90’ların o korkunç karanlığında, çocuklarını evde bırakıp, insan hakları mücadelesine koşan, çok değerli bir kadındı. Melike ablayı sevmeyen bir kişi var mıdır? Çok merak ediyorum. Yoktur eminim. O kadar duyarlı, o kadar güzel, o kadar anlayışlı ve o kadar da mücadeleci bir insandı.
Bundan iki ay önce, Amed’e bir toplantı için gittiğimde, Melike abla da gelmişti. Elinde bir kutu vardı, kutuyu bana uzattı ve dedi ki: Bunun içinde benim saçlarım var. Gençliğimde saçlarım uzundu ve ben saçlarımı çok severdim. Onları kestim ve sakladım. Benim için çok çok değerli olan saçlarımı sevdiğim bir insana vermek istedim. Bu saçları, ben sana vermek istiyorum, bunlar sende kalsın, sana iyilik ve mutluluk getirsin.
Melike ablanın Amed’de Galeria’da bulunan evinin yıkıldığını duyduğumda ve Melike ablanın enkaz altında kaldığını öğrendiğimde, hemen saçlarına koştum. Elledim saçlarını. Belki bir enerji ona iyilik götürür, güç götürür diye. Melike abla, hâlâ o enkazın altında. Biraz önce kardeşiyle konuştum, sürekli teşhise gidiyoruz ama henüz çıkmadı dedi. Herkes için çok üzgünüz, herkes için çok acılıyız ve kahroluyoruz.
Ama Amed’in insan hakları savunucusu, mücadelecisi ve çok sevilen insanı Melike Alp için, içim kahroluyor.