İMO’nun deprem sonrası yıkılan binalara ilişkin hazırladığı ön rapora göre yıkılan binaların büyük çoğunluğu 2000 yılı sonrası yapılmış olduğu vurgulandı
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) depremlerde yıkılan yapılarla ilgili hazırladıkları ön değerlendirme raporunu açıkladı.
Raporda, hasarın, büyük bir alanı etkilediği belirtilerek, yer hareketinin ivme hızları ve yer değiştirmelerinin çok yüksek olduğu ifade edildi. Rapor da, depremlerin doğa olayları olduğu ancak afete dönüşmesinin nedeni ise insan eliyle yapılan yapılar olduğu kaydedilerek, “Yapı üretim sürecinin tüm gerekliliklerine uygun olan bir yapılaşma söz konusu olsaydı, deprem yönetmeliğinin tasarım felsefesine uygun olarak binalar yine hasar alacak, hatta belki büyük kısmı ağır hasar alacak, ancak insanların içerisinden çıkmasını sağlayacak davranışı gösterecek, deprem afete dönüşmeyecekti. Hasar büyük olsa da can kaybı asgari sınırlarda kalabilecekti” ifadelerine yer verildi.
Raporda, yapıların neden yıkıldığı ve tespitleri şu başlıklar altında sıralandı:
“Deprem bölgesindeki yapı envanteri şu an itibariyle bilinmemekle beraber toptan göçen veya hasar alan binaların bir kısmının 2000 yılı sonrası yapılmış olduğu anlaşılmaktadır. Hatta birkaç yıl öncesi gibi çok yakın geçmişte yapıldığı ifade edilen ve 2019 yönetmeliği ile dahi tasarlanmış olabilecek binalarda da toptan göçmeler olmuştur.
Betonarme yapılarda malzeme zafiyeti olduğu düşünülmektedir. 1980’li ve 90’lı yıllarda, hatta 2000’li yılların başında yapılan binaların beton kalitesinin, tasarıma esas olan proje beton sınıfının altında olduğu ve bu durumun yaygın olduğu maalesef beklenen ve bilinen bir durumdur.
Göçen binaların enkazlarından kolon kiriş birleşimlerinde gerekli donatı detaylarının uygulanmadığı, etriye aralıklarının seyrek ve etriye kancalarının doksan derce olduğu, ayrıca kolon demirlerinin üst kat filizlerini oluşturan boylarının gerektiğinden daha kısa olduğu izlenebilmektedir.”
HABER MERKEZİ