Uluslararası komplonun yıldönümüne ilişkin açıklama yapan TJA, ‘Toplumsal sorunların çözümü için Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü sağlanmalı’ vurgusu yaptı
Tevgera Jinên Azad (Özgür Kadın Hareketi – TJA), PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komplonun 25’inci yılında yazılı açıklama yaptı.
Komplonun yıl dönümünde onlarca kentte planlanan yürüyüşlerin, 6 Şubat’ta Mereş’de meydana gelen depremle birlikte, halkın yüz yüze kaldığı felaketten dolayı iptal edildiğinin belirtildiği açıklamada, halkın yaralarını sarmak için seferber olunduğu belirtildi.
Açıklamada, Kürt kadınların özgürleşme mücadelesine büyük katkısı olan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın, “toplumsal krizlerin merkezinde devletin ve erkek iktidar sisteminin olduğu” yönündeki tespitleri hatırlatıldı.
Açıklamada, “Bunu bir kez daha depremle birlikte gördük. Devletin bütün mekanizmasının toplumun ihtiyaçlarına cevap olmak yerine, faşist AKP-MHP iktidarını korumak için harekete geçtiğine şahit olduk. Deprem bir doğal afet olsa da bu düzeyde yıkım doğal değil. İktidarın rant uğruna ekolojik dengeyi bozmasının, çarpık kentleşmenin, denetimsiz binaların, insanların sağlıklı barınma ihtiyacının karşılanmamasının bir sonucu” denildi.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Deprem sonrası enkaz ve devletin bütün kurumlarıyla enkazın altında kalmasının sebebi de on yıllardır sürdürülen savaş gerçekliği. Devletin ve toplumun bütün kaynakları, savaşta kullanılan uçaklara, bombardımanlara, silahlara, mermilere, dışarda beslenen çeteci militarist güçlere harcanmıştır.
Hem ekonomik hem de insan canı olarak savaşa harcanan bedel ortadayken, ‘İzin verin savaşı bir haftada sonlandırayım’ diyen Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ağır tecrit altında tutulması devleti enkaz altında bıraktı. İmralı özelinde tüm topluma yayılan tecrit ile toplum nefessiz bırakılmak isteniyor.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, 24 yıldır ağır tecrit işkencesi altında tutuluyor. İmralı’da hukuk değil, özel bir tecrit rejimi yürürlükte. Komploda rolü olan uluslararası güçler tecridin derinleştirilmesinde de rol sahibidir. Türkiye’ye her konuda destek veren NATO’nun da onayı ile tecridin derinleştirildiği, Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT) örneğinde de ortaya çıkmıştır.
‘Tecrit bir an önce son bulmalı’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın işkence sistemi karşısındaki en büyük direnişi demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmasıyla insanlık için başka bir dünyanın mümkün olabileceği umudu ve inancını yeşertmesi olmuştur.
Depremdeki dayanışmada, devleti beklemeden toplumun kendini organize ederek deprem yaralarını sarmasında, Rojava’daki kadın devriminde, Rojhılat’tan dünyaya yayılan ‘Jin, jiyan, azadî’ sloganında kendini gösteriyor.
İnsanlık dışı ağırlaştırılmış tecridin bir an önce son bulması, Sayın Öcalan’ın en kısa sürede avukatları ile görüştürülmesi talebini yineliyoruz. 25’inci yılına giren uluslararası komployu bir kez daha kınıyoruz. Toplumsal sorunların çözümü için Abdullah Öcalan’ın değil tecrit altında tutulması, özgürlüğü sağlanmalı. Bunun için de her alanda mücadele büyütülmelidir.”
Kaynak: MA