Hatay’da deprem bölgesine giden gazeteciler, OHAL ile birlikte başlayan engellemelere dikkat çekerek, “Ne olursa olsun halkın sesi olmaya devam edeceğiz” dedi
Merkez üssü Mereş Bazarcix (Pazarcık) olan iki depremin dokuzuncu gününde can kaybı 31 bin 364 olurken, yaralı sayısı ise 80 bin 268 kişiye yükseldi. Depremde etkilenen kentlerden biri olan Hatay’da, haber takibi yapan gazeteciler, ana akım medya tarafından hedef gösteriliyor. Bir yandan kentteki yıkımı görüntüleyip, halkın mağduriyetini yansıtan gazeteciler, diğer taraftan saldırıların hedefi oluyor.
Depremin ilk gününde Hatay’a giden gazeteci Büşra Cebeci, Volkan Pekal ve Pınar Gayip ile kentteki gözlemlerini anlattılar.
OHAL’le gerçekler gizleniyor
Gazeteci Pınar Gayip, “Hatay artık hayalet kent” diyerek depremin yarattığı yıkımı gözler önüne seriyor. Gayıp, “Çünkü evler tamamen yıkılmış. Ayakta kalan evlerin ise bir bölümü yok. Hala enkaz altında olan cenazeler var. Beşinci güne kadar enkaz altından sesler geliyordu ancak çıkarabilecek bir yetkili yoktu” diye belirtti. HDP, devrimci ve sosyalist kurum ve örgütlerin kente geldiğini ifade eden Gayip, “Halkın çağrısına devrimciler yanıt verdi. Bir arama kurtarma ekibi oluşturdu. Bir ekipmanları olmadığı için halkla çıplak elle kazı yaptılar. Kimi depremzedeleri enkaz altından çıkardılar. Yine enkaz altında bulunanların attıkları mesajlar var. ‘Bizi buradan çıkarın’ diyorlardı. Ancak OHAL ilanından sonra kentte asker yığıldı. AFAD ekipleri geldi. OHAL’in amacı buradaki gerçeklerin duyulmasının önüne geçmek, insanları sindirmek ve kaderlerine terk etmek amaçlanıyor” diye konuştu
Devlet mekanizması çökmüş
Gazeteci Pekal da, kentte çalışmaların gönüllüler tarafından yapıldığını söyledi. Günler sonra asker ve polisin bölgeye geldiğini belirten Pekal, “Arama kurtarma çalışmalarının yapılması gerekiyordu. Depremin beşinci günü Defne’de Kızılay’ı gördük. İlk defa sahada gördük. Yurttaşlar burada ‘devlet yok’ diyor” şeklinde konuştu. “Tüm bu yaşananlardan iktidarın sorumluluğu var” diyerek, sözlerinin sürdüren Pekal, “Çökmüş bir devlet mekanizması var. İnsanlar artık devletten umutlarını kesmiş durumda. Sesin gelmediği yerlerde arama kurtarma çalışması yapılmıyor” ifadelerinde bulundu.
Pekal, OHAL ile birlikte gazetecilerin de engellenmeye çalışıldığını belirterek, “Ne olursa olsun halkın sesi olmaya devam edeceğiz” diye kaydetti.
İnsanlık dramı yaşanıyor
Gazeteci Cebeci ise, “Kelimenin tam anlamıyla burada bir insanlık dramı yaşanıyor” diye belirtti Cebeci, “Buraya dünyanın farklı ülkelerinden insanların gelmesi basının ve sosyal medyanın gücüyle oldu. Örneğin bir buçuk yıl önce yapılmış bir bina da yıkılmıştı. 24’lük demirlerle yapılması gerekirken 12’lik demirlerle yapılmıştı. Bina un ufak olmuştu. 80 dairelik bir binadan söz ediyoruz. En az 400 kişilik bir apartmandan söz ediyoruz. Bu binanın enkazdan sağ ve ölü çıkan olarak 50 kişi olduğu söyleniyor. Geri kalanı nerede?” diye kaydetti.
İSTANBUL