Kayıp yakınları, Şirnex’in Cizîr ilçesinde 1991 yılında gözaltında kaybedilen ve cenazesi bulunan Cemal Geren’in faillerini sordu
İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eylemlerinin 730’uncu haftasında Rezan (Bağlar) ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde açıklama yaptı.
Eylemde, 10 Şubat 1991’de Şirnex’in Cizîr ilçesinde gözaltında kaybedilen Cemal Geren failleri soruldu.
Koruculuğu kabul etmediler
Geren ailesinin ikamet ettiği Cizîr ilçesine bağlı Çağlayan köyünün 1990’ların başında askerler tarafından yakıldığını hatırlatan Amed İHD Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Akdeniz de, Geren ailesinin de koruculuğu kabul etmediği için ilçe merkezine taşındığını belirtti. Akedeniz, şöyle devam etti:
“İlçede görev yapan itirafçı Abdülhakim Güven ve Bedran kod adlı Adem Yakin, Mehmet Geren’i Cizre’den ayrılması yönünde tehdit ediyordu. Tehdit edilmesinin hemen ertesi günü, Mehmet Geren Cizre’yi terk ederek, eşiyle birlikte İstanbul’a yerleşti. Mehmet Geren, İstanbul’da tekrar gözaltına alındı ve 12 gün boyunca kendisinden hiç haber alınmadı. O sırada oğullarını ziyaret etmek için İstanbul’da bulunan ailesi, Mehmet Geren’i sormak için karakola gitti. Kendilerine önce Mehmet’in orada olmadığı söyleyen karakol yetkilileri, daha sonra gözaltında olduğuna dair aileyi bilgilendirdi. 12’nci günün sonunda serbest bırakılan Mehmet Geren, İstanbul’dan ayrılarak Malatya’ya taşındı. Malatya’da birkaç yıl kaldıktan sonra tekrar gözaltına alındı ve işkence gördü. Bu olaydan sonra Mehmet Geren ailesiyle birlikte tekrar İstanbul’a taşındı.”
Failler bulunamadı
Mehmet Geren’in annesi, babası ve kardeşi Cemal’le birlikte Cizre’de yaşamaya devam ettikleri sırada işe giderken bir daha kendisinden haber alamadıklarını anımsatan Akdeniz, “25 gün boyunca ailesi Cemal’den hiçbir haber alamadı. Cemal’in kayboluşunun 25’inci gününde civar köylerden bir kişi tarlasının yakınında bir ceset bulmuş ve durumu polis merkezine bildirmişti. Polis merkezinde bulunan yetkililer, cesedi bulan köylülere, ‘bir çukur kazıp cesedi içine atmasını’ söyler ancak cesedin üzerinden çıkan nüfus cüzdanından Cemal’in olduğu anlaşılır. Köylülerden Geren ailesini tanıdıkları için cesedi bir battaniyeye sararak hastaneye getirmişlerdi. Geren’in cenazesi hastanede ailesine teslim edilir. Aile, o dönemde tehdit edildikleri ve can güvenlikleri olmadığı için hiçbir hukuki girişimde bulunamaz. Cemal Geren dosyası o tarihten günümüze faili meçhul olarak tozlu raflarda kalır” diye konuştu.
Êlih’te eylem
Êlih’te ise İHD Şubesi ile kayıp yakınları, “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” eyleminin 566’ncısı için Gülistan Caddesi’nde bir araya geldi. Kayıp fotoğraflarının taşındığı eylemde İHD yöneticisi Yunus Bağış konuştu. Cumartesi Anneleri’nin 1995 yılından bu yana devam eden mücadelesine değinen Bağış, “Yakınlarını, yakınlarının kemiklerini, o kemiklerle birlikte yok edilen adaleti arıyorlardı! Bu kamuya açık şiddetsiz eylemle, hem gözaltında kaybedilen/öldürülen insanların hikayelerini gündemde tutarak, onların yokluğa karışmalarını, unutulmalarını engelliyor; hem de politik bir kötülüğü görünür kılıyorlardı. Onlar resmi kayıtlarda çoğu hâlâ yaşıyor görünen çocuklarının, eşlerinin, kardeşlerinin akıbetini öğrenmek için adalet istiyorlardı; ölülerinin yasını tutabilmek için, onları insan onuruna yakışır bir şekilde ve usulünce defnedebilmek için adalet istiyorlardı. Bu istemleri belli bir süre sonra devletin nezdinde kabul görüyordu” dedi.
Kaynak: MA