Ben bunca yıldır atlamışım! Daha birkaç gün önce gözüme ilişti ve hemen okudum. Sanırım Cengiz Aytmatov’un ölmeden önce kaleme aldığı son eseri. Evet, bir romandan bahsediyorum; adı Kassandra Damgası. Roman ama herhangi bir roman değil. Bir distopya…
Konuyu Kassandra’nın Damgası’na getirmeden önce kimden söz ediyoruz? Biraz hatırlamakta yarar var. 1970’li yılları yaşamış solcu ve hatta sağcıların tanıdığı bir yazar Cengiz Aytmatov. Pek çok romanı Türkçe’ye çevrildi ve yoğun bir şekilde okundu. Kitapla arası pek olmayanlar ise kendisini Yeşilçam’ın bir başyapıtında fark etti ve herhalde çok sevdi.
Nitekim başrollerinde Türkan Şoray, Kadir İnanır ve Ahmet Mekin’in yer aldığı “Selvi Boylum Al Yazmalım” filminin halen Yeşilçam’ın unutulmaz yapıtlarından biri olmasını herhalde, yönetmeninin Atıf Yılmaz olması ya da başrol oyuncularının mükemmel performansı ile açıklamak yeterli olmaz. Filmin hikayesi Cengiz Aytmatov’a aitti ve bu yüzden ölümsüz bir sinema eseri ortaya çıkabildi.
Cengiz Aytmatov, 1928 yılında Sovyetler Birliği’nde (SSCB) doğdu. Gençliği sıkıntılı bir döneme denk gelmişti. O dönemde zaten yeni yerleşmeye başlayan siyasi sistemle, bir de savaşla mücadele etmek zorundaydı. Çok genç yaşta çalışmaya başladı; çünkü II. Dünya Savaşı’nın SSCB üzerindeki etkileri gençleri de etkiliyordu, yetişkinler savaşta olduklarından, gençlere çok iş düşüyordu. 14 yaşından itibaren tarım makinelerinin sayımı, vergi tahsildarlığı gibi işlerde çalışmaya başladı.
Köyünden, Kazakistan’a giderek Cambul Veterinerlik Teknik Okulu’nda okudu. Daha sonra şimdiki Kırgızistan’ın başkenti olan Bişkek’e giderek burada Frunze Tarım Enstitüsü’nde öğrenimine devam etti. Ardından Maksim Gorki Edebiyat Enstitüsü’ne geçti ve 1956 ile 1958 yılları arasında Moskova’da okudu.
Yazmaya bu yıllarda Pravda gazetesinde başladı. Yazdığı eserleriyle üne kavuştu ve 1957 yılında Sovyet Yazarlar Birliği’ne üye kabul edildi. 1963’te Lenin Ödülü’nü aldı. Eserleri 176 dile tercüme edildi. 1990-1994 yıllarında Sovyetler Birliği’ni ve Rusya’yı, sonra ise 2008 yılına kadar Kırgızistan’ı büyükelçi olarak temsil etti.
Aytmatov, “Gün Olur Asra Bedel” romanının film çekimleri için gittiği Rusya’nın Tataristan Cumhuriyeti’nin başkenti Kazan’da 16 Mayıs 2008’de rahatsızlandı ve böbrek yetmezliği teşhisiyle tedavi için Almanya’ya götürüldü. Almanya’nın Nürnberg kentindeki Klinikum Nord’da tedavi gören Cengiz Aytmatov, 10 Haziran 2008 günü yaşamını yitirdi.
Aytmatov, “Cemile”den önce birkaç kısa hikâye ve “Yüzyüze”yi yazdı. Ancak yazarın kendini kanıtlamasını sağlayan kitap “Cemile” oldu. Louis Aragon, Cemile için “dünyanın en güzel aşk hikâyesi” demişti. Eserlerinde mitlere, efsanelere ve halk hikâyelerine göndermeler yapmıştır. Elveda Gülsarı, Beyaz Gemi, Al Yazmalım, Cemile, Toprak Ana, Türkçe’de en bilinen eserleridir. Kassandra Damgası ise 1995 yılında yayınlandı.
Kassandra Damgası, Türkçe’de ilk kez 2007 yılında Elips Kitap isimli bir yayınevi tarafından yayınlanmış. Daha sonraki yıllarda başka yayınevleri de Kassandra Damgası’nı yayınladı.
Bu arada, kitaba adını veren Kassandra’nın kim olduğunu da hatırlayalım: Antik Yunan mitolojisine göre Truva Kralı’nın güzel kızı Kassandra’ya aşık olan Apollon, kendisiyle evlenmesi karşılığında ona geleceği görme yeteneği vermeyi vaat etti. Kassandra bu teklifi kabul etti. Apollon kendisine geleceği görme yeteneği vermesine rağmen, Kassandra onunla birlikte olmayı kabul etmedi. Apollon bu duruma çok sinirlendi ve Kassandra’yı lanetledi. Lanete göre; Kassandra geleceği görecek ama kimseyi buna inandıramayacaktı…
Kassandra Damgası isimli eserinde Aytmatov, reel sosyalizmin çözülmesinin, Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ve düşmansız kalan kapitalist sistemin bundan sonra insanları, halkları nasıl ve hangi temelde düşmanlaştırabileceğini tahmin etmeye çalışıyor. Aldous Huxley’in “Cesur Yeni Dünya” ve George Orwell’in “1984” romanı bunca yıl sonra bile okunup, olumlu ya da olumsuz yönleriyle tartışılıyorsa; aynı sert tartışmayı Kassandra Damgası da hak ediyor…