MEB seçim öncesinde ‘sıkıntı yaratmamak’ adına özel okullara zam sınırı koyunca onlar da yolunu buldu. Yemek, kırtasiye, giysi derken ücretler fahiş noktaya geldi ve binlerce aile yeniden devlet okullarına döndü
Neoliberal düzenin en çok parlatıp gözümüze soktuğu özel okullar yayıldıkça, kendi aralarında da ayrışarak elitlerin dışında kalan orta sınıfları dışlıyor. Geçtiğimiz yıllarda çocuklarını özel okullara yerleştirmek için borca harca giren veliler, krizden sonra koşullara dayanamayıp teslim bayrağını çekti: 250 bin öğrenci kaydını aldırdı, 20 bin öğretmen ayrıldı.
Resmi verilere göre 2021-2022 eğitim öğretim yılında 14 bin 179 özel okulda 1 milyon 578 bin 233 öğrenci eğitim gördü. Özel öğretim kurumlarındaki öğrencilerin örgün eğitimdeki oranı yüzde 9 oldu. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) bu yıl ilk kez özel okulların eğitim ücreti için yönetmelikle belirlenen formülün dışına çıkarak, eğitim ücretlerindeki zammın en fazla yüzde 65 olabileceğini açıkladı. Fakat veliler, bu kez de eğitim ücretine yüzde 65’ten fazla zam yapamayan okulların; yemek, kırtasiye, giysi ve ek giderler gibi “zorunlu tutulan” ek hizmetlere yaptığı fahiş zamlarla karşılaştı.
Dolaylı zam dalaveresi
BBC Türkçe’den Fundanur Öztürk’e konuşan Ayşe adlı bir veli, İstanbul’da bir özel okulda bu yıl yemek ücretinin 11 bin TL’den 30 bine TL’ye ve 11 bin TL olan kitap ücretlerinin 25 bin TL’ye çıkarıldığını söylerken, bu sene ilk kez “ek gider” adı altında 9 bin TL ücret istendiğini belirtiyor. Ayşe, aynı kitapları dışarıdaki kırtasiyelerden en fazla 5 bin liraya alabilecekken, okul tarafından 25 bin TL vermeye zorlandığını belirtiyor. Bir başka okulun velisi Hasan ise yemek ücretinin 10 bin TL’den yüzde 300 zamla 32 bin TL’ye çıkarıldığını, 8 bin TL olarak kitap ücretinin 20 bin TL’ye çıkarıldığını ve 10 bin 500 liralık “genel gider” ödemesi gerektiğini anlatıyor. Geçen sene iki çocuğunu özel okulda tüm masraflarıyla birlikte yıllık 104 bin TL’ye okutabildiğini söyleyen Hasan, bu sene bu fiyatın 230 bin TL olduğunu söylüyor.
Veliler yönetmelikteki haklarını kullanıp “Ben bu hizmetleri almak istemiyorum” dediklerinde ise “Okul kaydınız yenilenmez” cevabıyla karşılaştıklarını anlatıyor.
Öğretmenler canından bezdi
Türkiye’de özel okullarda asgari ücret veya asgari ücretin biraz üzerinde maaş alan ya da “maaşı elden geri verme” gibi yasa dışı yöntemlerle asgari ücretin altında çalışan öğretmen sayısı hiç de azımsanmayacak kadar çok. BBC Türkçe’ye konuşan Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Yürütme Kurulu Üyesi Arzu Başer, “Özel okullara yapılan bu ciddi zamlar ne yazık ki öğretmen maaşlarına yansımıyor” diyor: “Birkaç özel okul dışında öğretmenlerin maaşı, asgari ücret ve biraz üstünde geziniyor. Hatta öğretmenlerin çoğunun maaşı, asgari ücrete gelen zamla birlikte asgari ücretin altında kalmış durumda.” 43 yaşındaki öğretmen Berna, Ankara’da orta-üst kademe sayılabilecek bir özel okulda 6 bin TL maaşla haftada 32 saat derse girdiğini söylüyor.
BBC Türkçe’nin edindiği bilgilere göre, pek çok okul öğretmenine verdiği ‘zorunlu’ asgari ücret maaşın bir kısmını elde geri alarak, öğretmenleri asgari ücretin altına çalıştırmanın yollarını tutuyor.
Patronlar da şikâyetçi
Türkiye Özel Okullar Derneği (TÖZOK) Başkanı Zafer Öztürk’e göre, Türkiye’deki ekonomik kriz sadece öğretmen ve velileri değil, aynı zamana özel okulları da vurdu. Öztürk, “Pandemiden önce 170 bin öğretmenimiz vardı, 150 bin öğretmene düştü. 1,5 milyon öğrencimiz vardı, şimdi 1 milyon 250 bine düştü” diyor. Personel ücreti artış maliyetlerinin yüzde 179 arttığını söyleyen Öztürk, personel maaşı giderlerinin, toplam giderin yüzde 65-70’ini oluşturduğunu söylüyor ve ekliyor: “Okullara kısıtlama getirilince okullar da yemek fiyatları gibi başka birtakım kalemlerini artırmak durumunda kaldılar ki bu açıklarını kapatabilsinler… Evet, yanlış, çok yanlış. Ama öte yanda var olan başka yanlışlar neden anlatılmıyor?”
Kaynak: BBC Türkçe