Van Çevre Derneği’nden Kalçık, kar yağmamasını ‘felaketimiz’ sözleri ile yorumlarken, rant amaçlı projeleri hatırlatıyor ve ‘kuraklık’ uyarısı yapıyor
Serhat bölgesi son yılların en yağışsız dönemini geçiriyor. Yüksek dağlara, derin vadilere ve yaylara sahip bölgede her yıl bir metreyi aşkın kar yapıyordu. Ancak bu yıl sadece yüksek yerlere kar yağışı gerçekleşti. Uzmanlar, böyle devam etmesi halinde önümüzdeki yaz aylarında ciddi bir kuraklığın yaşanabileceği uyarısında bulunuyor.
Van Çevre, Tarihi Eserleri Koruma Araştırma ve Geliştirme Derneği (ÇEV-DER) Başkanı Ali Kalçık, karın yağmamasını “Bu bizim felaketimizdir” sözleri ile yorumladı. Bilim insanlarının da bu konuda ciddi uyarıları olduğunu hatırlatan Kalçık’a göre, önlem alınmazsa son 30 yılda çok büyük felaketler yaşanacak.
Su kaynaklarımız yok ediliyor
Wan Gölü’nün de bu kuraklık nedeniyle tehlike altında olduğunu belirten Kalçık, “Özellikle Erciş Arnês (Çelebibağı) Mahallesi’ne baktığımızda Wan Gölü’nde 5 kilometreye yakın bir çekilme olduğu ortada. Su kaynaklarımız kurumuş durumda. Kapalı havza olmasından dolayı çok ciddi bir tehditle karşı karşıyayız. Bir de Wan Gölü gibi önemli alanlarımız vardır. Bu sulak alanlar dolgu yapılarak, imara açılarak talan ediliyor. Bu yanlış uygulamalar var olan su kaynaklarımızı da yok ediyor” şeklinde konuştu.
Küresel kaynaklı olarak sulak alanların çekilmesi, gölün kuruması gibi olayların ciddi bir felakete götürdüğünü vurgulayan Kalçık, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu bölgemizin tek bir su kaynağı var, o da kardır. Kar olmayınca yer altı ve yer üstü sularımız olmayacak, bunlar olmayınca da hayat duracak. Yine bölgenizde rant amaçlı yapılan barajlar, HES’ler ve maden ocakları da var olan temiz sularımızı kirletiyor ya da yok ediyor. Hem küresel ısınma hem sularımızın bilinçli şekilde yok edilmesi bölgemizi büyük bir felakete doğru sürüklüyor. Derelerimizde hemen hemen hiç su kalmadı. Özellikle Kurdistan’da insanlar tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlıyor. İşte küresel ısınma tam da bunun sonunu getiriyor. Bunun önünü almak için fosil yakıtların yerine yenilenebilir yakıtlara bir önce geçilmelidir. Yeşil alanlara daha fazla önem vermeliyiz. Yoksa kendi mezarımızı kendi elimizle kazmış oluruz.”
Kaynak: MA