Trump döneminde ABD Dışişleri Bakanı olan Pompeo, anılarını kaleme aldığı kitabında ‘Ankara’nın IŞİD’le mücadele planının Kürtlerin etnik temizliği gibi ileri bir noktaya gidebileceğinden endişe ettiklerini’ yazdı
ABD’de 2018-2021 yılları arasında eski Başkan Donald Trump’ın Dışişleri Bakanlığı’nı üstlenen Mike Pompeo, anılarını “Never Give an Inch: Fighting for the America I Love” (Bir Karışından Bile Asla Vazgeçme: Sevdiğim Amerika için Savaşmak) adıyla kitaplaştırdı.
Pompeo’nun 2024 başkanlık seçimlerinde aday olabileceği söylentileri arasında yayımlanan kitapta Türkiye’yle ilgili kısımlar da dikkat çekti.
VOA Türkçe’den Pınar Sayar Kızılçalı’nın haberine göre Pompeo, Türk ordusunun IŞİD’le mücadele kapasitesinin olmadığını belirtirken, “Ankara’nın IŞİD’le mücadele planının Kürtlerin etnik temizliği gibi ileri bir noktaya gidebileceğinden endişe ettiklerini” belirtti.
‘Kilitli kapıyı kırmaya çalıştım’
Pompeo, dönemin Başkan Yardımcısı Mike Pence ile birlikte 2019’daki Ankara ziyaretinde Pence ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan görüşmesinin uzun sürmesinin ardından kilitli kapıyı kırmaya niyetlendiğini anlattı.
Pompeo kitabında, Ekim 2019’da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile beklenenden daha uzun bir baş başa görüşme yapan Pence’e ulaşmak için kilitli bir kapıyı kırmaya çalıştığını şu sözlerle iddia etmişti:
“Erdoğan, Pence ile ‘birkaç dakika’ baş başa görüşmek istedi. Yaklaşık yarım saat sonra ev sahiplerimize başkan yardımcısını görmem gerektiğini söyledim. Nafile. Yirmi dakika daha geçti ve artık kararlıydım. İzin almadan koridorda yürüdüm ve Erdoğan ile Pence’in buluştuğu odanın kapısını iterek açmaya çalıştım. Kilitliydi. Bunun üzerine muhatabıma kapıyı kıracağımızı söyledim.”
ABD, 6 Ekim 2019’da askerlerini Kuzey ve Doğu Suriye’den çekeceğini açıklamış ve Türkiye 9 Ekim 2019’da ‘Barış Pınarı’ adında bölgeye yönelik sınır ötesi askeri harekat başlamıştı. Pence ve Pompeo ise 17 Ekim’de Türkiye’yi ziyareti etmişti.
Pompeo kitabında ziyareti şu sözlerle anlattı:
‘3 saatlik darbe videosunu izletmelerinden korktum’
“Erdoğan’ın sarayına vardığımızda birkaç dakikalığına Başkan Yardımcısı’yla (Mike Pence) birebir görüşme yapmak istedi. Ancak yarım saat geçtikten sonra ev sahiplerimize Başkan Yardımcısı’nı görmem gerektiğini söyledim. Ancak göremedim. 20 dakika daha geçti. Bu sefer izin olmaksızın koridorda yürüdüm. Erdoğan ve Başkan Yardımcısı Pence’in toplantı yaptıkları odanın kapısını ittim ama kapı kilitliydi. Daha sonra mevkidaşıma kapıyı kıracağımızı söyledim. Korkum 2017’de CIA başkanıyken Türkiye’ye ilk ziyaretimde izlemek zorunda bırakıldığım 2016 darbe girişimiyle ilgili 3 saat süren videoyu Pence’in de izlemek zorunda bırakılmasıydı. Video çok uzun ve kötüydü. Ayrıca tüm grup olarak oturup tartışmamız gereken gerçek zamanlı olarak gelişen hassas olaylar vardı.”
Birkaç saat süren görüşmenin ardından geçici bir ateşkes konusunda anlaşmaya varıldığını belirten Pompeo, ateşkesin ABD’li askerlerin ve Suriyeli sivillerin Türkiye sınır bölgelerinden çıkmalarına fırsat sağladığını kaydetti.
‘Kürt ortaklarımızla temas halindeydik’
Pompeo geçici ateşkes kararı ile ilgili “Kürt ortaklarımız da toplantılar boyunca sürekli bizimle temas halindeydi. İsteksiz de olsalar bu ateşkesle yaşayabilecekleri sonucuna vardılar. Özellikle Rusya’nın bizim iyileştirdiğimiz hava sahasından yararlanabileceği düşünüldüğünde bu en iyi anımız değildi ancak bu durumda gücün sınırlarının nerede olduğunu tüm taraflar anlamıştı” ifadelerini kullandı.
‘İranlılar çekilme kararından cesaret aldılar’
Başkan Trump’ın kendisini, Başkan Yardımcısı Mike Pence’i ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O’Brien’ı Türkiye’ye savaş bölgesindeki durumu konuşmaya gönderdiğini belirten Pompeo, “Bu tamamen dengeleyici bir eylemdi. Amacımız ABD güçlerini tehlikeden uzaklaştırmak, ancak bunu IŞİD’le mücadelede mızrağın ucundaki Kürtleri de Türkiye’nin saldırısına maruz bırakmadan yapmaktı” dedi.
Bu nedenle hem sol, hem de sağ siyasetçiler tarafından Kürtleri yalnız bırakmakla suçlandıklarını belirten Pompeo, “Bu doğru değildi ancak İranlılar bu hamlemizi geri çekilme olarak algıladı. Bundan cesaret aldılar” dedi.
‘Erdoğan ABD’nin Kürtlere yardımından şikayet diyordu’
Pompeo, Erdoğan’la, başdanışmanı İbrahim Kalın ve MİT Başkanı Hakan Fidan’la saatlerce görüştüğünü söyledi. Erdoğan’ın Başkan Trump’ı sık sık arayarak ABD’nin Kürtlere yardımından ya da Fethullah Gülen’i teslim etmeyi reddetmelerinden şikayet ettiğini belirtti.
‘Kürtlerin etnik temizliği gibi ileri bir noktaya gidebilirdi’
Pompeo, Ulusal Güvenlik Danışmanı Herbert Raymond McMaster, Savunma Bakanı Jim Mattis, Genelkurmay Başkanı Joe Dunford, Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ve kendisinin iki seçenek geliştirdiklerini kaydetti.
Pompeo’nın kitabına göre bunların ilki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) güçleriyle birlikte Suriye’de savaşmak ve IŞİD’in elindeki bölgeleri geri almalarına yardım etmekti. İkincisi ise Ankara’nın teklifini kabul edip bu işi Türkiye’nin yapmasına izin vermekti.
Mike Pompeo, “NATO müttefiki Türkler, Suriye’de IŞİD’i ortadan kaldırmak için büyük güçlerinin olduğunu ve Suriye’ye düzeni getirebileceklerini söylediler” dedi.
Pompeo, McMaster ile birlikte konuya şüpheci yaklaştığını çünkü Türkiye’nin planının Kürtlerin etnik temizliği gibi ileri bir noktaya gidebileceğini belirtti. Pompeo, Erdoğan’ın bu fırsatı Kürt halkını Suriye’den çıkartma hedefini gerçekleştirmek için kullanmak ve bunu da ABD’nin de rızasıyla yapmak istediğini yazdı.
‘Türk ordusu IŞİD’le mücadele kapasitesine sahip değildi’
“Erdoğan ve Fidan beni defalarca arayarak ABD’nin de terör örgütü olarak kabul ettiği PKK’nın SDG’den farklı olmadığını söylediler” diyen Pompeo, “ABD’nin SDG’yi desteklemesinin Türkiye’yle ilişkileri bozacağını iddia ediyorlardı. Ancak Mattis ve Dunford’un daha büyük bir kaygısı vardı. Türk ordusu IŞİD’i bozguna uğratmak için yeterli kapasiteye sahip değildi” ifadelerini kullandı.
“Türk işgal güçlerinin” Türkiye içindeki eğitimine giden Dunford’ın bu sonuca vardığını belirten Pompeo, “Türkler bu ziyareti defalarca erteledi en sonunda (Dunford’ın) Türk birliklerini görmesine izin verildi. Gördüğü şey Türklerin Amerika’nın desteğiyle IŞİD’ı bozguna uğratma şansının sıfır olduğunu gösteriyordu” dedi.
Bunun sonucunda Başkan Trump’a SDG ile çalışmasını önerdiklerini anlatan Pompeo, “SDG sahadaki yeteneklerini kanıtlamıştı, savaşmak için gerçek bir motivasyonları vardı çünkü IŞİD ülkelerini işgal ediyordu. Sahayı ve nasıl savaşacaklarını biliyorlardı. ABD’nin istihbaratıyla ve hava sahasını kontrol etmesiyle IŞİD’i bozguna uğratmakta en önemli şansımız buydu, başkan da bunu kabul etti” diye belirtti.
‘Türk yetkililer Kürtlerle çalışma kararımıza çok öfkelendi’
Pompeo, haberin Türk yetkililer arasında büyük öfkeye yol açtığını söyleyerek o anları şöyle anlattı:
“Beyaz Saray’daki Roosevelt odasında PKK ile mücadelede ihtiyaçları olan şeyleri onlara vermeye devam edeceğimizi ancak IŞİD’le mücadele için Suriyeli Kürtlerle çalışmaya devam edeceğimizi onlara söyledik. Bir odada öfkenin bu kadar hızlı patladığına hiç tanık olmamıştık. Kalın ve Fidan hızla (toplantıdan) ayrıldı. Bu, ilişkiler için iyi olmamıştı ancak Amerika, IŞİD hilafetini çökertmek için kiminle ortak olacağı konusunda doğru kararı vermişti.”
Pompeo, “Bu yeni konsept büyük fark yarattı ve Ocak 2019’a gelindiğinde Suriye ve Irak tamamen İslam egemenliğinin siyah bayrağı altından çıkmıştı” dedi.
ABD’nin Suriye’den çekilme kararı
Pompeo kitabında, Savunma Bakanı Jim Mattis’in Başkan’ın IŞİD’i bozguna uğrattıktan sonra Suriye’den tamamen çıkma isteğini kabul etmek istemediğini belirtti.
Donald Trump’ın 19 Aralık 2018’de Twitter’da ABD’nin Suriye’den çıkacağı mesajını paylaştığını kaydeden Pompeo, Mattis’in Trump’ı Kürt müttefiklere ihanetle suçladığını ancak bunun doğru olmadığını ve Mattis’in kısa süre sonra gittiğini kaydetti.
Pompeo, “Sonuçta Başkan yumuşadı ve 2 bin askerin Suriye’nin kuzeyinde kalmasına karar verdi. IŞİD savaşçıları küçük alanlarda Suriye’nin kuzey doğusunda kalmıştı. Bunların cihatçı bir orduya tekrar dönmesine izin verilemezdi” dedi.
Başkan Trump’ın 2019’da yeniden bir Twitter mesajıyla ABD’nin Suriye’yi terk edeceğini ve Türk güçlerinin yakında Suriye’nin kuzeyine girebileceğini açıkladığını belirten Pompeo, şunları söyledi:
“Türkler’in burada serbest egemenliğinin olması insani bir krizi tetikleyebilirdi. Türkiye, kendisi için tehdit teşkil eden Kürtler ile etmeyenler arasında kesin bir çizgi çekme konusunda isteksiz, Suriye’nin kuzeyinde toptan katliama girmeye hazırlanıyordu. Başkan Trump, Başkan Yardımcısı Pence’i ve beni bunun kabul edilemez olduğunu göstermek için Türkiye’ye gönderdi.”
HABER MERKEZİ