Wan Barosu da Abdullah Öcalan ve diğer 3 tutuklunun avukatlarıyla görüşmesi ve hak ihlallerinin ortadan kaldırılması için Adalet Bakanlığı ve Türkiye Barolar Birliği’ne başvuruda bulundu.
Başvuruya ilişkin konuşan Baro Başkanı Sinan Özaraz, tüm tutuklularda olduğu gibi Öcalan’ın da avukat ve aile görüş haklarından yararlanması gerektiğini vurguladı. Öcalan’ın avukat ve aile görüşmelerinin sağlanmaması talebiyle barolarına kayıtlı avukatların kendilerine başvuruda bulunduğunu belirten Özaraz, “Biz baroların, avukatların müvekkilleri ile görüşürken yaşayacakları sorunlara karşı çözüm bulma görevimiz var. Van Barosu olarak 6 Aralık 2022’de karar alarak, avukatların müvekkilleri ile görüştürülmeme hususunun, avukatlık faaliyetinin yürütülemez bir hale getirdiği gerekçesi ile TBB ve Adalet Bakanlığı’na başvurduk. TBB de bizimle birlikte Diyarbakır ve Şırnak barolarının başvurularını gündemi alarak, Adalet Bakanlığı’na bir başvuru yaptı” diye belirtti.
‘Görüşme rahatlamaya vesile olacak’
ÖHD Riha Şubesi üyesi Avukat Serdar Tüm de İmralı işkencesine karşı bütün demokratik kamuoyunun ses çıkarması gerektiğine vurgu yaptı. Abdullah Öcalan’ın sıradan bir tutuklu olmadığına dikkat çeken Tüm, “Sayın Öcalan’la görüşlerin başlaması Türkiye’deki bu kaotik ortamı biraz rahatlatacaktır. Özgürlükçü politikalardan vazgeçilip ‘güvenlikçi’ politikalara geçilmiştir. O ‘güvenlikçi’ politikalardan vazgeçilip tekrar özgürlükçü politikalara geçilebilir. Türkiye’deki temel hak ve özgürlüklerin önü açılmış olur. Öcalan ile görüşmek Türkiye’nin siyasal atmosferinde bir rahatlamaya vesile olacaktır. Öcalan sıradan bir hükümlü olmadığı gibi, hükümlüler kadar hak ve özgürlükleri vardır. Bu hak ve özgürlüklerin yerine getirilmesini talep ediyoruz” çağrısında bulundu.
Atina Üniversitesi’nde eylemTevgera Ciwanên Şoreşger (TCŞ) ve Jinên Ciwanên Tekoşer (TekoJIN) üyeleri Abdullah Öcalan üzerinde devam ettirilen ağırlaştırılmış sistematik tecride dikkat çekmek için Yunanistan’ın başkentinde bulunan Atina Üniversitesi’nde eylem gerçekleştirdi. Gençler okudukları İngilizce bildirilerle Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit politikalarının Kurdistan’a yönelik saldırılarından bağımsız olmadığı vurgusu yaptı. Buna karşı mücadeleyi büyütme ve Öcalan’ı sahiplenme çağrısı yapan gençler, daha sonra eylemlerini üniversitenin yemekhane bölümünde Abdullah Öcalan’ın posterlerini açarak devam ettirdi.
Uluslararası kurumlara mektup
“Suriye Önder Abdullah Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi” CPT’ye, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Turk’e, Avrupa Meclisi Genel Sekreteri Maria Bejenovic Boric ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’e tecride karşı mektup gönderdi. İnisiyatifin mektubun bir kopyasını da Asrın Hukuk Bürosu’na gönderdi. İnisiyatif avukatların düzeltildikleri metni aldıktan sonra tüm taraflara ve kişilere gönderecek.‘Tecrit bütün toplum üzerinde sürüyor’
Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinin, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmesi için başlattıkları Adalet Nöbeti, 24’üncü gününde devam etti. Adalet Nöbeti’nde konuşan HDP İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz Kaya, Abdullah Öcalan ve iki arkadaşının yıllardır aileleri ve avukatlarıyla görüştürülmediğini belirterek, sözlerine başladı. Kişilere göre Anayasa ve insan hakları uygulandığını dile getiren Kaya, “Bugün bütün hapishanelerde uygulanan anlayışı biliyoruz ama bütün hükümlülerin aileleri ve avukatlarıyla telefonla görüştüğü bir dönemde bugün İmralı’da aynı şeyleri yaşamıyoruz. Yani İmralı’da Sayın Öcalan şahsında ağır ve mutlak bir tecrit yaşanıyor. Bu mutlak tecride karşı tüm toplum olarak ses çıkarmamız gerekiyor. Mutlak tecrit tek başına İmralı’da değil bütün toplum üzerinde sürüyor” diye konuştu.
Kaynak: MA