Sebahat Tuncel, Türkiye’nin krizden çıkma yolunun Demokratik Cumhuriyet’ten geçtiğini söyleyerek ‘Türkiye’nin nasıl bir yöne gideceğini de Emek ve Özgürlük Cephesi belirleyecek’ dedi
Tutuklu siyasetçi Sebahat Tuncel, güncel gelişmelere dair PİR Haber Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu. Tuncel, Alevi toplumunun cemevleri etrafında örgütlenmesinin devleti korkuttuğunu ifade etti. Tuncel, seçim atmosferine ilişkin ise 6’lı masanın Kürt, Alevi, kadın, emek sorunu gibi alanlara ilişkin politikalarının muğlak olduğunu söyledi.
Devlet Alevi toplumunu tanımalı
AKP-MHP, Aleviler üzerinde yeni bir asimilasyon politikasını devreye koyduğunu söyleyen Tuncel, bunu yaparken de sözde, Alevilerin hak ve özgürlük talebine cevap veriyormuş gibi davrandığını söyledi. Alevilerin kendi inanışlarını geleceğe taşımada önlerinde büyük engeller olduğunu söyleyen Tuncel, “Devlet, Alevilere yönelik geliştirdiği katliam, asimilasyon, baskı politikaları ile yüzleşmeden, Alevi inancını tanımadan, sadece bazı ekonomik talepleri karşılayarak Alevi toplumunun özgürlük, eşitlik, demokrasi talebini karşılamış olmuyor. Alevilere eşit yurttaş olma, Alevi inancını ve kültürünü özgürce yaşama, dergah ve cemevlerinin yasal statüye kavuşması için yıllardır mücadele eden kurumların, Alevi örgütlerinin taleplerini kadükleştiriyor” dedi.
Kurultay büyük umut olmuştur
AKP-MHP iktidarının Alevi açılımının sadece seçim yatırımı olarak görülmemesi gerektiğinin altını çizen Tuncel, son yıllarda Alevi toplumunun gelişen örgütlülük gücünün yarattığı korku olduğunu söyledi. İktidarın Aleviler üzerinden geliştirmek istediği, yani asimilasyon politikasına karşı Alevi Kurumu ve kişilerin İstanbul’da Büyük Alevi Kurultayının toplanmış olmasını oldukça önemli olduğuna vurgu yapan Tuncel, “Bu kurultayın bir diğer önemi de ilk kez 7 Alevi çatı örgütünün bir arada olması ve ortak bir deklarasyona imza atmalarıdır. Bu hem kurultayın büyük bir moral ve coşkuyla geçmesine hem de Alevi toplumunda büyük bir coşku ve heyecana yol açmıştır” dedi.
Alevi örgütlerine büyük görev düşüyor
Mevcut Alevi örgütlerinin önemli bir mücadele deneyiminin oluştuğunu düşündüğünü söyleyen Tuncel, “Bu kritik dönemeçte Alevi örgütlerine büyük bir görev düşmektedir. Özellikle seçim sürecinde Alevilerin tutumu belirleyici olacaktır. İstanbul’da toplanan ve 7 Alevi çatı örgütünü birleştiren kurultayın süreklileştirilmesi halklarımızın, kadınların, gençlerin özgür geleceği için mücadeleyi yükseltmesi tarihsel bir sorumluluk olarak önlerinde durmaktadır diye konuştu.
AKP hem Kürt hem de Alevi karşıtıdır
Seçimde Kürtler kadar Alevilerin de belirleyici bir rol oynayacağını belirten Tuncel, 2023 seçimleri Türkiye’nin geleceği açısından kritik bir öneme sahip. AKP-MHP iktidarı 2. cumhuriyetin kurumsallaşması ve anayasal güvenceye kavuşması için her türlü yol ve yöntemi devreye koyacağı gerçeği herkes tarafından bilinmektedir. Tekçi, otoriter, milliyetçi, cinsiyetçi ‘tek adam rejimi’ olarak adlandırılan ucube sistemin kurumsallaşması tüm Türkiye halkları açısından ciddi bir tehlikedir. AKP sadece Kürt karşıtı değil aynı zamanda Alevi karşıtıdır, kadın karşıtıdır, emek karşıtıdır” dedi.
Seçimler önemli bir aşamadır
HDP’nin kapatılması, demokratik siyaset alanının ortadan kaldırılması için her türlü hukuksuzluğun devreye koyulduğunu söyleyen Tuncel, “Toplumun neredeyse yarısı iktidara göre terörist ilan edilmiştir. Anayasa, parlamento askıya alınmış, OHAL uygulamaları süreklileştirilmiştir. Bu toplumda büyük bir umutsuzluğa neden olmuş durumda. Bu durumu değiştirmek için seçimler önemli bir aşamadır. Tabii ki mafya düzenine dönüştürülen, her türlü hukuksuzluğun bizzat iktidar tarafından yapıldığı bir sistemi değiştirmek bir tercihten ziyade zorunluluk olarak önümüzde durmaktadır” diye konuştu.
Mesele Türkiye’deki rejim krizinin nasıl çözülecek
Mesele sadece Cumhurbaşkanlığı koltuğuna kimin oturacağı mesleesi olmadığına vurgu yapan Tuncel, “Mesele Türkiye’deki rejim krizinin nasıl çözüleceğidir. Mevcut iktidarın nasıl bir Türkiye yaratmaya çalıştığını 20 yıllık iktidar deneyiminden biliyoruz. Millet ittifakı veya bilinen adıyla 6’lı masanın da Türkiye’de yaşanan temel meselelere, yani Kürt sorunu, Alevi sorunu, kadın sorunu, emek sorunu gibi alanlara ilişkin politikaları ise muğlak. Kayyım politikalarına karşı HDP’nin kapatılmasına, Kürt kurumlarına, Kürt siyasetçilere yönelik hukuksuzluklara karşı ciddi itiraz üretmeyen, sorunu görmezden gelen yaklaşımları toplumda yeterince umut yaratmamalarına neden oluyor” dedi
Türkiye’nin bu krizden çıkma yolu Demokratik Cumhuriyet
Emek ve Özgürlük İttifakı’nın geliştirmeye çalıştığı demokratik siyaset, 3. çizgi çok daha anlam kazandığının altını çizen Tuncel son olarak şunları söyledi, “Türkiye’nin bu krizden çıkma yolu Demokratik Cumhuriyet’in inşasıdır. Türkiye’nin çok kimlikli, çok kültürlü, çok inançlı yapısını esas alacak, çoğulcu, demokratik, özgürlükçü, eşit yurttaşlığı, demokratik, laikliği esas alan, demokratik cumhuriyetin kuruluşunda Alevilerin de yer almasının önemli olduğunu düşünüyorum. Alevilerin siyasi parti tercihleri de çeşitlidir doğal olarak. Ama eşitlikten, özgürlükten, barıştan ve demokrasiden yana olan Alevilerin Emek ve Özgürlük Cephesinde veya onunla dayanışma içinde olması Türkiye’nin geleceği açısından önemli diye düşünüyorum. Türkiye’nin nasıl bir yöne gideceğini de Emek ve Özgürlük Cephesi belirleyecektir. Şimdi değişim ve özgürlük zamanı diyor herkese selam ve sevgilerimi sunuyorum.”
Kaynak: PİRHA