Ekonomist ve siyasetçi Nesrin Nas iktidardan kurtulmak isteniyorsa muhalefetin Emek ve Özgürlük İttifakı ile bir araya gelerek seçmenlerle bir güven ilişkisi kurması gerektiğini söyledi
AKP iktidarı hızla seçimlere hazırlanırken seçim tarihi de AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasıyla ortaya çıktı. Erdoğan dün yaptığı konuşmada 14 Mayıs’ı işaret ederken Türkiye seçimlere HDP’nin hazine yardımına konulan bloke kararı, siyasi cinayetler, yasaklar ve vekillere yönelik tehditlere gidiyor.
MA’dan Esra Solin Dal’a konuşan ekonomist, siyasetçi ve akademisyen Nesrin Nas ‘muhalefet iktidarı göndermek istiyorsa Emek ve Özgürlük İttifakı ile bağ kurması gerekiyor’ dedi
İktidar seçim kazanmak için para harcıyor
Hali hazırda 565 milyar TL bütçe açığı olan Türkiye’nin dünyanın en yüksek dolar faizi ödeyerek borçlandığına dikkat çeken Nas, iç ve dış borcun 16 buçuk trilyon olduğunu hatırlattı. Nas, “Bu rakamları mevcut iktidar seçimi kazanmak için harcıyor. Bu yeter mi seçim kazandırmaya? İktidar da yetmeyeceğini düşünüyor olmalı ki seçime dönük hamleler yapıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanına getirilen siyaset yasağı ve tıpkı daha önce Kürt illerinde olduğu gibi kayyım atama tehdidinde bulunarak, bir şekilde siyaset alanını dizayn etmeye çalışıyor” diye belirtti.
Mümkün değil
Ekonomi Bakanı Nureddin Nebati’nin “Türkiye ekonomi modelimiz çok iyi oldu ihracatımız artacak”, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “İhracat rekoru kırdık” sözlerini hatırlatan Nas, “Kırdığımız bir rekor var o doğru, Cumhuriyet tarihinin en büyük dış ticaret açığını verdik. 110 milyon dolar dış ticaret açığı verdik. İhracatta da rekor üzerine rekor kırdık. Her ay bir önceki ayın rekorunu tazeliyoruz. Onlar için bilançonun bir tarafı var öbür tarafı yok. Rakamlara takla attırarak ekonomiyi düzeltmek, ekonomiyi iyileştirmek mümkün değil” ifadelerini kullandı.
Mıntıka temizliği yapılıyor
Yeni yılın ilk aylarında ortaya çıkan tabloya ilişkin öngörüde bulunan Nas, son derece çalkantılı ve belirsizliğin oluşacağı bir döneme girileceğini söyledi. Derinleşen ekonomik kriz karşısında iktidarın, muhalefeti sıkıştırıp kendi içerisindeki çatlaklara karşı sürekli siyasi oyunlar oynadığını belirten Nas, “İktidar bir nevi mıntıka temizliği yapıyor” dedi.
Kayyumlar atanabilir
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) hazine yardımının dondurulması ve kapatılma davasına değinen Nas, “İktidar, verdiği siyaset yasaklarla ya da insanların cebine para koyarak artık seçimi kazanamayacağını biliyor. Hata önümüzdeki süreçte İstanbul Belediyesi’ne kayyım atayabilir ve ardından kayyım atamalar başka belediyelere de olabilir. Yine HDP’nin kapatılması siyasi yasakla beraber gelecek.” dedi
Muhalefete çağrı
Muhalefetin böylesi bir siyasi ortamda hızlanarak aralarındaki anlaşmazlıkları biran önce çözmesi gerektiğinin altını çizen Nas, muhalefetin Emek ve Özgürlük İttifakı ile bir araya gelerek seçmenlerle bir güven ilişkisi kurması gerektiğine dikkat çekti. İttifak güçleri arasında kurulacak güven bağının seçim açısından son derece kritik bir öneme sahip olduğuna vurgu yapan Nas, şöyle devam etti: “Türkiye bu seçimde sadece Cumhurbaşkanını, parlamentodaki milletvekillerini seçmeyecek. Türkiye bu seçimde, medeniyetin bir parçası mı olacak? Yoksa medeni olmayan ülkeler sınıfına mı yerleşecek. Bunun kararını verecek. Bu seçimleri muhalefet kaybederse, tekrar ayağa kaldırmak çokta kolay olmayacak. İktidar bu seçimlere, demokratik bir yarış olarak bakmıyor, bu seçime bir savaş gibi bakıyor. Bir savaşa hazırlanır gibi hazırlanıyor. O nedenle iktidarın yapabileceklerinin sınırı yok. Hiçbirimiz bunu öngörebilecek bir durumda değiliz.”
Ortak strateji şart
Tüm muhalefetin ortak bir stratejik akılla hareket etmesinin elzem olduğunu söyleyen Nas, bunun en iyi örneğinin 2019 seçimlerinde görüldüğünü belirtti. Bu stratejik aklın yeniden devreye girmesi gerektiğini ifade eden Nas, “Ama bu aklı devreye sokabilmeniz için karşınızdaki iktidarın size karşı yaptıklarını bertaraf etmeniz lazım. Bunları bertaraf etmek içinde güçlü bir tekniğe ihtiyacınız var. Bu teknik yasa ve yargı değil çünkü her birinin işgal edilmiş olduğunu görüyoruz. Bu teknik halkın gücüdür. Bu teknik gücün ise, toplumsal muhalefeti yanına almadan, halkın demokrasi talepleri arkasında birleşmeden ve sokağı kullanmadan kazanılması mümkün değil. Bu belirsizliği ortadan kaldıracak güç, stratejik akla dönüştürecek belirli ve iyi organize olmuş dayanışmayla ön görülebilir” dedi