Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik saldırılarında ‘kayıp’ veya ‘gizlenen asker ölümleri’ ile ilgili HPG’den birçok açıklama yapılırken bu açıklamaları doğrular nitelikte bir açıklamayı da asker aileleri yaptı. İktidar ise sessizliğini koruyor
Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’nin Zap, Avaşîn ve Metîna bölgelerine yönelik saldırılarında hayatını kaybeden askerler ile ilgili HPG’nin ‘Türkiye asker kayıplarını gizliyor’ açıklamalarını doğrular nitelikte bir açıklama da Tüm Şehit Sayılmayan Şehit Aileleri Derneği’nden geldi.
Türkiye’nin operasyonlarda yaşamını yitiren askerlerin sayısını gizlediği ve bazı yaşamını yitiren askerlerin cenazelerinin de HPG’nin elinde olduğuna dair haberler ile ilgili TSK veya iktidar kanadından ise bugüne kadar herhangi bir açıklama gelmedi.
En son ANF’de yer alan HPG açıklamasına göre, operasyonlarda yer alan asker Mustafa Bazna’nın cenazesinin ellerinde olduğu belirtilmişti. Açıklamada ‘asker kayıplarının gizlendiği’ de vurgulanmıştı.
Bazna’nın ailesi, bir süre önce çocuklarından haber alamadıklarını belirtmiş ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’na durumu bildirmişti.
Konuya ilişkin Mezopotamya Ajansı’na (MA) bilgi veren Bazna’nın akrabaları, valiliğin Bazna’nın sistemde “kayıp şehit” olarak geçtiğini söylediğini aktarmıştı.
Türkiye Değişim Partisi (TDP) Genel Başkanı Mustafa Sarıgül de Piyade Uzman Çavuş Mustafa Bazna’nın ailesini ziyaret etmiş ve sonrasında TDP İl Binasında yaptığı açıklamada “Milli Savunma Bakanlığı konuyla ilgili mutlaka bir açıklama yapmalıdır” demişti.
HPG, Temmuz 2022’de yaptığı bir başka açıklamada ise Naci Kaygısız isimli askerin cenazesinin elinde olduğunu ve ailenin talep etmesi halinde cenazeyi teslim edebileceğini açıklamıştı.
Aileler sonunda isyan etti
Tüm Şehit Sayılmayan Şehit Aileleri Derneği ise 14 Ocak’ta bu açıklamaları doğrular nitelikte bir açıklama yaptı. Dernek basın açıklaması ile yaşamını yitiren askerlerin ‘sessiz sedasız defnedildiğini’ veya ölümleri ile ilgili ‘intihar’ denildiğini belirterek bu ölümleri ‘şüpheli’ bulduğunu vurguladı.
ANKA’da yer alan habere göre Dernek, asker aileleri ile birlikte yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Bizler evlatlarını askerde şüpheli şekilde kaybeden aileleriz. Bu kaybettiğimiz evlatlarımız sessiz, sedasız bir şekilde defnedildi. İsimleri de intihar etti oldu. Bizim evlatlarımızın ne şekilde vefat ettiğinden şüphe duyuyoruz. Ne şekilde kaybettiğimizi bilmiyoruz…”
‘Ölümlerden şüphe duyuyoruz’
Basın açıklamasını okuyan Dernek Başkanı Havva Gölbez ile Başkan Yardımcısı Nuray Vural, şu çağrıyı da yaptı:
“Buradan sesleniyoruz, Cumhurbaşkanımıza, İçişleri Bakanlığı’na, Genelkurmay Başkanlığı’na, Adalet Bakanlığı’na askerde bir şekilde kaybettiğimiz evlatlarımız için mücadele ediyoruz… Sessiz sedasız gömülüp giden evlatlarımız oluyor. En son 2012’de resmiyete, kayıt altına alınmış 2 bin 300 tane vatan evlatlarının TSK’nın ve Emniyet’te hayatını kaybettiği belirlenmiştir. 2012’den sonra sayılmadığı için net rakam bilinmiyor. Kendi çabalarımızla ulaştığımız ve öğrendiğimiz rakamlar bizi dehşete düşürüyor. Hastalıktan, kazadan, kaza kurşunundan kaybettiğimiz Mehmetçiklerimiz intihar etti diye lanse ediliyor. Bizim kanaatlerimiz ve şehitlik için açılan davalar sonrası ‘intihar etti’ denen askerlerin, öldürüldüğü gerçeğiyle yüzleşince bizlerin şüpheleri yersiz olmadığı ortaya çıkıyor. Buna örnek olarak 4 yıl önce Bursa Gemlik’te komutanı tarafından kafasının miğferle vurularak hayatını kaybeden er Gökhan Kılıç’ı gösterebilirim. Cinayeti işleyen komutan FETÖ’den tutuklandı. Eğer terhis olan erlerden birisi gerçekleri anlatmasaydı bugün beyin kanaması olarak kayıtlara geçecekti. Yine bir örnek olarak vermek gerekirse er Nihat Özcan tezkeresine bir gün kala ailesine, ‘firar etti, sınır kapısında Suriyeli askerler tarafından vuruldu’ dendi. Sınıra öldürülüp atıldığı verilen hukuki mücadele sonucu tam 28 yıl sonra ortaya çıkarıldı… Bizlere gerçeklerin söylenmesini istiyoruz… Bu derneğin başkanı ve evladını şüpheli şekilde kaybeden bir anne olarak soruyorum, sesimizi duyan var mı? Bizler evlatlarımızın ellerine kınalar yakarak, sapasağlam teslim ettiysek Türk Silahlık Kuvvetleri’nin (TSK) sorumluluğu altındadır. Biz bugün sizin karşınıza geçtik, acılı anneleriz, bizleri duyurun.”
Öte yandan yine HPG’nin açıkladığı ve ANF’nin 7 Kasım 2022’de görüntülerini yayınladığı bir başka habere göre bazı askerlerin cenazeleri yakıldı.
11 Eylül 2022’de Zap’ta çekildiği belirtilen görüntülere dair yayınlanan haberde, operasyonda yaşamını yitiren askerlerin cenazelerinin HPG’nin eline geçmemesi amacıyla yakıldığı belirtildi.
HABER MERKEZİ