Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye topraklarını saldırıları ve Moskova’da yapılan görüşmeyi değerlendiren gazeteci Stêrk Gulo, ‘Çareyi, çözümü halklar, bu topraklardaki görüşmelerde arıyor’ dedi
Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye saldırıları devam ediyor. AKP-MHP iktidarı, amacına ulaşmak için Şam yönetimi ile 2011’de kestiği ilişkilerini yeniden kurmak için girişimlerde bulunuyor. Bu amaçla 28 Aralık 2022’de Moskova’da Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Suriye Savunma Bakanı Ali Mahmud Abbas bir görüşme gerçekleştirdi. Seçim öncesi AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Beşar Esad’ın da görüşmesi bekleniyor.
Halklar Özerk yönetimde kalmak istiyor
Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Müjdat Can’a değerlendiren gazeteci Stêrk Gulo, saldırıların hegemon güçlerin bölgenin parçalanmasında ittifak oluşturmak istediği bir dönemde yapıldığını ifade etti. Türkiye’nin saldırılarda halkın yaşam alanlarını hedef aldığını ifade eden Gulo, halkın saldırılara karşı güçlü bir duruş sergilediğini ifade etti. Gulo, “Bölge bugün birlikte güçlü bir duruş gösterdi. Bu sadece Türklere büyük bir mesaj değildi. Aynı zaman da bölgede bulunan diğer güçlere de mesajdı. Halklar özerk bir yönetimde yaşamak istiyor” şeklinde konuştu.
Kobanê kendini kalka yaptı
Til Rifat, Kobanê, Minbic’in hedef alındığını, saldırılarda bölgede çıkarları olan güçlerin ortak olduğunu belirten Gulo, “Efrîn işgal edildiğinde Rusya dile getirdi. ‘Türkiye’nin bana verdiği 3 tane Efrîn eder’ dedi. Türkiye’ye NATO’da destek veriyor. Erdoğan Kobanê, Minbîc ve Tıl Rıfat’a saldıracağını söylediği zaman Suriye’nin ekonomi can damarını eline almak istiyor. Diğer bir amaç ise Özerk Yönetim’i hedef alarak yok etmek istiyor. Kobanê dünyada direnişiyle tanınan bir kenttir. DAİŞ’e karşı zaferin sembolü olarak dünyada tanındı. Herkes Kobanê’nin rolünün insanlığın özgürleşmesindeki önemini iyi biliyor. Kobanê eğer düşseydi, Amerika, Rusya ve bütün Avrupa DAİŞ’in büyük saldırılarının hedefi olacaktı. Kobanê kendini dünyaya kalkan yaptı. Koalisyon güçlerinin bu durumdan rahatsız olduğunu görüyoruz. Fakat buna karşı da ciddi bir tepki gösterilmemiştir. Buna karşı ciddi tepki gösterilseydi, Türkiye bu kadar açık tehdit edemezdi. Bu kadar açık şekilde Suriye’deki sivil halka saldıramazdı” diye konuştu.
Rusya görüşmeyi istiyor
19 Kasım’daki saldırılarda Dışişleri Bakanı Faysal Miqdat’ın “Suriye’ye karşı saldırı olursa direneceğiz” dediğini, Beşar Esad’ın ise halk direnişinden bahsettiğini hatırlatan Gulo, Baas Rejimi ile Türkiye arasındaki görüşmelere dair şunları söyledi: “Moskova’daki görüşmede Rusya, Suriye’yi Türkiye ile görüşmeye zorluyor. Fakat Suriye kendi sorununu içeride çözebilir. ABD, Rusya ve koalisyon güçleri de kendi çıkarlarına göre hareket ediyor. Moskova görüşmesi de bu hesaplamalar üzerinedir. Bu görüşmenin göç için yapıldığı dile getiriliyor. Erdoğan bu göçmenleri koz olarak çok gündeme getiriyor. Ama biliyoruz ki bunlar sadece göçmenler değil, eğittikleri çetelerdir.”
Çözüm Suriye topraklarında
Suriye ile Türkiye görüşmesine büyük tepkilerin yağdığını ifade eden Gulo, “Halk Suriye topraklarında çözüm arıyor. Kuzey ve Doğu Suriye iradesi tanınmadığı müddetçe çözüm olmaz. Türkiye’nin işgal üzerine tarihini biliyor. Arap halkı da halen Osmanlı’nın işgalini unutmuş değil. Bu nedenle de Adana Mutabakatı ve Misak-ı Milli projesinde olduğu gibi, Süryani, Kürt, Arap ve Ermeni halkları bunlardan rahatsız. Çareyi, çözümü halklar, bu topraklardaki görüşmelerde arıyor. Suriye halkları onaylamadıkça bu görüşmeler amacına ulaşmayacaktır” diye konuştu.
RIHA