Kobanê eylemlerine finans sağladıkları iddiasıyla 89 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşmasında söz alan avukatlar, müvekkilleri hakkında aynı iddialarla açılan dosyalardan beraat ettiklerini belirtti
IŞİD’in Kobanê’ye yönelik saldırıları karşısında 6-8 Ekim 2014’te gerçekleşen protesto eylemlerini “finanse etmek” iddiasıyla 19’u tutuklu 89 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması, Sincan Cezaevi Kampüsü Duruşma Salonu’nda başladı.
Ankara 18’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından “örgüt propagandası”, “örgüt kurma” ve “örgüt yönetme” iddiasıyla açılan davanın duruşmasına, 60 avukat müdahil oldu. Duruşmayı, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Züleyha Gülüm, Kemal Peköz, Oya Ersoy, Mehmet Rüştü Tiryaki, Mahmut Celadet Gaydalı, Hasan Özgüneş ve Hüseyin Kaçmaz ile çok sayıda siyasetçi izledi.
Ankara Ağır Ceza Mahkemesi yetkisiz
Duruşma salonunda jandarma ve polis yoğunluğuna tepki gösteren dava avukatlarından avukat Kenan Maçoğlu, salonun savunma için uygun olmadığını belirterek, davanın Kobanê Davası’nın görüldüğü salonda görülmesi gerektiğini söyledi.
Davanın ilk duruşması olmasına rağmen iddianameyi okumayan mahkeme heyeti, yargılanan siyasetçilerin savunma yapmasını istedi. Mahkemenin bu tutumuna itiraz eden avukat Vedat Güleç, önce iddianamenin okunması gerektiğini söyledi.
Suçlama konusunun “örgüt üyeliği” olması nedeniyle müvekkillerinin gözaltına alındığı kentlerde bulunan mahkemelerin yetkili olduğuna dikkat çeken avukatlar, Ankara 18’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin yetkisiz olduğunu söyledi. Avukatlar, iddianame okunmadan ve savunmalara geçmeden itirazları hakkında ara karar kurulmasını talep etti.
Aynı davalardan daha önce beraat verilmiş
Tutuksuz yargılanan Osman Kaya’nın avukatı, müvekkili hakkında Diyarbakır 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde derdest dosyasının olduğunu aktardı. Aynı suç isnadıyla Ankara’da açılan söz konusu davaya itiraz eden avukat, yetkisizlik konusunda ise şunları belirtti: “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bir yetki sınırı olmalı ama görüyoruz ki yetkinin bir sınırı yok. 89 sanıktan hiç Ankara’yı görmemiş olanlar var. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı dilediğini Ankara’ya getiriyor” diye belirtti.
Tutuklu yargılanan Ayşe Kaçar’ın avukatı, müvekkilinin Amed’te aynı iddialardan yargılandığını ve beraat ettiğini belirterek, davanın reddini talep etti.
Tutuklu yargılanan Hüseyin Daş’ın avukatı Sipan Cizreli de müvekkilinin daha önce Diyarbakır 9 ve 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığını ve beraat ettiğini kaydederek, “Bu dosyayı incelediğimizde isnat edilen suçların tarihleri dahi aynı. Bu nedenle burada açılan davanın reddini talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Tutuklu yargılanan Zana Döner’in avukatı İlyas Tekin, Döner’in Diyarbakır 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde aynı delillerle açılan davada ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiğini söyledi. Tekin de yetki konusunda itirazda bulundu.
Davanın reddi talebi
Avukatlar, hakkında yakalama kararı bulunan Kıyasettin Kurt’un daha önce aynı iddialarla yargılandığı davadan beraat ettiğini, tutuklu yargılanan Mustafa Demir’in aynı suçlarla açılan soruşturmada takipsizlik kararı verildiğini, tutuklu yargılanan Nizamettin Onar’ın aynı iddialarla Amed’te yargılandığı davadan beraat ettiğini, tutuksuz yargılanan Mehmet Fazıl Türk’ün aynı suçlamalarla yargılandığını ve beraat ettiğini, tutuksuz yargılanan Metin Kılavuz hakkında aynı suçlamalarla açılan 2 ayrı dosyada kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, hakkında yakalama kararı bulunan Selçuk Tezgel’in Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığını ve beraat ettiğini, tutuksuz yargılanan Hüseyin Yılmaz’ın aynı iddialarla açılan ve kesinleşmiş davasının bulunduğunu belirterek mükerrer dosyalar olduğundan davanın reddini talep etti.
Diyarbakır’daki davayı beğenmediniz mi?
Tutuklu yargılanan Erdal Avcı’nın avukatı Arzu Kurt, yetki konusunda itirazda bulundu. Kurt, “Soruşturmanın Ankara’da açılmış olması objektif olmadığını gösteriyor. Avcı, İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘örgüt üyeliği’ suçlamasıyla derdest olarak yargılanmaktadır. Aynı iddia ve delillerle burada yargılanıyor, buna itirazımız var” diye konuştu.
Tutuksuz yargılanan Burhanettin Büdüş’ün avukatı Rojin Büdüş de, yetki itirazında bulunarak, müvekkilinin Ankara’da herhangi bir eyleminin bulunmadığını, İstanbul’da gözaltına alındığını ifade ederek, İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde aynı delil ve suç isnadı yapılan eylemlerle açılan bir davasının olduğunu kaydetti. Büdüş, derdestlik ve yetki itirazında bulundu. Avukatlar, tutuksuz yargılanan Şefik Özbey’in Adana’da, aynı suçlamalarla açılan derdest dosyasının olduğunu dile getirdi.
Hakkında yakalama kararı bulunan Halis Bilen’in avukatı söz alarak, “Zaten aynı iddialarla Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor. Diyarbakır’daki yargılamayı beğenmediniz de mi Ankara’da yargılıyorsunuz” dedi.
Tutuklu yargılanan Mehmet Salih Zümrüt’ün avukatı, müvekkilinin açık kalp ameliyatı geçirdiğini aktararak, şöyle devam etti: “Raporları dosyada mevcut. Ameliyat sonrası kovid oldu. Bürokratik işlemlerden dolayı tutuklandı. Şu an zor koşullarda. Tutuklulukta geçen sürenin ve kaçma şüphesinin olmadığının göz önünde bulundurularak, tutuksuz yargılanmasını talep ediyorum.”
Mahkeme heyeti, avukatların itirazlarını değerlendirmek üzere duruşmaya ara verdi.
Ne olmuştu?
Ankara merkezli yürütülen ve 91 kişi hakkında gözaltı kararı verilen soruşturma dosyası kapsamında 12 Nisan 2022’de İstanbul, İzmir, Mersin, Adana, Êlih ve Amed’ten HDP üyesi, eski belediye eşbaşkanı, eski belediye başkan yardımcıları, belediye meclis üyeleri, HDP Parti Meclisi (PM) üyelerinin de aralarında bulunduğu 48 kişi evlerine yapılan baskınlarla gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan 18’i, 22 Nisan’da tutuklandı. Serbest bırakılanlara ilişkin savcılığın yaptığı itirazlar üzerine birçok kişi tekrar tutuklandı. Geçen 9 aylık süreçte yapılan tutukluluk değerlendirmelerinde 13 kişi tahliye edildi, dosyada 18 tutuklu kaldı.
Haklarında soruşturma açılan 91 kişi arasında yer alan HDP eski PM Üyesi Pervin Oduncu ve HDP eski Saymanı Zeki Çelik hakkında, “soruşturmanın ayrı yürütülmesi gerektiği” gerekçesiyle tefrik kararı verildi ve 89 kişi hakkında iddianame düzenlendi. İddianame, 18’inci Ağır Ceza Mahkemesince, “Hakkında iddianame düzenlenen şüpheliler arasında derdest dosyaları bulunan şüpheliler bulunduğu, savcılıkça bu durumda şüpheliler hakkında soruşturma veya kovuşturma dosyalarının bulunduğu ilgili yerlere delil olarak değerlendirme veya ek iddianame ile dava açılmak yoluyla birleştirilmesinin sağlanmasının gerektiği(…)” gerekçesiyle 6 Ekim 2022’de iade edilse de üst mahkemece iade kararının kaldırılmasına karar verilmesi üzerine söz konusu dosya Ankara 18’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
Kaynak: MA