Yıl dönümü bir sembol, çoğu zaman da fazla bir anlam ifade etmiyor. Ancak 2023 için aynı şeyi söylemek zor. Gerçekten biriken hesaplar var; onların bir listesini yapmak neredeyse imkansız. Son on yıldır o kadar çok sorun birikti ki, ancak önemlilerinden söz etmek mümkün.
Saray Gezi isyanının ve bir türlü düşmeyen Kobani’nin hesaplarını bu yıla biriktirmiş görünüyor. Geziciler ağır cezalar aldılar. Kürt illerinde “çöktürme” operasyonlarına ve onlarca belediyeye kayyum atanmasına rağmen yükselen dalga bir türlü durdurulamıyor.
Saray bir yandan İstanbul belediyesine kayyum atamaya hazırlanırken; öte yandan HDP’nin kapatılmasına kadar varacak bir süreci işletiyor.
Cumhur ittifakının tercih ettiği seçim stratejisi yüksek gerilime dayalı. Bu doğal olarak seçimlerin normal koşullarda olup olmayacağı tartışmasını sürekli canlı tutuyor. Gerilimle umutsuzluk ve yılgınlık yaratma hedefine doğru Saray yürüyüşüne kararlı bir şekilde devam ediyor. Ancak bütün yıldırma çabalarına rağmen Saray henüz bir sonuç alamadığını gördüğü için yeni çılgınlıkların hesabı içinde…
Emevi camiinde bir türlü namaza duramayanlar son günlerde Şam’la uzlaşmanın yollarını arıyorlar. Sızan bilgilere göre bu uzlaşma çabalarının “hayra alamet” bir yanı yok. Epeydir gündemde olan Rojava bölgesine kara harekatı Moskova’daki görüşmelerde önemli pazarlık konularından birisi olmuş.
Yılın son günlerinde iki önemli gelişme yaşandı. Bafil Talabani’nin Amerikalı komutanla Rojava’yı ziyareti dikkatleri üzerine çeken bir olay oldu. Hemen ardından Hulusi Akar ve Hakan Fidan’ın Moskova ziyareti çoktandır konuşulan Esad ve Erdoğan buluşmasının hazırlığı olarak değerlendiriliyor.
Son iki gelişme birbirine zıt etkiler uyandırdı. Amerikalı komutan ve Bafil Talabani’nin Rojava ziyareti Ankara’nın hazırlandığı kara harekatına karşı bir uyarı olarak yorumlanıyor. Ancak Hulusi Akar’lı ekibin gerçekleştirdiği Moskova ziyareti ise harekat pazarlığı olarak değerlendiriliyor. Ziyaret biter bitmez Voice of America üzerinden Washington Ankara’ya yeni bir uyarı daha yaptı. Bilindiği gibi harekata karşı olduğunu Washington birkaç kez açıklamıştı. Henüz ışık kırmızıda duruyor.
Siyasal dengelerde HDP’nin önemini artık kavramayan kimse kalmadı. Ancak sorun bunun ötesinde. Saray “6’lı masa” ile HDP’nin doğrudan ya da dolaylı paralel davranış olasılığını ortadan kaldırmanın yollarını arıyor. HDP’nin kapatılmasının Saray lehine bir sonuç yaratma olasılığı çok zayıftır. Ancak Saray en imkansız görünen şeyleri bile yapabilir. Önünde kolay gidilecek bir yol kalmadı, eski siyasal araçlar artık aynı sonuçları yaratmıyor.
Bu yolda sonuç almak için elinde kara harekatından başka etkili bir yol kalmamış görünüyor. Bu konuda eğer Washington’un tavrında bir değişiklik olmazsa umutlar Moskova görüşmelerine kalmış demektir. Şam, Saray’a bir şans tanır mı? Esad seçim öncesi Erdoğan’la görüşmeyi doğru bulmadığını duyurarak aslında bu yolu açmaya niyetli olmadığını açıklamış oldu. Ancak bölgedeki güç dengelerinin dili ne olacaktır? O henüz belli değil.
Bu konu yılların birikimiyle o kadar karmaşık hale geldi ki, Moskova görüşmelerinin hemen ardından İdlip, Azaz, Soran, Cereblus gibi pek çok yerleşim yerinde Ankara’ya karşı protestolar yapıldı.
Sonuç olarak, kara harekatının somut hedefi seçim kazanmak için ortam yaratmak olsa da, kendi boyutu çok daha karmaşıktır.
Hem seçim hem de seçim sonrası yıllardır biriken sorunların hesaplaşma süreci olacak. 2023 gerçekten yenilere gebedir. Önemli değişimlerin artık ertelenemez hale geldiği bu süreçte iyi gelişmeler ummak için nedenler var. Çürüyen, yozlaşan siyasal ve ekonomik yapının değişimi ancak çok sancılı yollardan geçerek gerçekleşebilir. 2023, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın bu sancılı yollardan cesaretle yürüdükçe daha da büyüyeceği bir dönem olacaktır. Bizim umudumuz, Saray’ın karabasanı…