Açıklanan resmi enflasyon rakamları son 15 yılın zirvesini yakalayarak tüketici fiyatlarında yüzde 24,52 oldu. Ama bu aslında felaketin görünen yüzü. Halkın temel ihtiyaçlarından oluşan enflasyon ise yüzde 50’yi çoktan geçti. İflaslar ve işsizlik kapıda.
Yıllardır inşaata, AVM’lere ve savaş sanayiine dayanan tatlı kârlar döneminin ağır faturasını yine yoksullar ödüyor. Eylül’de bütün ılımlı tahminleri aşan enflasyon oranı son 15 yılın zirvesini yakaladı. Tüketici fiyatları Eylül’de yüzde 6,30 arttı, yıllık enflasyon yüzde 24,52. Eylül ayında üretici fiyatları yüzde 10,88 olurken yıllık ÜFE yüzde 46 oldu.İktisatçılar bu rakamların daha da artacağını söylüyor. Eylül ayı enflasyonu belli oldu. Enflasyon, eylül ayında tüketici fiyatlarında yüzde 6,30 artarken, yıllık bazda yüzde 24,52 oldu. Fiyatlar, ana harcama grupları itibariyle ulaştırmada yüzde 9,15, çeşitli mal ve hizmetlerde yüzde 7,42, eğlence ve kültürde yüzde 6,62 ve gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 6,40 arttı. Ana harcama grupları itibariyle 2018 yılı Eylül ayında endekste düşüş gösteren tek bir grup olmadı. Üretici fiyatlarındaki yıllık yüzde 46’lık artışın ise bir saatli bomba gibi yakında patlayacağı ve tüketici fiyatlarının daha da artacağı bildiriliyor.
Toplu iflaslar geliyor
Verileri değerlendiren iktisatçı Ümit Akçay, toplu iflasların ve kitlesel işsizliğin kapıda olduğunu kaydetti. Akçay, “Yüksek enflasyon ortamında ekonomik daralma yaşanıyor. Üretici fiyatlarındaki artış, TÜFE’nin artmaya devam edeceğini gösteriyor. Ek olarak, talebin daraldığı ortamda üreticiler bu fiyat artışını tüketiciye yansıtmakta zorlanacaklar. Bu, toplu iflasların ve dolayısıyla da kitlesel işsizliğin kapıda olması anlamına gelir” derken, Uğur Gürses ise “Yüzde 40’lara vuran ara malı fiyat artışlarını üreticinin üstlenmeyeceği açıktı. Devamı gelecektir” yorumunu yaptı. Yine iktisatçı Mustafa Sönmez, verileri, “Sanayici(üretici)fiyatlarında enerjide yüzde 25 artışlar başı çekmiş. Ekim’de de aynı şeyin olacağını ve ÜFE’nin yüzde 50’nin üstüne tırmanacağını söylemek mümkün” sözleriyle yorumladı.
Halkın enflasyonu yüzde 51
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu AR-GE biriminin açıkladığı ‘Halkın Enflasyonu’ araştırması sonuçlarına göre gıda fiyatlarındaki yıllık enflasyon yüzde 50’yi geçti. Araştırmaya göre, gıda fiyatları eylül ayında yüzde 12,56 artarken ocak-eylül döneminde yüzde 41,35 arttı. Son bir yılda ise yüzde 51,75 artış gerçekleşti.
Araştırmada, en yoksul yüzde 10’luk kesimin harcadığı her 100 liranın 31 lirasını gıda için yaptığı, en zengin yüzde 10’luk kesimin 100 liralık harcaması içerisinde gıdanın aldığı payın ise 13 lirada kaldığı, dolayısıyla gıda fiyatlarında yaşanan artış ve azalışların yoksulların bütçesini zenginlere göre çok daha derinden etkilediği belirlendi.
Türkiye’deki aileler gıda için harcadıkları her 100 liranın 17,9 lirasını pirinç, ekmek, bulgur, buğday unu, makarna ve şehriye gibi ürünlere harcıyor. Diğer ülkelere göre miktar olarak çok az tüketilmesine rağmen, dünyanın belki de en yüksek fiyatlarının geçerli olması nedeniyle et ve balık için yapılan harcamalar ise gıda harcamalarının yüzde 22,4’ünü oluşturuyor. Süt, peynir, tereyağı ve diğer süt ürünleri ile yumurtanın gıda harcamaları içerisindeki payı ise yüzde 13,4’ü buluyor. Türkiye’de gıda için harcanan her 100 liranın 5,5 lirası tereyağı dışındaki yağlara,10,8 lirası meyveye, 15,1 lirası sebzeye, 6,1 lirası şeker, reçel, bal gibi gıda ürünlerine, 3,1 lirası çay ve kahveye, 3,6 lirası alkolsüz içeceklere, 2,2 lirası ise diğer gıda maddelerine ayrılıyor. Dolayısıyla, araştırma, aslında dar gelirli kesimlerin gerçek hayatı göz önüne alındığında, gerçek enflasyon rakamlarının resmi rakamlardan daha yüksek olduğunu ortaya koyuyor
EKONOMİ SERVİSİ