Cezaevinde durumu ağırlaşan hasta tutuklulardan olan Emin Gurban tedavisi devam ederken, 9 saat kelepçeli halde Ereğli Yüksek Güvenli Kapalı Cezaevi’ne sürgün edildi
İnsan Hakları Derneği (İHD) verilerine göre, en az 500’ü ağır hasta bin 600 hasta tutuklu bulunurken, iktidarın politikalarıyla cezaevlerinde uyguladığı işkence ile hasta tutukluları ölüme terk edilmiş durumda.
Birçok hastalığı bulunan ve kişisel ihtiyaçlarını karşılamayacak durumda olan tutuklulardan biri de Emin Gurban. Gurban, Kocaeli 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nden ambulansla Ereğli Yüksek Güvenli Kapalı Cezaevi’ne sevk edilerek, tek kişilik hücreye konuldu. Yaklaşık 10 yıldır Kocaeli 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulan Gurban, 1 Aralık’ta rahatsızlığından dolayı Kocaeli Seka Devlet Hastanesi Acil Servisi’ne kaldırıldı ancak ağrılara dair tespit yapılamadan tekrar cezaevine gönderildi.
Hastalıkları arttı
6 Aralık’ta ise vücudunun sağ tarafını hissetmediği gibi kusma ve birçok şikayet ile tekrar hastaneye sevk edilen Gurban, oradan da Nöroloji bölümüne sevk edildi. Tetkikler sonucu doktorlar, iki beyin damarının tıkandığı ve anjiyo olması gerektiği bilgisini verirken, 6 gün müşahede altında tutulan Gurban’ın tedavisine Kocaeli Tıp Fakültesi’nde devam edilmesi kararı verildi ve 12 Aralık’ta yeniden cezaevine geri gönderildi. Cezaevine döndükten sonra şikayetleri devam eden Gurban, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne sevk edilmeyi beklerken, 16 Aralık sabahı saat 06.00’da askeri bir ambulansla kelepçeli olarak 9 saat yolculuk yaptırılarak, Konya Ereğli Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne sevk edildi.
Ölüme terk edildi
Kısmi felçli bir şekilde Kocaeli Seka Devlet Hastanesi aciline kaldırılan Gurban’ın ailesine bu gelişmeden bir gün sonra haber verildi. Hastaneye gittiklerinde Gurban’ın sağlık durumuyla ilgili bilgileri olmayan ailesi, askerler tarafından psikolojik şiddete maruz bırakıldı. İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) konuya dair mektup yazan Gurban ailesinin dilekçesi, Adalet Bakanlığı’na ve Sağlık Bakanlığı’na gönderildi. Bunun yanı sıra tedavi yapılmadan sürgün edilmesi hakkında suç duyurusunda bulunan aile, Gurban’ın ölüme terk edildiğini söyledi.
Tekli hücrede tutuluyor
Tekli hücrede tutulan ve bir haftadır sadece yoğurt ve ekmek tükettiğini ailesine anlatan Gurban’ın, bu hafta Konya Devlet Hastanesi’ne sevkinin yapılması beklenirken, hastanenin vereceği rapor sonucu 3 kişilik odaya geçirilmesi cezaevi idaresi tarafından değerlendirilecek. Gurabn ve hasta tutukluların durumunu değerlendiren İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Nuray Çevirmen, durumlarının her geçen gün ağırlaştığını belirterek, tahliye edilmeleri gerektiğini belirtti.
AİHS uygulanırsa tahliye olurlar
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) “Umut Hakkı” kararına dair Türkiye’ye verdiği ihlal kararını hatırlatan Çevirmen, “Türkiye’de TCK kapsamında tutulan özellikle siyasi mahpusların hem hastalıklarından kaynaklı salıverilmeleri önünde pek çok engel var hem de bu ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanlardan kaynaklı olur. Çünkü TCK ile AİHM içtihatları arasında bir uyumsuzluk söz konusu. O nedenle bu uyumsuzluğun ortadan kaldırılması ve AİHS’e uygun bir hale getirilmesi gerekiyor. Eğer bu sağlanırsa, pek çok tutuklu tahliye olacaktır” dedi.
Refakatçi gerekiyor
Gurban’ın refakatçi hakkının engellendiğini dile getiren Çevirmen,“ Ağırlaştırılmış müebbet olmasından kaynaklı olarak ‘refakatçi gerekiyor’ raporunun olduğu belirtilmesine rağmen savcılık tarafından önce izin verilmedi” diye belirtti. “Gurban öz bakımını yapabilecek durumda değil” diyen Çevirmen, “Bu ağır tecrit koşulları, tutsakları sağlıklı olsalar bile aslında sağlıksız hale dönüştüren hem fiziksel hem de psikolojik olarak pek çok rahatsızlığa sebep olan kapatılma mekanlar. Ağır hasta tutukluların bir an önce tahliye edilmesi gerekiyor” dedi.
‘Hayatını kaybetse kim sorunlu olacak’
Cezaevlerinin kendi iç yönetmeliklerine göre tutuklu ailelerine bilgi vermesi gerektiğinin altını çizen Çevirmen, “Gurban, hastalık sürecinin belli bir iyileşme evresine gelmesinden sonra sevkinin yapılmasını talep ediyor ancak idare tarafından bu kabul edilmiyor ve kelepçeli olarak 9 saat boyunca ailesine haber verilmeden sevk ediliyor. Yani bu her anlamda bir yaşam hakkı ihlaline neden olabilecek bir durumdur. O hasta mahpuslara geri dönülemeyecek bir durum söz konusu olmuş olsa, bunun sorumlusu kim olmuş olacak” dedi.
ANKARA