KCDK-E Eşbaşkanı Fatoş Göksungur ve CDKF Eşbaşkanı Abdullah Ülmez, gazetemize konuştu. Göksungur, saldırının ertelenen toplantı saatine denk getirildiğini, planlı ve sadece Kürtleri hedef aldığını söyledi. Ülmez ise, tetikçinin cezaevinde Türkiye yanlısı cihatçılarla ilişkisi olduğuna dair bilgi bulunduğunu kaydetti
Selman Çiçek
Fransa’nın başkenti Paris’te Strasbourg Saint Denis Mahallesi’nde bulunan Ahmet Kaya Kürt Kültür Merkezi’ne silahlı saldırı gerçekleşti. Yapılan silahlı saldırıda 3 kişi yaşamını yitirdi, 3 kişi de yaralandı. Saldırı 9 Ocak 2013’te üç Kürt kadın devrimcinin katledilişinin 10’uncu yıldönümü öncesine denk gelmesi dikkat çekti. Kültür Merkezi’nde 9 Ocak saldırısının protesto edilmesine yönelik hazırlık toplantısı için bir araya gelindiği öğrenildi.
Paris’te yapılan saldırıyı değerlendiren KCDK-E Eşbaşkanı Fatoş Göksungur, saldırının ikinci bir Paris katliamı gibi alçakça bir saldırı olduğunu ve saldırının ardından olay yerinden açıklama yapan Fransa polisi ve yetkililerin saldırıyı manipüle ettiğini söyledi. Fransız yetkililerin ilk yaptığı açıklamada saldırının ırkçı biri tarafından yapıldığını söylese de saldırının planlı bir katliam girişimi olduğunun altını çizen Göksungur, “Bu bir tetikçidir. 9 Ocak 2013 yılında üç kadına yapılan suikast gibi arkasında Türk devletinin olduğunu düşünüyoruz. Rojava’ya saldırmak için İstiklal Caddesi’nde bomba patlattılar. Aynı biçimde farklı yol ve yöntemlerle bu saldırıyı gerçekleştiriyorlar” dedi.
Planlı bir katliam
Saldırganın 12 Aralık’ta cezaevinde tahliye edildiğine dikkat çeken Göksungur, “İçişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklamaya göre; saldırgan bir keskin nişancı. Çok planlı bir katliam bu. Çünkü gündüzün gözüyle birisi bir araba ile getiriliyor. Orada bırakılıyor. Önce Ahmet Kaya Kültür Merkezi’ne yönlendiriliyor. Orada katliam yapıyor. Yaralı arkadaşlara dönüp tekrar sıkıyor. Ardından yurtseverlere ait iki işyerine saldırıyor” diye belirtiyor.
Sadece Kürt işyerleri
Saldırganın ırkçı olduğu, yabancı düşmanı olduğunun iddia edildiğini belirten Göksungur, “Paris’in neredeyse büyük çoğunluğu yabancılardan, Afrika ve Ortadoğulardan oluşuyor. Kültür merkezinin bulunduğu caddede onlarca işyeri var. Madem yabancı düşmanı neden rastgele değil de sadece Kürtlerin işyerleri hedef alındı. Bu tamamen Paris polisin manipülasyonudur. Fransa bence yine bu katliamı da örtbas etmek için böyle bir senaryoya başvuruyor. Ciddi anlamda planlı bir saldırıdır bu” dedi.
Toplantı saatine denk getirildi
Bu saldırının yapıldığı saatlerde kültür merkezinde 9 Ocak Katliamı’nın anma planlaması yapılacağını işaret eden Göksungur, “Ancak bu toplantı bir-iki saat ertelendi. Saldırı toplantının ilk belirlenen saatine denk getirilmiş. Bu bile olayın ne kadar ciddi şekilde planlandığını gösteriyor. Eğer toplantı o saatte yapılmış olsaydı. Belki onlarca arkadaş katledilecekti” diye konuştu.
9 Ocak’ın hesabı sorulsaydı
Fransız yetkilerinin olayları örtbas eden açıklamalar yaptığının altını çizen Göksungur, “Kürtler artık bu tür açıklamalara itibar etmiyor. Çünkü 9 Ocak Katliamı’nın hesabı sorulsaydı Fransa devleti tarafından bugün bu katliam yapılmazdı. Türk MİT’inin 9 Ocak 2013 yılında 3 kadına yönelik yapılan suikast ile ilgili itiraf ve belgelere rağmen Fransa devleti, bu katliamı delil yetersizliğinden rafa kaldırdı. Fransa bu yaklaşımı ile suç ortağıdır. Aynı biçimde 10 yıl sonra 9 Ocak Katliamı’na günler kala yeniden böyle bir katliamın yapılması adına ırkçı bir saldırı desinler, Kürtler bunun arkasında Türklerin olduğunu biliyor ve suç ortağının da Fransa olduğuna inanıyor. Bu katliam planlıdır. Belli güçler tarafından planlanmıştır. Fransa polisi ve yetkilileri sadece bu katliama kılıf bulmaya çalışıyor” dedi.
Kürtler direnecek
Katliamın savaş politikalarından bağımsız değerlendirilmeyeceğini belirten Göksungur, şunları söyledi: “Bu katliam aynı zamanda AKP-MHP iktidarın Kurdistan’da savaşı tırmandırması, DBP’ye yapılan siyasi soykırımın, iki gün önce KON-MED eski eşbaşkanımızın Almanya’da tutuklanmasının, Kürtlere yönelik soykırımın bir devamı niteliğindedir. Şu mesaj verilmeye çalışılıyor. Gittiğiniz her yerde onurlu, özgür bir yaşamı dayatırsanız, özgürlük mücadelesi içerisinde yer alırsanız, önderlik etrafında kenetlenirseniz sizi aynı son bekliyor mesajı vermek istiyorlar. Ama Kürtler hiçbir zaman boyun eğmedi, eğmeyecek. Katliamın olduğu andan itibaren Avrupa’nın birçok yerinde Kürtler ayaklandı, alanlara çıkarak direnişe geçti. Bundan sonra da alanlarda olacaktır.”
Cihatçı örgütlerle temas
Fransa Demokratik Kürt Konseyi’nin (CDKF) Eşbaşkanı Abdullah Ülmez ise saldırıya ilişkin elde ettikleri bilgileri paylaştı. Ülmez, kendilerine ulaşan bilgilere göre, saldırganın cezaevinde kaldığı süre boyunca Türkiye’nin ilişkide bulunduğu İslamcı cihatçı örgütlerle iletişime girdiği yönünde olduğunu söyledi. Saldırının cezaevinde bu örgütlerin yönlendirmesi ile yapıldığı bilgisi olduğunu belirten Ülmez, “Bu saldırının Türkiye merkezli planlandığını düşünüyoruz. Toplantı saatine denk getirilmesi saldırının ne denli planlı olduğunu bize anlatıyor. Teknik aksaklıktan dolayı toplantıyı erteliyoruz. Hedefleri toplantıya katılan arkadaşlardı” dedi.