Cumartesi Anneleri, 28 yıldır akıbeti açığa çıkarılmayan ve gözaltına alındığı kabul edilmeyen İsmail Bahçeci’nin akibetini sordu ve 20 Ocak 2023’te görülecek Ankara JİTEM Davası’na çağrı yaptı. Amed ve Êlih’te de aileler kayıplarının akıbetini sordu
Kayıplarının akıbetini sormak ve faillerin açığa çıkarılması talebiyle her hafta Galatasaray Meydanı’na çıkan Cumartesi Anneleri, 926’ncı hafta eylemlerini de meydanın kendilerine yasaklanması nedeniyle online gerçekleştirdi.
Bu haftaki eylemde 24 Aralık 1994 yılında İstanbul’da gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan İsmail Bahçeci’nin akıbeti soruldu.
Bu haftaki açıklamayı Cumartesi İnsanları’ndan, İsmail Bahçeci’nin okul arkadaşı Dursun Ege Göçmen okudu. 28 yıldır adalet istediklerini hatırlatan Göçmen, “…kalın kara bir bantla örttüler / Koyuluğa düştü gözlerim / Kara bir koyuluğa / Sonsuza dek…” dizlerini hatırlattı.
Behçeci’nin hikayesini paylaşan Göçmen, “İsmail Bahçeci, Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu öğrencisi ve Türkiye Öğrenci Dernekleri Federasyonu başkanıydı. Politik kimliği nedeniyle defalarca gözaltına alındı, ağır işkenceler gördü. 1993 yılından itibaren polis tarafından aranmaya başladı. Bahçeci Ailesinin Avcılar’daki evine polis baskınlar düzenledi. Bu nedenle İsmail evden ayrıldı. Kardeşi, İsmail’e acil durumlarda kendisine haber ulaştırması için bir arkadaşının işyeri telefonunu verdi. 24 Aralık 1994 tarihinde Bahçeci Ailesi’ni telefonla arayan ve kendisini İsmail’in arkadaşı olarak tanıtan bir kişi, İsmail’in siyasi şube polisleri tarafından gözaltına alındığı haberini verdi. Baba Şehmus Bahçeci hemen Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü’ne ve DGM İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu. Ancak İsmail’in gözaltına alındığı inkar edildi. 24 Aralık’tan sonra Bahçeci Ailesinin evine bir daha polis baskını yapılmadı. Kardeşinin İsmail’e telefonunu verdiği arkadaşının işyeri, polis tarafından basıldı. ‘Yakalanan bir örgüt mensubunun üzerinde telefon numaranız çıktı’ denilerek işyeri sahibi gözaltına alındı. Gözaltına alınan M. Y.’nin de içinde olduğu bazı kişiler emniyette sorgudayken ‘Seni de İsmail Bahçeci gibi kaybederiz’ diye tehdit edildiklerini açıkladı.”
‘Katledilip bir çukura atıldı’
Dönemin İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Azimet Köylüoğlu’nun Bahçeci’nin işkence ile katledilip bir çukura atılmış olabileceği bilgisini aileye verdiğini kaydeden Göçmen, “İçişleri Bakanı Nahit Menteşe de, ‘Dua edin de oğlunuz polislerin elinde olsun. Araştırıp size haber vereceğim’ dedi ama aileyi hiç aramadı. İsmail Bahçeci’nin gözaltına alındığı kayıtlara geçirilmedi. Bugüne kadar akıbeti ve nerede olduğu konusunda hiçbir bilgi verilmedi” ifadelerini kullandı.
Ailenin müdahil olduğu, Ankara JİTEM Davası’nın Ankara 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ettiğini hatırlatan Göçmen, şu çağrıda bulundu: “20 Ocak 2023’de görülecek duruşmada İsmail Bahçeci ve dosyada adı geçen tüm kaybedilen, katledilenler için hukuka ve adalete uygun bir karar tesis edilmeli, sanıklar insanlığa karşı suç kapsamında cezalandırılmalıdır. Kaç yıl geçerse geçsin İsmail Bahçeci için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan 227 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.”
Amed
İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve kayıp yakınları da “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eyleminin 724’üncüsünü Rezan (Bağlar) ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirdi.
Kayıpların fotoğraflarını taşıyan aileler, 24 Aralık 1993’de Bedlîs’in Tetwan (Tatvan) ilçesine bağlı Karcikân Vank (Ulusoy) köyünde gözaltına alındıktan sonra kaybettirilen Ramazan ve Hamide Şarlı kardeşlerin akıbetini sordu.
Eylemde konuşan İHD Amed Şubesi Şekreteri Yakup Güven, bir yandan kaybettirilenlerin bulunması ve faillerin yargılanması için mücadele ederken, bir yandan da yeni kayıp ve hak ihlallerin yaşandığına tanıklık ettiklerini belirterek, “Dün maalesef Paris’te sivil bir Kürt kurumuna yapılan saldırıda üç Kürt yaşamını yitirdi. Biz öldürülen üç Kürt’ün aslında çözümsüzlükte ısrar edilen Kürt meselesinden bağımsız ele alınmaması gerektiğini biliyor ve tecrübelerimiz bize böyle olduğunu defalarca hatırlatmıştır” dedi.
DBP ve il örgütlerine yönelik dün yapılan polis baskınına ve mahkemesi görülen Türk Tabipleri Birliği Konseyi Başkanı Şebnem Koru Fincancı’nın durumuna da değinen Güven’in konuşmasının ardından Şarlı kardeşlerin hikayesini İHD Amed Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Fırat Akdeniz okudu.
Êlih
Êlih’te ise kayıp yakınları ve İHD Şubesi yöneticileri, 560’ıncı kez bir araya geldi. Gülistan Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde yapılan açıklamada, “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” pankartı açıldı. Eylemde, kayıpların fotoğrafları taşınırken, İHD Şubesi Yöneticilerinden Mehmet Akif Akın, 23 Aralık 1980 tarihinde Kars’ta gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Mahmut Kaya’nın öyküsünü anlattı.
Kaynak: JinNews