Riha Barosu ÖHD’li avukatların PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşme talebini inceleyerek, Adalet Bakanlığı ve Türkiye Barolar Birliği’ne görüşme talebiyle başvuruda bulundu
Riha (Urfa) Barosu, 24 yıldır ağır tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek talebiyle Adalet Bakanlığı ve Türkiye Barolar Birliği’ne (TTB) başvurdu.
Avukatların başvurusu hatırlatıldı
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Riha Şubesi üyesi 39 avukatın başvurusunu değerlendiren Riha Barosu, Başkan Abdullah Öncel imzasıyla yaptığı başvuruda, “İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda uygulanan ağır tecrit koşullarının sona erdirilmesi, avukat görüş yasağının kaldırılması, müvekkillerin iç hukuk ve uluslararası mevzuattan kaynaklanan haklarının temini ile avukatlık görevinin yerine getirilmesinin sağlanması amacıyla başta Türkiye Barolar Birliği ve Adalet Bakanlığı olmak üzere ilgili tüm kurum ve merciler nezdinde hukuki girişim ve başvurularda bulunulmasını” talep ettiği belirtildi.
Temsil hakkı ihlal edildi
Yapılan başvuru üzerine Yönetim Kurulu tarafından 7 Aralık tarihinde başvurunun karara bağlandığı belirtilirken, “‘Avukatların gerek başvuruya konu dilekçe içeriğinden gerekse dilekçe ekinde sunmuş oldukları kararlardan, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan müvekkilleri ile görüştürülmüyor olmakla, Anayasanın 36 ve AİHS’nin 6/3-c maddeleri kapsamında güvence altına alınan ‘avukatla temsil hakkının’ ihlali niteliğinde olduğu” belirtildi.
Yasal haklar hatırlatıldı
“Yasaların bir meslek kuruluşu olarak kendilerine yüklediği görevlerin yanında, yargı sisteminin bir parçası olarak avukatların kurumsal örgütü niteliğindedir ve hukukun gelişmesine katkıda bulunurlar” denilen başvuruda, ihlal edilen yasa maddelerine şu şekilde yer verildi:
“Avrupa Cezaevi Kurallarının 1. maddesi olan “Özgürlüğünden yoksun bırakılan herkese, insan haklarının gerektirdiği gibi saygılı davranılmalıdır” maddesi, Birleşmiş Milletlerin “Herhangi bir şekilde tutuklanan veya hapsedilen tüm kişilerin korunması hakkında ilkeler bütünü”, “Mahpuslara muamele ile ilgili standart asgari kurallar” ve “Mahpuslara muamele ile ilgili temel ilkeler” adlı belgelerine de yer veren Baro, ‘mahpuslara insan haklarının gerektirdiği gibi davranılması’ yönünde hususları hatırlattı.
Standart Asgari Kuralların 60. maddesinin ilk fıkrası; “Kurumun uyguladığı rejim, mahpusların sorumluluğunu azaltmadan veya insan onuruna gösterilen saygıyı düşürmeden, hapishane yaşamı ile özgür yaşam arasındaki farkı asgariye indirmeye çalışır”, Türkiye’de hapishanelere ilişkin temel kanun olan Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un (CGTİHK) 2. maddesinde ise “Ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazında zalimane, insanlık dışı, aşağılayıcı ve onur kırıcı davranışlarda bulunulamaz” denildiğini ifade eden Baro, “Herkes, hukuk önünde eşittir ve hiç bir ayrımcılığa tabi tutulmaksızın hukuk tarafından eşit olarak korunma hakkına sahiptir. Hukuk; bu alanda her türlü ayrımcılığı yasaklar ve herkese ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal veya başka bir fikir, ulusal veya toplumsal köken, mülkiyet, doğum veya başka bir statü ile yapılan ayrımcılığa karşı etkili ve eşit koruma sağlamaktadır” dedi.
5275 sayılı CGTİHK 59/1 maddesi, Hükümlü ve Tutukluların Ziyaret Edilmeleri Hakkında Yönetmeliğin 20. maddesi, Anayasanın 36. maddesi ve AİHS’nin 6/3-c maddesinin de yer aldığı başvuruda, “bir suç ile itham edilen herkesin kendi seçeceği bir avukatın hukuki yardımından yararlanma hakkının bulunduğu ifade edilmiştir. Adil yargılanma hakkının bir gereği olarak, müdafinin hukuki yardımından yararlanan tutuklu/hükümlünün, avukatı ile yapacağı görüşmenin hakkının tanınması gerekir.”
Başvuruda son olarak, PKK Lideri’nin yasal haklarının olduğu vurgulandı.
RİHA