İzmir’de ormanlık, tarım alanları, su kaynakları ve antik kentleri yok eden projeler tartışılırken, bakanlık tarafından 10 günde 22 proje için ÇED süreci başlatıldı ve 5 proje için ‘ÇED Gerekli Değil’ kararı verildi
Türkiye’nin dört bir yanında ve Kurdistan coğrafyasında devam eden ekolojik talandan en fazla nasibini alan kentlerin başında “Ege’nin İncisi” olarak anılan İzmir geliyor. Doğa ve tarihi zenginliğinden ziyade ekolojik talanlarla sık sık kamuoyunun gündeminde olan kentin ekosistemini yok eden yeni projelere imza atıldı. Özellikle, su kaynakları, ormanlık ve tarım alanları sermayeye peşkeş çekilen kent, artan betonarme odaklı mimari ve kent politikaları nedeniyle yaşanmaz hale geldi. Deniz ve nehirlerde artan kirlilik içme ve tarımsal sulama amaçlı su kaynakları, RES’ler ve taş ocaklarıyla ormanlık, tarım alanları ve doğal sit alanları yok ediliyor. Karaburun ilçesi RES işgali altındayken, Dikili ve Bergama ilçeleri taş ocağı, maden, Çeşme, Seferihisar ve Urla ilçeleri ise kıyı işgalleri altında.
İzmir çöplük işgalinde
Güzelbahçe ilçesine bağlı Çamlı Mahallesi’nin yerleşim yerlerine ve tarım arazilerine yakın mesafede bulunan ve Haydar Madencilik tarafından işletilen Atık Geri Dönüşüm Tesisi ve yine Çiğli’de bulunan Harmandalı Çöplüğü tehlike saçıyor. Diğer yandan İzmir Valiliği de Prorec Recycling Enerji Atık Yönetimi Şirketi’nin Torbalı’da yılda 60 bin ton tehlikeli atık depolamak üzere planladığı “Atık Ara Depolama Tesisi” için yaptığı değerlendirmede “sakınca yok” kararı verdi. Sanayi siteleri, gemi söküm tesisleri ve petrol rafinerileriyle havası, toprağı ve suyu kirletilen Aliağa, şimdi de endüstriyel atık (cüruf) tesislerinin pençesinde.
10 gün de 22 ÇED kararı
İzmir, yıllardır bu tür projelerin pençesinde ormanlık alanları, tarım arazileri ve meralarını kaybederken, 7-17 Aralık tarihleri arasındaki 10 günlük süre içerisinde 17 proje için Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci başlatıldı, 5 proje için “ÇED Gerekli Değil” kararı verildi. Bu 5 proje, Aliağa, Gaziemir, Menemen ve Torbalı ilçelerinde sanayi tesisi kurulumu ve tesislerin yüzey kaplamasından oluşuyor. Aliağa’da açılmak istenen mermer ocağının bulunduğu bölgede, vişne ve ceviz ağaçlarının bulunmasının yanı sıra arıcılık da yapılıyor.
Kyme antik kentine fabrika
Yine sanayi bölgesi olan ve hava kirliliğiyle canlı yaşamının büyük zarar gördüğü Aliağa ilçesi sınırlarında yer alan Kyme antik kenti sınırlarında fabrika tesisi kurulması planlanıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Habaş Sınai ve Tıbbi Gazlar İstihsal Endüstrisi Şirketi’nin yaptığı başvuruda Kyme antik kentinin sınırları içerisinde kurulmak istenen haddehane ile ilgili “ÇED Gerekli Değildir” kararı vermişti. Bunların yanı sıra Bakanlık tarafından 15 proje için daha ÇED süreci başlatıldı. Ayrıca mahkemenin yakın zamanda üçüncü kez iptal ettiği Karabağlar Uzundere’deki üniversite ve TOKİ alanı ile ilgili yeni ihale süreci başlatıldı. Mahkeme kararlarında yeşil alanların zarar göreceği gerekçesiyle reddettiği konut projesi için İzmir Demokrasi Üniversitesi Rektörlüğü süreci başlattığını duyurdu.
Kaynak: Tolga Güney – İzmir / MA