Mezopotamya Kültür Merkezi’nin “Kürt kültür, sanat ve diline dönük gelişen bütün yasaklamalara karşı EMÊ BÊJİN” şiarı ile Küçükçekmece’de bulunan Yahya Kemal Beyatlı Gösteri Merkezi’nde düzenlemek istediği 31. yıldönümü kutlamaları “… söz konusu etkinliğin gerçekleşmesi halinde toplumda infial uyandıracak, milli, vicdani, insani değerlere dokunarak toplumsal iç barışı tehdit edebileceği …” gerekçesi ile yasaklandı.
Yasaklama kararı bir dönem Şırnak Vali yardımcılığı görevini yürütürken Şırnak belediyesi başkan vekilliğine kayyum olarak atanan ve şimdi Küçükçekmece Kaymakamı olan Turan Bedirhanoğlu tarafından verildi. Kaymakamlık MKM’nin kuruluş yıldönümü konserini yasaklamak için 17.12.2022 tarihinde Küçükçekmece ilçe sınırları içerisindeki bütün etkinliklerin de yasaklandığını duyurdu.
Yasaklama kararının ardından MKM’liler enstrümanlarıyla birlikte konserin yapılacağı yere gitti ve yasaklama kararını basın açıklamasıyla protesto etmeye çalıştı. Binlerce polisin kuşatmasıyla karşılaşan MKM’liler zor kullanılarak gözaltına alındı. Gözaltılar MKM’yi yıldıramadı. Onlar için yasakçı zihniyete verilecek en iyi cevap konserin ne pahasına olursa olsun gerçekleştirilmesiydi. Halk Bağcılar HDP ilçe örgütüne davet edildi.
Bunun üzerine polis kitleyi yıldırmak için, HDP Bağcılar İlçe Örgütü’nü ablukaya alıp binanın girişinde GBT kontrolü yapmaya başladı. MKM’lilerin ve halkın kararlılığını gören polis müzisyenlerin enstrümanlarına el koydu. Saza silah muamelesi yapılması da vazgeçiremedi MKM’lileri. Sanatçılar çıplak sesle de olsa 31. yıldönümlerini kutlama kararlılığını gösterince halk akın akın HDP binasına geldi. Kısa süre içinde salon tıka basa doldu. Büyük bir coşkuyla gerçekleşen gecede kaybeden, sazdan, sözden, halaydan korkan AKP/MHP faşist zihniyeti oldu.
MKM’nin 31. yıldönümü kutlamaları yasaklanırken ne hikmetse Dosso Dossi devlet kurumlarının desteğiyle Doğubeyazıt, Sur ve Cizre’de festivaller düzenleyebildi. Konser ve festivaller devlet Kürdüne serbestken, devrimci Kürde yasak! Elbette Dosso Dossi’nin bir devlet politikası olduğu görülüyor. Valilerin, Kayyımların, Milli Eğitim Müdürlüklerinin, kısacası tüm devlet kurumlarının bu festivaller için seferber edilişleri başka neyle izah edilebilir?
Kürt düşmanlığının zirve yaptığı zamanlardayız. Kürt kültürünü, tarihini ve hafızasını yok etmeyi amaçlayan politikalara hizmet eden Dosso Dossi’ci Eraslan kardeşler kahraman, MKM’liler ise “terörist” ilan ediliyor. Sur’da, Cizre’de cesetlere basarak eğlenmek ve eğlendirmek serbest, 31. yılını kutlamak MKM’ye yasak! Kürt evlatlarının cenazeleri üzerinde hoplayıp zıplamak serbest, MKM’ye basın açıklaması yapmak yasak! Kürt annelerinin gözyaşları üzerinde eğlence düzenlemek serbest, MKM’ye saz çalmak yasak! Evleri yakılan yıkılan insanların acıları ve anıları üzerinde festival yaparak Kürtlerin yarasına tuz basmak serbest, MKM’ye şarkı söylemek yasak! Festival adı altında gerçekleştirilen organizasyonlarla Sur, Cizre, Nusaybin ve Gever’de yaşayan gençleri kuşatma altına almak serbest, Kürt çocuklarına MKM öncülüğünde erbane öğretmek yasak!
AKP/MHP faşist ittifakının motto olarak belirlediği ‘Türkiye Yüzyıl’ında sadece konserler değil, kitaplar, oyunlar ve filmler suç unsuru sayılmaktadır. AKP/MHP, devletin bütün imkânlarını ele geçirmesine rağmen bir türlü kendi kültürel hegemonyasını inşa edemeyince Kürt dili ve kültürü üzerinde korkutma, bastırma, kırım, asimilasyon ve yasaklama politikalarını sürdürüyor.
Son dönemlerde çok sayıda konser, tiyatro gibi sanatsal ve kültürel etkinlik yasaklandı. Tüm bunlar AKP/MHP faşist ittifakının kültürel hegemonya inşa etmek adına yasakçı, baskıcı ve sömürgeci bir anlayışla kendi dışındaki kültürlere karşı kırım politikası uygulamasının sonucudur.
Bu politikaların bir sonucu olarak kurulduğu günden beri MKM’nin konserleri yasaklana durdu. Sanatçı ve çalışanları gözaltına alındı ve tutuklandı. Yani MKM büyük bedeller ödeyerek 31 yıldır süreklileşen bu yasaklara karşı mücadele edip yılmadan, yorulmadan, baskılara boyun eğmeden direnerek geldi.
Küçükçekmece Kaymakamlığı’nın “Toplumda infial yaratacağı” iddiasıyla aldığı yasaklama gerekçesinin altı boş çıktı. MKM 31 yıldır toplumun birliğini, beraberliğini oluşturan en temel kurum olmayı başardı. Toplumun güvenliğine dönük asıl tehdidin AKP/MHP zihniyeti olduğu ayan beyan ortadadır.
MKM sinema, tiyatro ve müzik başta olmak üzere bütün sanat dallarıyla Kürt halkını etkileyebilen yapısıyla önemli bir toplumsal iletişim alanı olduğu için kurulduğu 90’lı yılların başından beri her iktidarın hedefi oldu. AKP/MHP faşist ittifakının anlaması gereken şey şudur: Kürt kültürü yasaklanamaz! Kürt halkının özgür iradesiyle günümüze kadar varlığını sürdüren Mezopotamya Kültür Merkezi’nin 31 yıldır aralıksız bir şekilde süren yürüyüşü yasaklarla durdurulamaz! Çünkü MKM’li sanatçıların çaldığı sazın telinde, kemanın yayında, piyanonun notalarında büyüyen umut var.