Ziraat Bankası çiftçilerin elektrik borçları için kredi açarken, bu durumu çiftçilerin köleleştirilmesi olarak değerlendiren ZMO Riha Başkanı Abdullah Melik, borcun süreklileştirildiğini belirtti
Kurdistan kentlerinde tarımda kullanılan elektriğin özel şirketlere devredilmesiyle çiftçiler borç altında yüzerken, çiftçiye destek olması gereken Ziraat Bankası ise teşvik yerine kredi “desteği” peşinde.
Riha (Urfa), Êlih (Batman), Mêrdîn, Amed, Şirnex (Şırnak) ve Sêrt (Siirt) kentlerine elektrik enerjisi veren Dicle Elektrik Perakende Satış A.Ş. (DEPSAŞ), 6 Aralık’ta 2022 yılının ilk 7 ayında tarımsal sulamada kayıtlı elektrik tüketiminin yaklaşık 2,9 milyar kilovatsaat olduğunu açıkladı.
Riha’da 16 bin 298 tarımsal sulama abonesinin bulunduğu belirten açıklamada, 14 bin 394 abonenin borcunu ödeyemediği ve bu borcun 8,7 milyar TL’ye dayandığını aktarıldı.
DEPSAŞ Enerji Genel Müdürü Murat Karagüzel geçtiğimiz günlerde yaptığı basın açıklamasında “Bunun çözümü için ziraat bankası tarafından geçmiş borçların ödenmesi için 5 yıl süreyle faizsiz kredi verilecek” diyerek çiftçiyi krediye teşvik etti.
Şirketler kararlarıyla satıyor
Mezopotamya Ajansı’nda (MA) Ömer Akın’a DEPSAŞ’ın borçlar için çiftçiyi kredi başvurusuna yönlendirmesini değerlendiren Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Riha Başkanı Abdullah Melik, çiftçinin kredi borçlarıyla köleleştirilmek istendiğini söyledi.
Riha’nın tarımsal potansiyeli açısından birinci sıralarda yer aldığına dikkati çeken Melik, kentte tarım yapılan alanın 5 buçuk milyon dekar olduğunu aktardı. Bu alanların 1 milyon 200 bin dekarında sulama birliklerine bağlı basınçlı sulama sisteminin kurulduğunu, 1 milyon 700 bin dekarlık alanda ise yurttaşların kendi imkânlarıyla açtıkları derin kuyularla tarımsal faaliyeti yürüttüğünü kaydeden Melik, “Urfa’da enerji dağıtımı DEPSAŞ adlı özel bir şirkette. Devlet enerjiyi özel şirketlere satıyor. O özel şirketler de üzerine karını koyarak, çiftçiye satıyor” diye konuştu.
Maliyetler çok yüksek
Dağıtım şirketinin çiftçilere baskısının arttığına dikkati çeken Melik, “İlimiz kurak iklim kuşağında. Maliyetler de çok yüksek olduğu için üretim yapılamıyor. Burada sadece üretim maliyeti yüksek değil. Aynı şekilde mazot, gübre ve tohum gibi diğer kalemlerin de maliyeti çok yüksek. Örneğin sadece bir dönüm pamukta yaklaşık olarak 3 bin TL enerji maliyeti var. Bizim yaptığımız maliyet analizine göre bir kilogram pamuğun maliyeti 15 TL’dir. Buna üretici karını da eklersek en az 21 TL’ye satılması lazım. Ama bugün pamuk 14 TL’den satılıyor. Dolayısıyla maliyetin altında olduğu için çiftçi zarar ediyor. Çiftçiler, bu kadar fahiş fiyatla verilen enerjinin ücretini ödeyemez. En son yaptıkları basın açıklamasıyla Urfa’daki çiftçilerin sulama birliklerinin 883 Milyon TL, toplamda ise 8,7 milyar TL borçlu olduğunu dile getirdiler. Bunun için hükümetin Ziraat Bankası’nda açtığı krediyi almalarını istedi. Bununla çiftçinin sürekli borçlandırılması isteniyor” dedi.
Borçlandırmak yerine indirim yapılmalı
Çiftçinin bankaya borçlandırılmasıyla sorunun çözülemeyeceğinin altını çizen Melik, “Türkiye, sadece pamuk için ortalama yılda 3 milyar dolar dışarıya para veriyor. Yine buğdayda da durum aynı. Türkiye, tarımsal alandaki ürünlerin alımı için yılda yaklaşık 20 milyar dolar para veriyor. Devlet, bu parayı çiftçiye destekleme olarak verse üretim daha çok artacaktır. Çiftçilerin devletten beklentisi borçlandırma yerine, enerjide yüzde 80’e varan bir indirimdir. Çiftçiyi borçlandırmak yerine bu indirimi yapmalılar ki çiftçi de üretim yapabilsin” diye konuştu.
“Çiftçi köle değildir. Maliyetlerin düşürülmesi ve çiftçinin üretimi sürdürebilmesinin sağlanması gerekiyor” diyen Melik, “Bir an önce DEPSAŞ ve DEDAŞ’ın sözleşmesinin feshedilmesi gerekiyor” dedi.
RİHA