İÇERİDEN/HÜSEYİN AYKOL
Erzurum-Dumlu 2 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan gazeteci arkadaşlarımızdan Ziya Ataman, 21 Kasım 2022 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Daha önceki mektuplarımda değinmiş miydim hatırlamıyorum ama sonunda pencerelerimize teller takıldı. Zaten korunaklı demirler vardı. Bunun üstüne bir de tellerin takılması, insanları bunalıma sevk ediyor. Bu durumun iptal edilmesi için kimi tutsaklar Adalet Bakanlığı’na yazmışsa da, Avrupa ve başka yerlerde de bu durumun var olduğu, olumsuz hiçbir vakaya rastlanmadığı cevabı verildi. İlerideki zamanlarda olumsuz bir durumun ortaya çıkması söz konusu olursa, konunun tekrar ele alınabileceğini Adalet Bakanlığı belirtmiş. Karşımızdaki odalarda bulunan kimi adli mahpuslar, daha şimdiden dehlizlikleri bitirdi; sıra galiba şimdi tellerde. Ama olumsuz bir durum değil bu.
Sizin mektubunuzdan sonra Diyarbakır’daki 2 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ndeki gazeteci arkadaşlarımızdan Ömer Çelik’ten mektup alabildim. Bir gazeteci arkadaşımdan mektup almak iyi bir şey ama mektubun geldiği adresi görünce, insanın canı baya sıkılıyor. Size yazdığım gibi, onlara da mektup yazıyorum. Ancak son günlerde, bu kez Ankara’da tutuklamalar olmuş. Bu kez, onların adresini istiyorum sizden. Çünkü burada ne gazete okuyabiliyorum, ne radyo dinleyebiliyorum ne de televizyon izleyebiliyorum. Mecliste neler oluyor; oraya da tam olarak vakıf olamıyoruz. Bazen spor kanalı yerine meclis toplantıları verilse de, cezaevindeki yayının internet üzerinden olduğunu söylüyorlar ve biz burada takip edemiyoruz.”
* * *
Tekirdağ 2 nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Kasım Karataş, 22 Kasım 2022 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Yeni yılınızı en kalbi duygularımla kutluyor, yeni yılda tüm zulümlerin son bulduğu bir yıl olmasını diliyor, selam ve saygılarımı iletiyorum. Her zamanki gibi içinde kocaman bir yaşam sevincini yansıtan-kapsayan kartınızı aldım. Teşekkürler… Kısa süreli kimi duraksamalar yaşansa da 30 yıldan sonra hevaller yeni bir dünya ile tanışıyorlar. Aynı zamanda bizleri de bu yeni dünyayla tanıştırmak-tanışmaktan yalnız bırakmıyorlar. Buradan bu yılın son tahliyesi Yaşar Aslan olacak. 27 Aralık günü tahliye olması gerekiyor.
Benim de aylar baş aşağıya doğru hızla gidiyor. 2 Ağustos 2023 günü tahliye olmam gerekir. Karabük T Tipi Cezaevi’ndeyken, tahliye olursam, yol üzeri ilk size uğrayıp, biz tutsaklar için harcadığınız emekler için teşekkür edeceğim insanlardan biriydiniz. Urfa’ya sürgün edilince, bu sözümü önce memlekete gider, sonra yeniden Batı’ya doğru ziyaretlere başlarım diye değiştirmiştim. Böyle düşünürken, birdenbire kendimi Tekirdağ’da bulunca, yol üstünde önce size uğrama yönündeki eski sözümü yerine getirmek istiyorum.”
* * *
Kocaeli-Kandıra 2 nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan sayfamızın karikatüristlerinden (nitekim bugün de kendisinin bir karikatürünü sayfamızda yayınlıyoruz) Barış İnan, 29 Kasım 2022 günü gönderilen mektubunda şöyle diyor: “Benim dosyam AİHM’deydi. Hükümet o günlerde sorgulara avukat katılmadığını, artık yasaların değiştiğini, hak ihlali olduğunu kabul ederek AİHM’den dosyamın düşürülmesini, düşürülürse, yeniden yargılama yapacağını deklare etti. AİHM de bu teklifi kabul ederek, hakkında herhangi bir karar vermeden dosyamı düşürdü. 1.5 yıl kadar önce yeniden yargılanmam başlatıldı.
Aslında yeni hiçbir şey olmadı. Tüm taleplerimiz reddedildi. Bu kadar uzamasının sebebi ise SEGBİS arızalarıdır. 15 Kasım günü talep ve iddialarımızın gerçekçi bulunmayarak, hakkımda aynı ceza yani ağırlaştırılmış müebbet verildi. Zaten uzun süreli tutukluluğum falan da göz önüne alınmadı ve hükümlü olarak yargılandım. Siyasi iklim daha da ağırlaşmazsa muhtemelen 4-5 yıl sonra yeniden ve yeniden yargılanırım. Böylece 30 yılımı da doldurmuş olurum.”
* * *
Afyonkarahisar E Tipi Cezaevi’nde bulunan Hakan Gökcan, 2 Aralık 2022 tarihli faks mesajında şöyle diyor: “Sizin de takip ettiğiniz gibi son günlerde gündem yoğun geçiyor. Ayrıca son zamanlarda kritik bir dönemden geçildiği için korku sarmalı birilerini anlaşılan tedirgin etti ve atılan bazı adımların geçici ve sürdürülebilir olmadığı ve ilerleyen günlerde ekonomik krizin daha da ağır olacağını ve bunun acı reçetesini yine vatandaşa kesileceğini bu millet çok iyi biliyor. Toplum eski toplum değil, insanlar artık, Anadolu ve kırsal kesim her şeyin farkında. Güven yok. Lakin insanlar susuyor. Büyük değişim gününü bekliyorlar. Ben burada gözlemliyor ve duyuyorum. Tercihleri bu kez başka tarafta kullanacakların oranı her 10 kişiden 6’sı tercih değiştireceğim, diyor.
Son zamanda bazı STÖ’lere ve sosyal medyaya yapılanlara karşı ifade özgürlüğünün giderek daraldığı bir ülkede, vatandaş kendisinin baskı altında olduğunu, yaşam hakkına müdahale olarak görüyor. Hiç siyasetle ilgisi olmayan ve hiç bilgi sahibi olmayan birisi dahi, bu gidişattan dolayı tecrübe sahibi olmuş, değişim şart oldu, diyorlar. Ayrıca ekranlarda kötü gösterilen bir partiyi, çoğu vatandaş bu partiyi kötü görmüyor; aksine inadına oy vereceğim diyen hiç ummadığımız insanlar var. Engin tecrübelerinize dayanarak soruyorum: İçeride bulunan insanlar için bir düzenleme var mı?”
BU FIRSATI KAÇIRMAYIN: Adalet Bakanlığı’nca çıkarılan yönetmelik ve tüzüklere göre içerideki dost ve akrabalarınıza armağan gönderebileceğiniz dört vesile-tarih var: Dini bayramlar, içerideki kişinin doğum günü ve yılbaşı. Gelmekte olan yılbaşı fırsatını kullanarak içeriye armağan gönderebilirsiniz. İçeriye gönderilebilecek en güzel armağanın da kitap olduğunu unutmayın!
MEKTUBU GELENLER:
——————————–
Ü. Habibe Eren – Sincan Kadın Kapalı Cezaevi
Hakan Gökcan – Afyonkarahisar E Tipi Cezaevi
Ziya Ataman – Dumlu 2 nolu Yüksek Güvenlikli CİK
Barış İnan – Kandıra 2 nolu F Tipi Cezaevi
Kasım Karataş – Tekirdağ 2 nolu F Tipi Cezaevi