Yüzde 90 engelli Şaban Kaygusuz’a İstanbul ATK ‘cezaevinde kalamaz’ raporu vermişti, Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi ise ‘cezaevinde kalabilir’ raporu verdi
Çözüm sürecinin en önemli gündem maddelerinden biri olan hasta tutukluların durumu AKP’nin masayı devirmesiyle rafa kaldırıldığı gibi her geçen gün daha da ağırlaştı.
Son yıllarda AKP-MHP ittifakının savaşı tırmandırmasıyla cezaevlerinde hak ihlalleri artarken, özellikle hasta tutuklular adeta ölüme terk edilmiş durumda.
Durumu ağırlaşanlardan biri de Kayseri Bünyan 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan yüzde 90 engelli Şaban Kaygusuz. 2017’de bir çatışmada yaralandıktan sonra tutuklanan ve sağ eli ile ayağı olmayan Kaygusuz, her sayım sırasında tek ayağı üzerinde bekletilmeye zorlanırken, 6 Aralık’ta görüşe giden Muhammed Kaygusuz, kardeşinin Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne yaptığı başvuruda “Cezaevinde kalabilir” raporu verdiğini söyledi.
‘Düşman gözüyle bakılıyor’
Kardeşinin durumunun her geçen gün daha da kötüye gittiğine dikkati çeken Kaygusuz, “Kardeşim yüzlerce hasta tutukludan biridir. Kayseri Eğitim ve Araştırma hastanesinin ‘cezaevinde kalabilir’ raporu ilginç bir karar. Biz bu kararı kabul etmiyoruz ve bu kararı verenleri de kınıyoruz. Çünkü yüzde 90 engelli biri cezaevinde yaşamını sürdüremez” diye belirtti.
Cezaevinde artan baskılara vurgu yapan Kaygusuz, “Fiziki olarak rehin tutulan tutuklara psikolojik şiddet uygulayarak iradelerini esir almaya çalışıyorlar. Kayseri cezaevinde, tutuklulara düşman gözüyle bakılıyor. Tehdit ediyorlar ve kaloriferlerin ısısını bilerek düşürüyorlar. Bu sessizlik bozmalı” dedi.
İki ayrı kurum iki ayrı rapor
Kardeşine geçmiş yıllarda İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan “cezaevinde kalamaz” raporu verilmesine rağmen tahliye edilmediğini sözlerine ekleyen Kaygusuz, “Devlet kurumları artık kendi aralarında bile çelişki içerisinde” dedi.
Hasta tutukluların ağır koşullar altında olduğunu yineleyen Kaygusuz, “Tutuklular, çıplak aramaya tabi tutuluyor. Koğuşlarda yapılan aramalarda kardeşimin günlüğüne de el konulmuş. Kürtçe yazıldığı yazılar ‘sakıncalı’ bulunuyor ve el konuluyor. Bir halkın dilini kabul etmiyorlar. Tutukluların sesi olmalıyız. Sessizlik tutuklular için her geçen gün ölüm tehlikesi taşıyor” dedi.
KAYSERİ