Asgari ücrete ilişkin talepleri değerlendiren sendika temsilcileri, önerilen 7 bin 785 TL rakamın kira ödemesine bile yetmeyeceğine dikkat çekerek, yoksulluk sınırın baz alınması gerektiğini belirtti
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) Kasım ayı enflasyon oranını açıklamasının ardından yeni yılda geçerli olacak zam oranlarına ilişkin 5 aylık rakamlar belli oldu. TÜİK’in açıklamasına göre enflasyon Kasım’da aylık yüzde 2,88 artarken, yıllık enflasyon ise yüzde 84,39 oldu. Bununla beraber Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2023 yılı asgari ücretini belirlemek üzere ilk toplantı 7 Aralık’ta yapılırken ikinci toplantının 14 Aralık’ta yapılacağı açıklandı.
Sendikaların talepleri
Asgari ücrete dair sendika konfederasyonları içerisinde ilk rakam ise Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’ndan (Türk-İş) geldi. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, asgari ücretin en düşük 7 bin 785 TL olması gerektiğini söylerken, bu rakamı “kırmızı çizgi” olarak görmeleri dikkat çekti. Halkların Demokratik Partisi (HDP), asgari ücretin 12 bin 500, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) da, 13 bin 200 TL olmasını talep etti. KESK ise, yoksulluk sınırının altında her hangi bir rakamı kabul etmeyeceklerini aktardı.
Türk-İş’in talebi geçekçi değil
Mezopotamya Ajansı’na konuşan HDP Emek ve Sosyal Politikalar Komisyonu Eşsözcüsü Cemalettin Yüksel, açıkladıkları 12 bin 500 TL’lik rakamın Türkiye’deki sendikaların talepleri ve ülke gerçekliğini göz önünde bulundurarak belirlediklerini ifade etti. TÜİK’in enflasyona ilişkin açıkladığı verilerin doğruluk taşımadığına dikkat çeken Yüksel, TÜİK’in bağımsız bir kurum olmadığının altını çizdi. Asgari ücretin sadece sendikarı ilgilendiren bir konu olmadığının altını çizen Yüksel, “Hele ki özellikle de iktidara yakın bir sendikanın asgari ücret talebini de çok gerçekçi bulmuyoruz. Yakın zamanda bir toplantı da mikrofonlar açık iken Türk-İş Genel Başkanı’nın, Çalışma Bakanı’na söyledikleri hala hafızamızda” dedi.
DİSK: Agari ücret yılda 4 kez belirlenmeli
DİSK İstanbul Temsilcisi Asalettin Arslanoğlu ise, 13 bin 200 TL olarak talep ettikleri rakamın, DİSK Araştırma Merkezi (DİSK-AR) tarafından yürütülen çalışmalar sonucunda bilimsel verilerle belirlendiğini belirtti. Yürütülen çalışmalarda esas alınan noktalara değinen Arslanoğlu, “En temel kriter olarak, bir aileden 2 kişinin çalıştığı varsayılarak, aileye girecek toplam ücretin yoksulluk sınırının altında kalmayacak bir ücret olması baz alındı” dedi.
İktidarın belirleneceği ücretin önceki yıllarda olduğu gibi yine açlık sınırına yakın bir ücret olacağını beklediklerini ifade eden Arslanoğlu ayrıca şu anki enflasyonun geçmiş yıllardaki enflasyon oranlarına göre, çok yükseldiğini, bundan dolayı asgari ücretin yılda 4 defa belirlenmesine ilişkin talepte bulunduklarını söyledi.
KESK: Yoksulluk sınırının üzerinde olmalı
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Hüseyin Özev de, Türkiye’de milyonlarca insanın asgari ücret ile çalıştığını söylerken, şu anki asgari ücretin belirlendiği günden itibaren satın alma gücü bakımından erimeye başladığına dikkat çekti. Açıklanan TÜİK verilerinin gerçeği yansıtmadığına dikkat çeken Özev, halkın yaşadığı enflasyonun çok daha yüksek olduğunu vurgulayarak, “TÜİK resmi verilerinde dahi enflasyon yüzde 84 üzerinde iken, dönem içerisinde belirlenecek asgari ücret yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret olmalı. Çünkü yapılan çalışmalarda dahi 4 kişilik bir ailenin geçinebileceği yoksulluk sınırı neredeyse 26 bin TL üzerinde çıkıyor” dedi.
HABER MERKEZİ