Demokratik Modernite dergisine dönük baskılara tepki gösteren Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Yurttapan, ‘Dergi bir fikirdir, yargılanamaz’ dedi
Üç aylık düşünce ve kuram dergisi olan Demokratik Modernite yargı kıskacında. Geçmiş yıllarda derginin birçok sayısı hakkında toplatma kararı verildi. Dergide yazıları bulunan yazarlar hakkında birçok soruşturma açıldı. En son derginin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ramazan Yurttapan, editörü Haydar Ergül ve 3 yazarı hakkında “Türk milletini alenen aşağılamak” iddiasıyla başlatılan soruşturma davaya dönüştü.
10 yıllık yayın hayatı
Dergiye, yazarlara ve çalışanlara dönük baskıları Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendiren Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ramazan Yurttapan, yargının dergide yer alan düşünce ve değerlendirmeleri sisteme karşı “tehlike” olarak gördüğünü söyledi. Yazılarla sistem eleştirisi yapıldığını aktaran Yurttapan, “Dergi, ulus-devlete karşı alternatif oluşturabilecek düşünceye yer veren, bunların geliştirilmesinde ve toplumla buluşmasından olanak sağlayan alandır. Kendi ısrarını da bu yönlü sürdüren 10 yıllık bir yayın hayatına sahiptir” dedi.
Yargı ne üzerine kurulu?
Yurttapan, “Dergi, ulus devletlerin hakim olduğu Ortadoğu coğrafyasında kendisini var etti. Dergi, ulus-devletlere karşı alternatif sunan Demokratik Modernite perspektifini tartışan herkese söz veriyor. Peki yargı mekanizması ne üzerine kurulu? Yargı mekanizması da tekçi anlayış üzerine kurulu ve bu anlayış ulus-devleti koruma refleksi ile hareket ediyor. Şu andaki saldırıların ve baskıların temelinde bu yatıyor” diye konuştu.
Ulus-devlet kıskacı
Türkiye Cumhuriyetinin bir kimlik üzerinde var olduğunu ve Türkçülüğün rejimleştirilerek bir baskı unsuru haline geldiğini belirten Yurttapan, “Mezopotamya halkları, kendi kimliklerini ifade eden halklar, bu ulus devletlerin kıskacı altında. İşte bu durumu teşhir eden ve ortaya çıkaran perspektif Demokratik Modernite’dir. Bu nedenle yargı da sömürgeciden bağımsız hareket etmiyor. Dolayısıyla karşılaştığımız davaların kendisi de bu geleneğe dayanıyor” ifadelerini kullandı.
Absürt ve mesnetsiz iddialar
Kapitalist modernitenin sıkışmış durumda olduğunu ifade eden Yurttapan, “Bir gazetecinin kullandığı fotoğraf makinesi, suç aleti olarak ele alınıyor. Bu bir çıkmazı ve hiçbir şey üretilemediğinin göstergesi. Üretebileceği bir şey kalmadığı için de saldırgan oluyor. Absürt ve mesnetsiz iddialarla bize yöneliyorlar. Basına saldırıyorlar. Toplumun ulaşması gereken bazı fikirlerin toplumla buluşmasını engelliyor. Tehlikeli görüyor” diye kaydetti.
Dergi yargılanamaz
Yurttapan, Abdullah Öcalan’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) sunduğu savunmalarından verilen alıntıların dava konusu yapıldığını belirtti. Yargının bu faaliyetleri ile Türkiye toplumunun demokratikleşmesinin önünü kapattığına vurgu yapan Yurttapan, buna karşı “Demokratik Modernite” çerçevesinde yayın yapmada ısrar edeceklerini söyledi. Yurttapan, “Biz ya da yazarlar yargılanabilir ama dergi yargılanamaz. Bu bir fikirdir. Dolayısıyla tecrit altında da tutsanız sonuç değişmez” şeklinde konuştu.
İSTANBUL