Wan ve Amed’de yapılacak tecrit yürüyüşlerinin hazırlıkları başladı, TUHAY-DER Wan Şube Eşbaşkanı Edibe Babur tecritin tüm halklara karşı yürütüldüğünü belirterek, herkesin bu yürüşte olması gerektiğini vurguladı
Ağır tecrit koşulları altında İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan ve kendisinden 20 aydır hiçbir haber alınmayan PKK Lideri Abdullah Öcalan için tecritin kaldırılaması amacıyla eylemler hız kazanırken, Amed ve Wan büyük yürüşlere hazırlanıyor.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Barış Anneleri Meclisi öncülüğünde tecrite karşı 11 Aralık’ta Amed’de, 12 Aralık’ta ise Wan’da kitlesel yürüyüş düzenlenecek.
Oluşan bağı koparmak istiyorlar
Yürüyüşler için çağrılar da başladı. DBP Wan İl Eşbaşkanı Harun Okay, “Sayın Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecritten başlamak üzere Kürdistan cezaevlerinde bulunan tüm tutsakların yaşadığı bir tecrit durumu var. Bu uygulamaların son bulması için tecridi kırmak zorundayız. Tutukluların yasal haklarından yararlanmaması için tecrit uygulanıyor ve biz bunu kabul etmiyoruz” diye konuştu. İktidarın, Öcalan üzerinde tecridi sistematikleştirdiğini belirten Okay, “Savaştan beslenen kesimler, barışın olmaması için Sayın Abdullah Öcalan ve halk arasındaki bağı koparmak istiyorlar” ifadesinde bulundu.
Tüm halklar katılmalı
Yürüyüşün temel amacının tecridin kırılması ve Öcalan’ın özgürlüğü olduğunu vurgulayan TUHAY-DER Wan Şube Eşbaşkanı Edibe Babur da, “Cezaevlerinde birçok hak ihlali yaşanıyor ve her hafta bir arkadaşımız cezaevinde hayatını kaybediyor. Herkesin bunu görmesini sağlamamız gerekiyor. Tecrit sadece Kürt halkı üzerinde yürütülmüyor, tüm halklara karşı yürütülüyor. Bu nedenle başta kadınlar olmak üzere tüm halkın yürüyüşe katılması gerekiyor” diye konuştu.
Gençler ve kadınlar ön safta olmalı
Cezaevlerinde yürütülen şiddet ve baskı politikalarına dikkat çeken Babur, “Sayın Öcalan üzerinde yürütülen bu tecridin daha önce bir benzeri yaşanmadı. Her tutuklunun ailesi ve avukatlarıyla görüşme hakkı vardır. Bu ülke kendi yasalarını bile çiğniyor. Tüm bu hukuksuzluğun bitmesi için kadınlar ve gençlerin yürüyüşün en ön saflarında yerini alması gerekiyor” dedi.
TUHAY-DER üyesi Halime Albay da, hem Öcalan’ın üzerindeki tecridi kırmak hem de cezaevlerindeki baskıyı sonlandırmak için 12 Aralık’ta gerçekleşecek yürüyüşe katılım çağrısı yaptı.
WAN