Kurdistan coğrafyasında nerede akarsu varsa oraya HES yapılma adımları devam ediyor. Eruh’taki Zorava Çayı üzerinde bir HES bulunurken daha önce iptal edilen Eruh HES için bu kez 80 MW’lık proje ile yeni ÇED süreci başlatıldı
Siirt’te Zorava Çayı (Eruh Çayı) üzerinde 21 MW kurulu güce sahip Baran HES faaliyet göstermekte. Son yapılan duyuruda Zorava Çayı üzerinde 80,3 MW kurulu gücünde Eruh Barajı ve Hidroelektrik Santrali (HES) kurulup işletileceği öğrenildi. 2018 yılında 107,93 MW kurulu güç ile yapılması planlanan ancak böge halkının ve HDP heyetlerinin sürece müdahalesiyle ÇED Süreci tamamlanamadığı için sonlandırılan Eruh Barajı ve Hidroelektrik Santrali (HES) projesi yeniden gündeme geldi. Fernas şirketler grubu bünyesinde faaliyet gösteren Nas Enerji AŞ tarafından Siirt’in Eruh ilçesinde Zorava Çayı üzerinde santral gücünü düşürerek bu kez 80,3 MW kurulu gücünde santralin kurulması için çevre etki değerlendirme süreci başlatıldı.
HDP heyeti inceleme yapmıştı
Geçtiğimiz yıl girişimi başlatılan ikinci HES için HDP heyeti bölgede inceleme yaparak önmeli açıklamalarda bulunmuştu. Heyette, HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, HDP Ekoloji Komisyonu Eşsözcüleri Menekşe Kızıldere ile Naci Sönmez yer aldı. Heyet ile birlikte bölgeyi ziyaret etmek isteyen HDP’lilere jandarma ekipleri tarafından “Güvenlik” gerekçesiyle izin verilmezken, bölgeye sadece Beştaş, Kızıldere, Sönmez ile HDP Siirt İl Eşbaşkanı Yusuf Batur’un geçmesine izin verildi. HES’in yapılmak istediği bölgeyi gezen heyet daha sonra Şavuran köyüne geçerek buradaki köylülerle konuştu. Köylüler 3 yıla yakın bir süredir verdikleri mücadeleyi heyete anlatırken, yaşam alanlarının yok olmaması için mücadele halinde olacaklarını belirtti.
‘Koruma kararı çıkarılmalı’
HDP heyeti yaptığı açıklamada, ”Çay üzerinde bulunan kurulu gücü 21 MW ve elektrik üretimine 0,064 katkısı olan ve tüketimdeki yeri 0,019 olan Baran HES can suyu dahi bırakmadığı belirtilen üretim rakamları komik derecede az olan bir santraldir. Bölgedeki yaban geyik ve keçi türlerini yerinden ederek biyoçeşitlilik kaybına yol açmıştır. Balık türlerini yok etmiş, sulama kaynağını kesip tarım ve hayvancılık alanlarını betona boğmuştur. Siirt halkının tek serinleme alanı olan çayın büyük bir bölümünü yok etmiştir. Planlaman 2’nci HES ÇED olumsuz raporuna ve bunun halk tarafından bildirilmesine rağmen yetkililer HES için seçim ve imza ile onay vererek kanunu çiğnemiştir. HES’in yapılması halinde bölgenin tek hayat kaynağı olan Çay tamamen yok olacak. Biyoçeşitlilik, tarım ve hayvancılık geri dönüştürülemez zararlar verecektir. Yöre HES’in yapımına karşıdır. Bu proje derhal iptal edilmeli. Bölge için koruma kararı çıkarılmalıdır” diye belirtmişti.
Bölge HES işgalinde
Siirt Botan Vadisi ve içinden geçen Botan Çayı üzerinden 15 adet HES projesi ve bu projelere eklenmek istenen ek projelerle bölge çok yönlü yağmalandı. Fırat Nehri ve kolları üzerindeki baraj sayısı ise 50’dir. Dicle Nehri üzerinde yapılmış olan Kralkızı Barajı, Dicle Barajı, Ilısu Barajı ve Cizre Barajı bulunmaktadır. Ancak Dicle Nehri’nin kolları olan Batman Çayı’nda 2, Kulp Çayı’nda 4, Botan Çayı’nda 15, Bitlis Çayı’nda 2, Kezer Çayı’nda 1, Habur Çayı’nda 1, Hamam Çayı’nda 1, Hezil Çayı’nda 2, Hilal Deresi’nde 1, Zap Suyu’nda 7, Cemilkatlı Deresi 1, Nehil Çayı’nda 1 ve son dönemde adımı atılan en az 5 baraj olmak üzere toplam 46 adet inşa edilen veya inşaatı süren barajlarla ekosistem yerle bir edilmiştir. Kürt coğrafyasında toplam 96 baraja rağmen bölge halkı bundan yararlanamaması dikkat çekicidir.
EKOLOJİ SERVİSİ